YAZARLARIMIZ
Süleyman Can
Avukat
Eski Hakim
can.slyman@gmail.com



İlgili Sağlık Kuruluşları Tarafından Düzenlenen Sağlı Raporları İle %90 ve Üzeri Engeli Bulunduğu Belirlenen Kişilerin Satın Aldığı Araçların KDV ve ÖTV İstisnası

Sağlık raporları ile %90 ve üzeri engeli olduğu belirtilerek ÖTV ve KDV ödenmeksizin araç alınması sonrasında, aynı kişi tarafından muhtelif nedenlerden dolayı sonraki tarihte aldığı raporda engel oranının %90 altında olması nedeniyle haklarında ÖTV ve KDV yönünden yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara ilişkin olarak kişisel değerlendirmelere işbu yazıda değineceğim.

1-KONUYA İLİŞKİN MEVZUAT HÜKÜMLERİ

4760 Sayılı  Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun Diğer İstisnalar başlıklı 7. Maddesinin

2. Fıkrasının (a)  bendinde, (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan; (1) a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, engellilik oranı % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 

 18.04.2015 tarihli ve 29330 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi

Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, %90 ve üzeri engeli olan malûl ve engellilerin başkaca herhangi bir şart aranmaksızın özel tüketim vergisinden müstesna olduğu açıktır.
(II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin "C-Diğer İstisnalar" başlıklı bölümünün 1.2.1. Taşıtta Tadilat Aranmayan İstisna Uygulaması kısmında ise, ''...engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan malul veya engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır. Bu istisnadan yararlanmak için, taşıtın özel tertibatlı olması ve malul veya engellinin taşıtı bizzat kullanması şartı aranmaz.'' hükmü yer almıştır.

Öte yandan, 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan

Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin, Kazanılmış haklar başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında ise, ''Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce; özürlüler için düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarıyla belirlenmiş olan özür oranları, çalışma gücü kayıp oranları, vücut iş görme gücü kaybı oranları, tüm vücut fonksiyon kaybı oranları geçerli olup bu oranlara dayanılarak sağlanmış sosyal destek ve yardım hizmetlerinin sürdürülebilmesi için yeniden özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenmez.'' hükmü yer almaktadır.

Buna göre, anılan yönetmelik hükmünde geçen kazanılmış hak kavramını ele alacak olursak, doğumu anında hukuka uygun olarak tamamlanmış ve böylece kişiye özgü, lehte sonuçlar doğurmuş, daha sonra mevzuat değişikliği ya da işlemin geri alınması gibi nedenlere rağmen hukuk düzenince korunması gereken haklar, kazanılmış haktır. Anayasa Mahkemesi de kazanılmış hakkı, kişinin bulunduğu statüden ortaya çıkan, tahakkuk etmiş, kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hak olarak tanımlamıştır. Kazanılmış hak kavramıyla birebir bağlantılı olan bir başka kavram ise, Anayasamızın 2.maddesinde yer verilen Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi olan "hukuki  güvenlik  ilkesi"dir. Hukuki güvenlik ilkesi ise, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Diğer bir ifadeyle hukuki güvenlik ilkesi, kişilerin hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilmeleri anlamına gelirken, "idari istikrar ilkesi" de, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24. maddesinde, "Matraha Dahil Olan Unsurlar" açıklanmış "b" bendinde, ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların katma değer vergisi matrahına dahil unsur olduğu hüküm altına alınmıştır.

2-SONRAKİ TARİHLİ RAPORUN DİKKATE ALINMASI NEDENİYLE ENGELLİLER HAKKINDA CEZALI TARHİYAT YAPILMASI;

Ancak, muhtelif nedenlerden dolayı (anne - babasının tayin işleri, gittikleri okullar için gerekli olması vs.) engelli birey adına sonraki tarihte yeni bir rapor alınması gerekmektedir. Sonraki tarihli bu raporda belirlenen oranın %90 altında olduğu gerekçesiyle araç alırken ibraz edilen ve %90 veya üzeri engel durumunu gösteren rapor geçersiz sayılarak bu kişiler adına vergi ziyaı cezalı KDV ve ÖTV tarhiyatı yapılmaktadır. Araç fiyatları dikkate alındığında söz konusu KDV ve ÖTV tutarlarının yüksek olması kaçınılmazdır. Ayrıca bu tutarlar üzerinden genellikle bir kat vergi ziyaı cezası da kesilmektedir.
Engelli bireylerin yaşamlarının kolaylaştırılması ve onlar adına pozitif ayrımcılık yapılması adına bazı koşulların mevcut olması durumunda bu kişiler tarafından satın alınacak araçların satışına dair işlemler ÖTV ve KDV'den istisna edilmiştir. Bu koşullardan biri de engel oranının %90 olduğu hususunun sağlık raporu ile belgelendirilmesidir.

Bu nedenle yüksek tutarlı cezalı tarhiyatlara karşı açılacak davalarda ÖTV ve KDV mevzuatları ile genel vergi hukuku kuralları kapsamında iddia ve itirazlarda bulunulmalıdır. Aksi halde, gerek usul hükümlerinde yapılacak hatalar gerekse de işin esasına dair konular nedeniyle davanın reddine karar verilebileceği konusunda kuşku bulunmamaktadır.

Vergi mahkemelerinde açılan emsal nitelikteki davalarda yapılan incelemeler neticesinde çoğu zaman; sonraki tarihli raporun önceki raporu geçersiz kılmaya tek başına yetmeyeceği yönünde değerlendirme yapılmakta ve raporlar arasında çelişki olmaması ile kişinin engellilik durumu, oranı, sürekliliği konusunda bir değişikliğin gerçekleşmemesi ve istisna şartlarının kaybedilmemesi durumlarında söz konusu cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmektedir.

İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi tarafından verilen kararlarda ise,

genel tebliğ hükümleri ile engelliler yönünden sorumluluk oluşturulmasına hukuken olanak bulunmadığı ve özel tüketim vergisinin mükellefinin motorlu araç ticareti yapan kişiler olduğu dikkate alınarak Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli II sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi bir aracı iktisap eden engellinin hiç bir şekilde vergi idaresi ile muhatap kılınmadığı gerekçesiyle söz konusu kişiler adına yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmektedir.

Söz konusu cezalı tarhiyatlara karşı hazırlanacak dava dilekçesinde, KDV ve ÖTV tarhiyatlarının hangi açıdan hukuka aykırı olduğu hususunda ayrıntılı bilgilere yer verilmelidir. Söz konusu davaların teknik ve özel bilgi gerektirmesi için vergi hukuku alanında bilgi sahibi bir avukat aracılığıyla davanın açılması gerekmektedir. Zira, gerek yargılama dava dilekçesinde gerekse davalı idarece sunulacak savunma dilekçesine karşı yapılacak itirazlarda işin esasına yönelik beyanlarda bulunmak gerekecektir.

30.03.2021

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM