YAZARLARIMIZ
Kadir Demirbaş
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
vergi.uzmani@yandex.com



Network Marketing ve Vergi Kanunları Açısından Durumu

NETWORK MARKETİNG TANIMI          

Network marketing, ağ pazarlaması olarak ifade edilebilir. Tavsiye usulü pazarlama sistemidir. Var olan bir ürünün pazarlanmasıdır.

Network marketing, satışçıların temelde iki farklı faaliyetleri sonucunda kazanç elde ettikleri bir doğrudan satış türüdür. Bunlardan birincisi, kişisel olarak yaptıkları satışlardan doğan kazanç; diğeri de, uygulanan plana göre, ekiplerine kayıt ettikleri kişilerin ve sonra da bu kişilerin kayıt ettiklerinin satışlarından doğan kazanç.

Ülkemizde gerek ulusal gerekse uluslararası çok sayıda firmalar “network marketing” sisteminde faaliyette bulunmaktadır. Her firmanın belirlemiş olduğu prim sistemi farklılıklar göstermektedir. Bu firmalar gıda takviyesi, kozmetik, elbise, yazılım, medikal, temizlik ürünleri vb. alanlarda faaliyet göstermektedir.

VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DURUMU 

Bu faaliyetlerden elde edilen gelirin vergi mevzuatı açısından, nasıl bir kazanç türü olduğu ve bu kazancın nasıl vergilendireceği konularını anlatacağız.

Network marketing, elde edilen gelirin ticari kazanç olarak sayılacağını belirtelim. Bununla ilgili T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İZMİR VERGİ DAİRESİ MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ 4.35.16.01-176200-414 SAYI VE TİCARİ KAZANÇ KONULU 24.08.2011 tarihli özelge yayınlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 37 nci maddesinin 1 inci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

Bunun yanında, bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyet icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Network marketing faaliyetlerinin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyet neticesinde elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

Takip ettiğimiz kadarıyla, ülkemizde faaliyette bulunan ulusal veya uluslararası bu firmalar ödemelerini banka vasıtasıyla yapmaktadır. Firmalar bu ödemeleri yaparken Gelir Vergisi Kanunun 94.Maddesi gereği %20 stopaj kesintisi yaparak ödeme yapmaktadır. Stopaj kesintisini yapan firmalar kanunlar açısından vergi sorumluluğu gereği yapmaktadır. Ancak, bu işi yapanlar açısından değerlendirdiğimizde, bir takvim yılı içinde süreklilik arz ettiğinden vergi mükellefiyetinin açılması gerekir. Bu kazançlar süreklilik arz ettiğinden arızi kazanç kapsamına girmemektedir.

Bu tür kazançları elde edenler hem Gelir Vergisi Kanunu hem Vergi Usul Kanunu hem de Katma Değer Vergisi Kanunu açısından sorumludur. Daha öncede belirttiğimiz gibi iş süreklilik arz ettiğinden vergi mükellefiyetinin açılması gerekmektedir.

Vergi dairesi tarafından gelir elde edildiğinden ve iş süreklilik arz ettiği için resen vergi mükellefiyeti açılmaktadır. Bununla birlikte çeşitli cezalara muhatap olunur.

Ayrıca, tavsiyemiz bu işlerle bir takvim yılı içerisinde sürekli bir şekilde olan kişilerin kesinlikle vergi mükellefiyetlerinin açmaları gerekmektedir.

ÖRNEK:

VERGİ MÜKELLEFİ OLMAYAN:      

 

1.000 TL gelir elde eden bir kişi firma tarafından %20 stopaj kesintisi yapılarak 200 TL stopaj kesilir. Kendisine 800 TL ödenir.                                                                

 

 

 

                  

VERGİ MÜKELLEFİ OLAN:

 

Ancak, vergi mükellefi olan kişi 1.000 TL gelir elde ettiğinde kendisinden %20 stopaj kesintisi yapılmaz. Bunun haricinde kendisine % 18 KDV ilave yapılarak ödeme yapılır. Yani, 1.180 TL firma tarafından ödeme yapılır.

 

Örneğimizde de görüldüğü gibi bu işle yapıp vergi mükellefi olanlarla, vergi mükellefi olmayanlarla kıyaslandığında 1.000 TL için 380 TL daha fazla ödeme alıyorlar.

Bunun yanı sıra vergi mükellefi olanlar işleri ile alakalı yaptıkları her türlü gider için gelirin tespitinde dikkate alınıyor. Ancak vergi mükellefi olmayanlar işle alakalı ödedikleri giderlerden hiçbir şekilde faydalanamıyorlar.

DEĞERLENDİRME

Network marketing, işini yapanlar ve bu işte sürekli olarak bulunanlar kesinlikle vergi mükellefi olmak zorundadırlar. Aksi takdirde hem Gelir Vergisi Kanunu hem Vergi Usul Kanunu hem de Katma Değer Vergisi Kanunu açısından sorumludur. Vergi mükellefiyeti açmayanlar idare tarafından tespiti yapılmakta ve resen vergi mükellefiyeti açmaktadır.

19.06.2017

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM