YAZARLARIMIZ
İsmail Dülger
Yeminli Mali Müşavir
ismaildulger59@gmail.com



Değeri Düşen, İmha Edilen Emtiaların Vergi Yasaları Karşısındaki Durumu

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri   ticari ve sınai  faaliyetlerini  yaparken  ;yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veya  bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi nedenlerle  iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış  meydana gelen ,zayi olan, son kullanma tarihleri dolan  emtiaları  için  vergi kanunları  açısından yapmaları gereken işlemler  Gelir İdaresi Başkanlığının uygulamaları da  dikkate alınarak aşağıda  özetlenmiştir.

213 sayılı VUK nun 274.cü maddesinde açıklandığı üzere; Emtia, maliyet bedeli ile değerlenir. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri  % 10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267.ci maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedel ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm VUK 275. maddede yazılı imal edilen mamuller içinde uygulanabilir.

VUK mad. 275. maddesinde ise ;

İmal edilen emtianın ( tam ve yarı mamul) mallar maliyet bedeli aşağıda yazılı unsurlardan ihtiva eder.

1-Mamülün meydana  getirilmesinde  kullanılan  iptidai ve  ham maddelerin bedeli;

2-Mamule isabet eden işçilik;

3-Genel imal giderlerinden mamule düşen hisse;

Genel idare giderlerinden mamule düşen hisse; ( Bu hissenin mamulünmaliyetine  katılması ihtiyaridir.)

5-Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zaruri olan mamullerden ambalaj malzemesinin bedeli.

Mükelleflerin , imal ettikleri emtianın maliyet bedellerini yukarıdaki unsurları ihtiva etmek şartıyla diledikleri gibi tayin edebilecekleri hüküm altına alınmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesindeise; yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi hâller neticesinde iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartaların emsal bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Takdir Komisyonlarının Görevleri" başlıklı 74 üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak takdir komisyonlarının görevleri arasında sayılmıştır. Takdir komisyonları bu görevlerini yaparken takdir sebebi bulunup bulunmadığını incelemez. Hatalı gördüğü işlemlerde vergi dairesini yazı ile uyarır.Takdir komisyonları inceleme yetkisine haiz olup;mükellefin daha önce  beyan ettiği bir matraha ait olan takdir işlerinde , takdir  edilecek  matrah mükellefin beyanından düşük olamaz.

Ayrıca, 213 s. VUK’nundava konusu başlıklı  378 .ci  maddesinin ikinci bendinde ise; mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları bu kanununu vergi hatalarına ait hükümlerinin (116-126)  saklı olduğu  hüküm altına alınmıştır.

VUK ‘nun267 nci maddesinde ise, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın emsal bedelinin, ortalama fiyat, maliyet bedeli ve takdir esası olmak üzere üç esasa göre tayin edileceği; ilk iki sıradaki usul ile belli edilemeyen emsal bedelin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği hüküm altına alınmıştır.

Emtianın imha edilmesi veya ekonomik değerinin sıfır olarak takdir edilmesi:

Gelir İdaresi Başkanlığının 27.09.2013-30.09.2013 tarih ve 29-1617/1711-30 sayılı özelgelerinde açıklandığı üzere,

“Bir mükellefe ait takdir işleminin mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçedeki takdir komisyonunca yapılmaktadır. Ancak özellik arz edebilecek bazı durumlarda  farklı bölgelerde bulunan ve kıymetleri düşen emtianın emsal bedellerinin tespitine yönelik takdir işlemleri, bulundukları il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca tespit edilebileceği gibi, emtianın bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca emsal bedellerini belirleyici gerekli tespitler yapılarak mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin takdir işlemlerini yapmakta olan takdir komisyonuna veri olarak da gönderilebilecektir.

Değeri düşen malların tespitinde veya bu emtiaların imhasında genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır. Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi de mümkündür.

 Bu çerçevede imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması  (bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin söz konusu komisyona katılımına gerek bulunmamaktadır.) ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tutanağın vergi idaresince istenildiğinde ibraz edilmek üzere saklanması ve muhasebe kayıtlarının bu tutanağa göre yapılması mümkündür.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi Kurum Kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safı kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

  193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ise ticari kazancın tespitinde indirilebilecek giderler sayılmış olup anılan maddenin (3) numaralı bendinde de işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak indirilmesinin kabul edileceği belirtilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29 uncu maddesinde mükelleflerin vergiye tabi işlemler dolayısıyla hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV nin indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Konuyla ilgili olarak 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin " E-Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem" başlıklı bölümünde "Gelir İdaresi Başkanlığına intikal eden olaylardan; mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak stoklarında mevcut olan ancak kullanım süresi geçen veya bir başka nedenle kullanılamayacak durumda olan malların, ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya Takdir Komisyonu huzurunda imha edilmesi durumunda, bu mallara ilişkin yüklenilen KDV'nin indirilip indirilemeyeceği hususunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmıştır.

"...KDV Kanunu'nun (30/c) maddesinde; deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır.

Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV beyannamesinin  ‘‘İlave Edilecek KDV'' satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir."

- Mükelleflerin emsal bedel tespiti için Takdir  Komisyonuna değer düşüklüğünün meydana geldiği dönem sonuna kadar   doğal afet hallerinde ise dönem sonunu  beklemeden takdir komisyonuna başvurmaları gerekmektedir.

- Bilanço usulünde defter tutan mükellefler takdir komisyonlarınca tespit edilen değerleri karşılık gideri olarak  ayırırken , işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerinde   ise  takdir olunan değer doğrudan gider olarak yazacaklardır..

- Takdir komisyonu kararlarının hesap dönemi sonuna kadar mükellefe tebliği  edilmemesi halinde  bu değer düşüklüğü için karşılık ayrılamaz.

- Takdir komisyonu kararının beyanname verme süresi  dolmadan  verilmesi ve mükellefe tebliği  halinde G.V. veya  K.V. beyannamesinde  düzeltmeler yapılacaktır.

- Takdir komisyonu kararının G.V. veya K.V. beyanname verme süresi geçtikten sonra mükellefe ulaşması halinde ise düzeltme talep edilmesi  gerekecektir.

Değeri düşen emtialar için  sigorta  yaptırılmış olması halinde ise, VUK 330 . maddesi uyarınca   ;” ……zayiat dolayısıyla alınan sigorta tazminatları bunların değerlerinden fazla olursa bu fazlalık kâra alınır. İşletme hesabı esasında tutulan defterde bu tazminat hasılat kaydedilecektir.” hükmü uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.

KAYNAK:

1-231 s. VUK.

2-3065 s. KDV .

3-GİB Özelgeleri.( 27.09.2013-30.09.2013 tarih ve 29-1617 / 1711-30)

18.12.2013

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM