YAZARLARIMIZ
Turgay Özen
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
tturgayozen@gmail.com



SMMM ve YMM’lerin İkinci Bir İşte Hizmet Akti İle Çalışmaları

I – GİRİŞ

6111 sayılı Yasanın 33.maddesinde Bağ-Kur kapsamında olan işverenlerin, hizmet akti ile bir başka işyerinde çalışmaları durumunda isterlerse Sosyal Güvenlik Kurumu olarak SSK’ya tabi olabilecekleri ifade edilmiştir. Ancak Yasa’daki bu ifadeden sonra SMMM ve YMM’lerin ikinci bir işte hizmet akti ile çalışması konusunda birbiri ile çelişen yorumlar ortaya çıkmıştır. Makalemde bu çelişkilerin giderilmesi konusunda meslektaşlarımın ikinci bir işte çalışmaları ile ilgili hukuki boyutunun ne olması gerektiği konusunda açıklamalarda bulunacağım.   asgari ücret 2012

II – MESLEKİ MEVZUATA GÖRE İKİNCİ BİR İŞTE HİZMET AKTİ İLE ÇALIŞMA

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun “Yasaklar” başlıklı 45.maddesinin 1. paragrafında “serbest muhasebeci malî müşavirler bu ünvanlarla, yeminli malî müşavirlerin ise bu ünvan ve tasdik yetkisiyle, 2 nci maddede yazılı işlerin yürütülmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere tâbi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar, ticarî faaliyette bulunamazlar, meslekle ve meslek onuru ile bağdaşmayan işlerle uğraşamazlar” denilmiştir. Ancak SMMM’lerin ünvanlarını, YMM’lerinde unvan ve tam tasdik yetkilerini kullanmadan hizmet akti ile bir başka işyerinde çalışmalarının mümkün olunmayacağı yönünde bir ifade kullanılmamıştır. Yasada ifade bu kadar açık olmasına rağmen Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin “Hizmet Akdi ve Çalışamama” başlıklı 44.maddesinde “serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler gerçek ve tüzel kişilere tabi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar” denilmiştir. Kanunda açıkça belirtilen ve  Yönetmelikte bir başka işte hizmet akti ile çalışmayı unvan ya da tasdik yetkisi kullanma/kullanmama koşuluna bağlanmadığından SMMM ve YMM’lerin ikinci bir işte hizmet akti ile çalışamayacağı anlamı çıkmaktadır. Yönetmeliğin Yasaya aykırı olarak bu şekilde yorumlanmasını ise bir anlam kayması olarak yorumlamamız gerekir. Şöyle ki; Anayasa’nın 10.maddesinin 2.bendinde “Kanunlar Anayasaya aykırı olamazlar” denilmektedir. Bu hüküm doğrultusunda Kanunlar gibi Yönetmelikler ve Tüzüklerde Anayasaya uygun olmalıdır. Buradan yola çıkarak hiyerarşik bu işleyiş içerisinde  Kanunlar Anayasaya uygun olmak zorundaysa Yönetmelikler Kanuna, Tüzükler de Yönetmeliklere uygun olmak zorundadır, bu hiyerarşik işleyiş temel bir hukuk kuralıdır. Buradan yola çıkarak Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin hiçbir maddesi, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda  ifade edilen hiçbir maddenin aksine düzenleme içermez.

III – 6111 SAYILI YASANIN 33.MADDESİNDEKİ DÜZENLEME

5510 sayılı Yasanın 33.maddesinde, sigortalının aynı anda SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığına  tabi olmayı gerektirecek şekilde çalışması durumunda; öncelikle Emekli Sandığı  kapsamında, Emekli Sandığı kapsamında çalışması yok ve aynı anda hem SSK hem de Bağ-Kur sigortalılığı varsa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır diye ifade edilmektedir.

Ancak 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede, birden fazla sigortalılığın aynı anda ortaya çıkması durumunda Emekli Sandığına tabi olarak çalışma önceliği korunurken, aynı anda   SSK ve Bağ-Kur sigortalılığının çakışması durumunda, yazılı talepte bulunma koşulu ile SSK sigortalılığı statüsü kapsamına geçme fırsatı getirilmiştir.

6111 sayılı Yasa, birden fazla sosyal güvenlik kurumunda aynı anda çalışılması durumunda, hangi sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışılması gerektiği ile ilgili kişiye tercih yapma hakkı veren bir düzenlemedir. Burada bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışan kişiye, bir başka sosyal güvenlik kurumunda da aynı anda çalışabilme hakkını veren bir düzenleme değildir, o hak daha önceden zaten vardı. Şöyle ki; 6111 sayılı Yasa çıkmadan önce de kişiler bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı çalışırken, bir başka sosyal güvenlik kurumuna tabi bir işte çalışabilmesi mümkündü fakat sosyal güvenlik kurumu tercih etme hakları yoktu. Bu düzenleme ile birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi çalışılması durumunda, emekli sandığına tabi çalışanların dışındakilere sosyal güvenlik kurumlarını tercih etme hakkı getirilmiştir.

IV – TÜRMOB’UN 2011/1 SAYILI GENELGESİ

Türmob’un 22.06.2011 tarihli ve 2011/1 sayılı genelgesinde özet olarak; “3568 sayılı Yasa’nın 45.maddesindeki hükmünün amir olduğu ifade edilip devamında 3568 sayılı Yasa uyarınca ruhsat alarak bağımsız büro faaliyetinde bulunan yahut mesleki şirketlerde imza yetkili olan meslek mensuplarının aynı zamanda bir işyerine bağlı olarak çalışmaları mümkün değildir, muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleği, mesleğin konusuna giren işleri bizzat meslek mensubunca yapılmasını gerekli kılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, bağımsız büro faaliyetinde bulunan yahut mesleki şirketlerde imza yetkili olan meslek mensuplarının aynı zamanda bir başka işyerinde 5510 sayılı Yasa’nın 4.maddesinin (a) bendi kapsamında çalışmasına olanak bulunmamaktadır” diye ifade edilmiştir.

Genelgede, 3568 sayılı Yasa’nın 45.maddesindeki hükmü amirdir diye ifade edilmesine rağmen, amir olması gereken Kanun hükmünün aksine SMMM ve YMM’lerin mesleklerinin konusuna girsin ya da girmesin  ikinci bir işte çalışmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.

V – SONUÇ

3568 sayılı Yasa’nın 45.maddesine göre SMMM’lerin ünvanlarını, YMM’lerin ünvan ve tasdik yetkilerini  kullanmadıkları ikinci bir işte hizmet akti ile çalışmaları mümkündür. Bu durumda 6111 sayılı Yasa’nın 33.maddesine göre de hangi sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmaları gerektiği konusunda tercihlerini de kullanabileceklerdir. Durum böyle iken, Türmob’un 2011/1 sayılı genelgesinde Yasa hükmünün amir olduğu ifade edilmesine rağmen, amir hükmün aksine görüş bildirmesi ise Kanunu yorumlama anlamında çelişkilerini ortaya koymaktadır. Şöyle ki; yönetmelik, işlemlerin nasıl yürütüleceğini belirlemek amacıyla ilgili bakanlıkça çıkartılan düzenleme iken genelgeler ise, Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek amacıyla hazırlanırlar. Yönetmeliğin de, genelgenin de Yasa’nın uygulama anlamını daraltmak amacında olamayacağı gibi böyle bir durum hukuken de mümkün  değildir.

08.07.2011

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM