YAZARLARIMIZ
Vedat Nair
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
vedatnair@hotmail.com



Yönetim Kurulunun Yetki ve Görevleri - 2

Borca Batıklık, Şirketin Kendi Paylarını İktisap Etmesi ve Riskin Saptanmasında Sorumluluk

Yönetim Kurulu yönetim hakkını kullanırken, kanun, esas sözleşme ve Genel Kurulun yetkili olduğu konular dışında şirketin faaliyetini gerçekleştirmek için her çeşit iş ve işlemlerde karar verebilir.  Kanunda yetki alanı belirlenirken her ne kadar işletme konusuna giren işler ifadesi yer alsa da temsile yetkililerin yapacağı bütün iş ve işlemler şirketin rücu hakkı saklı kalmak üzere şirketi bağlayacaktır. Bu durumun istisnası ise üçüncü kişilerin işletme konusu dışında bir işlem olduğunu bildiğinin ispatıdır. Yönetim Kurulu görevini icra ederken sorumluluk ve tedbirli yöneticinin özeni bilinciyle hareket etmek zorundadır. Kanun maddesinde Genel Kurulun yetki alanına bırakılmış işler ifadesi kullanılsa da Yönetim Kurulunun devredilemez yetkileri TTK.’nun 375. maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Zaten olağan konuların yada günlük işlemlerin dahi bir üst organa terk edilmesi görevler ayrılığına ve şirketin işlevine çok uygun olmayacaktır.

 

Devredilemez Görev ve Yetkiler

a) Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi.

b) Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.

c) Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması.

d) Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları.

e) Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi.

f) Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel

kurul kararlarının yürütülmesi.

g) Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması.

Bu düzenleme ile Genel Kurulun her türlü kararı alabilme kudretine sahip olabilmesi engellenmiştir. Kanun gerekçesindeki ifade ile Genel Kurulun bütün kararları alabilme yetkisi ile donatılmasına ilişkin salt yetki teorisi reddedilmiştir.

 

Sermayenin Kaybı, Borca Batık Olma Durumunda Sorumluluk

Yönetim Kurulu son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve iyileştirici önlemleri Genel Kurula açıklar. Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, hemen toplantıya çağrılan Genel Kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermesi gerekmektedir. Burada ifade edilen şartın gerçekleşmemesi durumunda şirket kendiliğinden sona erecektir. Şirketin borca batık bulunması durumunda, şirket varlıklarının işletmenin sürekliliği ve muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço hazırlanmalıdır. Bu bilançodan aktiflerin, şirketin borçlarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması halinde, Yönetim Kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirerek şirketin iflasını istemelidir. Eğer iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki borçlarla ilgili olarak bir anlaşma sağlanırsa ve bu yazılı beyanın veya sözleşmenin uygunluğu iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanırsa şirket borca batıklık durumundan kurtulabilir. Aksi halde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul edilir.

 

İflasın Ertelenmesinde Yönetim Kurulunun Görevleri

Yönetim Kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil objektif ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu durumda İcra ve İflas Kanununun 179 ila 179/b maddeleri uygulanmalıdır. Bu süreci dört temele dayandırmak mümkündür;

1- Bir iyileştirme projesi hazırlanması,

2- Proje objektif olmalı şirkete özkaynak sağlayacak kaynaklar içermelidir,

3- Mahkeme iflas talebi üzerine kayyım atamalıdır,

4- Erteleme talebi için sunulan önerilerin takibi ve kayyım tarafından rapor hazırlanması,

 

Riskin Erken Saptanması ve Yönetimi

Yönetim Kurulunca, riskin erken saptanması; şirketin varlığını, gelişmesini ve devamını tehlikeye düşüren sebeplerin erken teşhisi, bunun için gerekli önlemler ile çarelerin uygulanması ve riskin yönetilmesi amacıyla uzman bir komite kurulmalıdır. Halka açık şirketlerde bu komiteyi oluşturmak zorunludur. Diğer şirketlerde ise gerekli görülmesi halinde derhal kurulmalıdır. Komite, yönetim kuruluna her iki ayda bir vereceği raporda durumu değerlendirmeli, varsa tehlikelere işaret ederek, çareleri belirtmelidir. Rapor denetçiye de yollanır. Amaç, yönetimi, yönetim kurulunu ve Genel Kurulu devamlı uyanık (teyakkuz altında) tutmak, gereğinde organlarca derhal etkili önlemlerin alınmasını sağlamaktır.

 

Şirketin Kendi Paylarını İktisap veya Rehin Olarak Kabul Etmesinde Sorumluluk

Bir şirket kendi paylarını, ivazlı olarak esas veya çıkarılmış sermayesinin yüzde onu oranında iktisap ve rehin olarak kabul edemez. Bu hüküm, bir üçüncü kişinin kendi adına, ancak şirket hesabına iktisap ya da rehin olarak kabul ettiği paylar için de geçerli olacaktır. Düzenleme yasak kabul edilen yüzde doksanlık kısmını iktisap ve rehin hallerine özgülenen bir durum değildir. Yasak dışı kabul edilen oranın değeri itibari değer olup piyasa yada borsa değeri anlaşılmamalıdır. İktisabı ve rehini serbest bırakılan bu paylar için, Genel Kurulun, Yönetim Kurulunu yetkilendirmesi gereklidir. Bu anlamda başka bir kurul yada organın yetkilendirilmesi söz konusu değildir. Ancak Yönetim Kurulunun bu yetkisini devri konusunda emredici bir hüküm bulunmamaktadır ve öğretiye açıktır. Yetki hiçbir sebep gösterilmeden gerektiğinde kullanılmak üzere istenebilir. Genel Kurul verdiği yetkiyi belli amaçlara bağlayabilir. Bu amaç kanuna, ahlaka ve adaba aykırı ve borsa ticareti yapmaya yönelik olmamalıdır. Borsa ticaretine kanun gerekçesinde yer verilmiş fakat kanunda bahsedilmemiştir. Bunun nedeni benzer ticaretin caiz olacağı anlamının çıkarılabileceğidir. Serbest iktisap şirket açısından meydana gelebilecek manipülasyonu engelleyebilir. Bu durum piyasa açısından “market-maker” rolüne olanak sağlasa da yetkinin bu amaçla kullanımı mümkün değildir. Ayrıca şirket tarafından iktisap edilebilecek hisse senetleri şirketin sermayesini aşan mal varlığından yani “net aktif değerinden” ödenir.  Genel Kurulun bu konuda vereceği yetki en çok beş yıl için geçerlidir. Yetkide, iktisap veya rehin olarak kabul edilecek payların itibari değer sayıları belirtilerek toplam itibari değerleriyle söz konusu edilecek paylara ödenebilecek bedelin alt ve üst sınırı gösterilmelidir. Her izin talebinde yönetim kurulu kanuni şartların gerçekleştiğini belirtmelidir. İktisap edilecek payların bedelleri düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifi, en az esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve esas sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olması ve iktisap edilecek payların bedelinin ödenmiş olması gereklidir. Yukarıda ifade edilen açıklamalar, ana şirketin paylarının yavru şirket tarafından iktisabında da uygulanır. Pay senetleri borsada işlem gören şirketler hakkında, şeffaflık ilkeleri ile fiyata ilişkin kurallara açısından SPK. düzenlemeleri dikkate alınmalıdır. Şirketin kendi paylarını iktisabında kendisine karşı borçlu olması durumu, TTK.’nun 482. maddesi çerçevesinde değerlendirilmeyecektir. Yani mütemerrit durumda kabul ederek temerrüt faizi uygulanmayacaktır.

 

Kanuna Karşı Hile ve Ciddi Bir Kaybın Önlenmesinde Sorumluluk

Bir anonim şirketin, kendi paylarını başkasının, yani üçüncü bir kişinin satın alabilmesi için onu finanse etmesine, onu ödünç veya teminat vererek veya diğer araçlarla desteklemesine, ona yardımcı olmasına yönelik hukuki işlemleri batıldır. Eğer böyle bir destek söz konusu olursa dolaylı olarak kendi paylarını iktisap ettiği şeklinde düşünülebilir. Bu durumun kredi ve finans kurumlarının işletme konuları içine giren işlemlere ve şirketin veya onun bağlı şirketlerinin çalışanlarına, şirketin paylarını iktisap edebilmeleri için, avans, ödünç ve teminat verilmesine ilişkin hukuki işlemlere uygulanmaması gerekir. Ancak bu işlemler sonucu kanun ve esas sözleşme gereği ayrılması gereken yedek akçeleri azaltıyor veya yedek akçelerin harcanması ve ayrılmasına imkan tanımıyorsa yapılan işlem geçersiz olur. Bir şirket, yakın ve ciddi bir mal varlığı kaybından kaçınmak için gerekli olduğu takdirde, kendi paylarını, Genel Kurulun yetkilendirmeye ilişkin kararı olmadan da iktisap edebilir. Payların bu yolla iktisabı halinde Yönetim Kurulu ilk genel kurula; iktisabın sebep ve amacı, iktisap edilen payların sayıları, itibari değerlerinin toplamı ve sermayenin ne kadarını temsil ettiği, Bedeli ve ödeme şartları, hakkında yazılı bilgi vermelidir.

 

İstisnalar

Bir şirket esas veya çıkarılmış sermayesinin azaltılmasına ilişkin 473 ila 475. madde hükümlerini uyguluyorsa yani külli halefiyet kuralının gereğiyse, bir kanuni satın alma yükümünden doğuyorsa, bedellerinin tümü ödenmiş olmak şartıyla ve cebri icradan, bir şirket alacağının tahsili amacına yönelikse, şirket, menkul kıymetler şirketiyse TTK.’nun  379. madde hükümleri ile bağlı olmaksızın kendi paylarını iktisap edebilir.

 

İvazsız İktisap ve Elden Çıkarmada Sorumluluk

Bir şirket daha önce yapılan açıklamalar çerçevesinde bedellerinin tamamı ödenmiş olmak şartıyla, kendi paylarını ivazsız iktisap edebilir. Bu hüküm, yavru şirket, ana şirketin paylarını ivazsız iktisap ettiği takdirde de kıyas yoluyla uygulanacaktır. Külli halefiyet kuralının gereği ve bedellerinin tümü ödenmiş olmak şartıyla ve cebri icradan, bir şirket alacağının tahsili amacına yönelik olarak iktisap edilen paylar ile yavru şirket, ana şirketin paylarını ivazsız iktisabında, şirket için herhangi bir kayba yol açmadan devirleri mümkün olur olmaz ve her halde iktisaplarından itibaren üç yıl içinde elden çıkarılırlar. Bu durumda şirketin ve yavru şirketin sahip oldukları bu payların toplamı şirketin esas veya çıkarılmış sermayesinin yüzde onunu aşmaması gerekmektedir. Kendi paylarını iktisapla ilgili yapılan düzenleme dışındaki iktisaplar veya rehinler kabul tarihi itibariyle altı ay içinde elden çıkarılması yada rehinin kaldırılması gerekmektedir. Aksi halde, söz konusu payların sermayenin azaltılması yoluyla hemen itfası gerekir.

 

Kendi Paylarını Taahhüt Yasağı

Eski TTK.’da bulan "muvazaadan ari" ibaresi yerine yeni TTK.’da daha açık bir ifadeye yer verilerek şirketin kendi paylarını taahhüt edemeyeceği düzenlemiştir. Üçüncü kişinin veya bir yavru şirketin kendi adına fakat şirket hesabına şirketin payını taahhüt etmesi, şirketin kendi payını taahhüt etmesi sayılır. Yavru şirketten bahsedilmesinin nedeni bunun üçüncü kişi olma ihtimali taşımasıdır. Bu düzenlemelere aykırı hareket halinde, söz konusu payları, kuruluşta kurucular, sermaye artırımlarında yönetim kurulu üyeleri taahhüt etmiş sayılacak ve bunlar pay bedellerinin ödenmesinden sorumlu olacaklardır. Yukarıda yapılan açıklamalara aykırı taahhüt durumunda kanuna aykırılık nedeniyle hukuki bir sonuç doğmayacaktır. Kurucu ve Yönetim Kurulu üyelerinin sorumlulukları ise kusur nedeniyle söz konusu olacaktır. Kanuna aykırı taahhütte herhangi bir kusurları bulunmadığını ispat eden kurucular ve sermaye artırımlarında yönetim kurulu üyeleri sorumluluktan kurtulurlar. Sermaye taahhüdüne ilişkin açıklamalar ana şirketin paylarını taahhüt eden yavru şirketlere kıyas yoluyla uygulanacaktır. Söz konusu paylar yavru şirketin yönetim kurulu üyeleri tarafından taahhüt edilmiş kabul edilir ve üyeler pay bedellerinden sorumlu olurlar.

 

Hakların Kullanılması

Şirketin kanuna uygun veya aykırı bir şekilde iktisap ettiği kendi payları ile yavru şirket tarafından iktisap edilen ana şirketin payları, ana şirketin genel kurulunun toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. Bedelsiz payların iktisabı hariç, şirketin devraldığı kendi payları hiçbir pay sahipliği hakkı vermeyecek yani paylar anonim şirketin elindeyken pay sahipliği hakları dondurulacaktır. Payların devri ile bunlardan kaynaklanan haklar tekrar canlanacaktır.

 

 

Kaynak;

Türk Ticaret Kanunu

Türk Ticaret Kanunu Gerekçesi

26.10.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM