YAZARLARIMIZ
İsmail Dülger
Yeminli Mali Müşavir
ismaildulger59@gmail.com



Foreks ( Kaldıraçlı Alım Satım ) İşlemlerinin Vergilendirilmesi

Mali piyasalarda yatırım araçları sürekli değişkenlik ve çeşitlilik göstermektedir.Forex (kaldıraçlı alım satım) olarak adlandırılan işlemlerde; yatırımcılar yatırılan teminat tutarı karşılığında çeşitli ülkelerin para birimleri, emtia, kıymetli maden (altın vb.),sermaye piyasası kurulunca belirlenen diğer varlıkların fiyatlarındaki değişim üzerinden gelir elde etmeyi amaçlamakla birlikte tersi durumda zararda etmektedirler.

Foreks işlemlerine ilişkin,6111 sayılı Kanun’la değişik 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca, döviz, mal, kıymetli maden ve kurulca belirlenecek diğer varlıkların ticari amaçla kaldıraçlı alım satımı, alım satımına aracılık ve bu işlemlerin gerçekleştirilmesine yönelik hizmetlere ilişkin esasları düzenleyen 125 seri numaralı SPK tebliği 27.08.2011 tarihinde 28038 sıra numaralı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

Kaldıraçlı alım satım işlemlerine konu edilebilecek varlıkların fiziki alım satımı ve borsalarda ve borsalar dışında gerçekleştirilen her türlü vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile türev araç işlemleri foreks işlemlerine ilişkin düzenlemeler kapsamına girmemektedir.

Konuyu örneklersek, doların fiyatının yükseleceğini öngören alıcı alış işlemi yaparak,  kurun belli bir tutara yükseldiği durumda arada doğan karını alarak satış işlemi yapmaktadır. Aynı şekilde dolar fiyatının düşeceğini öngörerek de satış işlemi yaparak kar elde edebilmektedir. Ancak; öngörülerin tersi olması durumunda ise zarar etmektedir.

Yetkili kuruluşlar müşterileri ile gerçekleştirdikleri kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak, SPK kaldıraçlı işlemler tebliği uyarınca; 

 Bu işlemleri gerçekleştiren kurumların SPK dan yetki belgesi almaları zorunludur.

-Müşterilerden gelen emirlerin doğrudan kabul edilmesi ve/veya gerçekleştirilmesi,

- Müşterilerden gelen emirlerin temsilci sıfatıyla kabul edilmesi ve bu emirlerin gerçekleştirilmek üzere başka kuruluşlara yönlendirilmesi,

- Başka bir kuruluşun kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak sunduğu hizmetlerin yatırımcılara tanıtımı, sözleşme akdedilmesine aracı olunması veya sözleşme yapmak isteyen tarafların komisyon karşılığında bir araya getirilmesi,

- Tebliğ kapsamındaki işlemlerde müşterilere uygulanacak kaldıraç oranı 100:1’i geçemez. SPK gerekli gördüğü hallerde bu oranı değiştirme ve varlık bazında kaldıraç oranı belirleme yetkisini haizdir.

- Kaldıraçlı alım satım işlemlerine başlamadan önce, uygulanacak kaldıraç oranı 100:1’i oranını geçmemek kaydıyla aracı kurumlarla müşteriler arasında serbestçe belirlenir. Söz konusu oranın daha sonra değiştirilebilmesi için tarafların yazılı onayı gereklidir.

- Kaldıraçlı alım satım işlemlerinde yalnızca %100’üne kadar nakit olarak Türk Lirası ve konvertibl döviz teminat olarak kabul edilir.

-Teminat oranının hesaplanması, teminat takibi ve teminat tamamlama yükümlülüğü ile pozisyonların otomatik kapanmasına ilişkin esaslar ve teminat olarak yatırılan nakdin başka bir para birimine çevrilmesinde esas alınacak kurlar çerçeve sözleşmede belirlenir.

-Teminatlar rehnedilemez, kullanım amaçları dışında tasarruf edilemez, üçüncü kişilere devredilemez.

-Yetkili kuruluşlar, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca hesap açmadan önce müşterilerinin kimlik bilgilerini tespit ederler.

-Müşterek hesaplarda kimlik tespiti her bir hak sahibi için ayrı ayrı yapılır.

- Müşteri hesabına, müşteri dışında sadece müşteri tarafından noter marifetiyle düzenlenmiş vekaletname ile yetkilendirilmiş kişiler tarafından işlem yapılabilir.  

ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ:

Aracı kurumlar,  kaldıraçlı alım satım işlemlerine başlamadan önce, müşterileriyle yazılı bir sözleşme ( çerçeve anlaşması ) yapmak zorundadır.

- Çerçeve sözleşmeler müteselsil sıra numaralı ve en az iki nüsha olarak düzenlenir ve bir örneği müşterilere verilir.

-Müşteri alacaklarının, müşteri talebi üzerine, aracı kurum tarafından en geç 2 iş günü içinde tam ve nakden ödenmesi şarttır.

Müşterilere yapılacak bildirimler:

-Bu Tebliğin kapsamında faaliyet gösteren aracı kurumlar kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak müşterilerine günlük ve aylık bildirimlerde bulunmak zorundadır.  

Kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin risk bildirimi:

-Kaldıraçlı alım satım işlemlerine yönelik faaliyetleri yürüten yetkili kuruluşlar müşterileri için herhangi bir işlem gerçekleştirmeden ve sözleşme imzalamadan önce söz konusu işlemlerin risklerini belirten her türlü açıklamaları yer aldığı Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Risk Bildirim Formunun bir örneğini vermek ve bu formun okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan almak zorundadırlar.

Foreks işlemlerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi:   

Kurumlar vergisi mükellefleri:

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kurum kazancı gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşmaktadır. Bu durumda mükellef kurumlar tarafından foreks işlemlerinden elde ettikleri kazançların kurumlar vergisi matrahına dahil edilerek beyan edilmesi gerekmektedir.

Tam mükellef gerçek kişiler:

Tam mükellef gerçek kişilerin bir ticari organizasyon ve devamlılık olmadan yaptıkları kaldıraçlı alım satım işlemlerinden elde ettikleri kazançların, arızi bir nitelik taşıması sebebiyle gelir vergisi kanununu 82.ci mad. uyarınca “arızi ticari kazanç” olarak değerlendirilerek vergilendirilmesi veya mükerrer 80.ci maddenin 1.ci bendinde sayılan “…..menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar “kapsamında değer artış kazancı olarak vergilendirilip vergilendirilmeyeceği konusunda açıklık bulunmamaktadır.

Foreks (kaldıraçlı alım satım )işlemlerinden elde edilen kazançların vergilendirilmesinde yasa mevzuatta yer alan ilgili maddeler farklı yorumlanarak G.V.K. mük. 80 ve 82 ci maddeleri uyarınca vergilendirilmesi gerektiğini belirten görüşler bulunmaktadır. Konunun açıklığa kavuşması için diğer sermaye piyasası araçlarının neler olduğunun yada hangi sermaye piyasası araçlarıyla yapılan arızi işlemlerin vergiye tabi tutulup tutulmayacağının GİB tarafından açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Foreks işlemlerinin vergilendirilmesine ilişkin olarak İst.Vergi Dairesi Başk. verilen  özelgede;

Ticari faaliyet bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak,  bir faaliyetin "ticari faaliyet" sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Gelir Vergisi Kanununun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde ise hangi mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazancı olarak değerlendirileceği tek tek sayılmış olup, döviz alım satımından doğan kazançlar bu madde kapsamına girmemektedir.

Diğer taraftan,  Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 inci maddesinde  menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler yer almakta olup, döviz alım satımından doğan kazançların bu madde kapsamında vergiye tabi tutulması da mümkün bulunmamaktadır.

Buna göre, foreks işlemleri olarak da adlandırılan kaldıraçlı döviz alım satım faaliyetlerinden doğan kazançların Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında tevkifat yoluyla yahut mükerrer 80 inci madde kapsamında beyan yoluyla vergiye tabi tutulması söz konusu olmamakla birlikte, söz konusu faaliyetin ticari organizasyon içerisinde devamlılık arz edecek şekilde yapılması durumunda ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyetler neticesinde elde edilen kazancın, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde beyan yoluyla vergilendirilmesi gerekmektedir.”

İst. Vergi Dairesi Başkanlığınca aracı kuruma verilen başka bir özelgedede ise;

"Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" kapsamında foreks işlemleri yapmaya yetkilendirilmiş bir aracı kurum olduğunuzu,  "Piyasa Yapıcısı" olarak gerçekleştirdiğiniz kaldıraçlı alım-satım işlemlerinden aracılık komisyonu almadığınızı ancak şirket adına yapmış olduğunuz alım-satım işlemlerinden gelir elde ettiğinizi,  müşterilerin yapmış olduğu işlem hacimleri baz alınarak aylık periyotlar halinde belirlenen skala çerçevesinde bir prim hesaplandığını ve bu tutarların müşteri hesaplarına yansıtıldığını, şirket tarafından bir gider olan bu tutarların müşteri adına gelir olduğunu belirterek, elektronik ortamda müşterilerin bireysel faaliyetleri sonucu hesaplarına yansıtılan söz konusu gelirler için tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 inci maddesinde  menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler yer almakta olup, döviz alım satımından doğan kazançlar bu madde kapsamında tevkif yoluyla vergilendirilen gelirler arasında bulunmamaktadır.

Buna göre,  işlem hacimleri baz alınarak ödenen prim tutarları dahil olmak üzere müşterilerinize kaldıraçlı döviz alım satım işlemleri nedeniyle yapmış olduğunuz ödemeler üzerindengeçici 67 nci maddesi kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğünüz bulunmamaktadır.”

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kaldıraçlı alım satım işlemlerinden elde ettikleri gelirleri yasal defter kayıtlarına ve beyanlarına intikal ettirmeleri. Söz konusu işlemleri ticari organizasyon içerisinde devamlı surette yapan ancak mükellefiyet tesisi ettirmeyen gerçek kişilerin GİB tarafından zamanaşımı süresi içerisinde yetkili kuruluşlardan alınacak bilgilerle tespit edilerek ticari kazançlara ilişkin hükümler çerçevesinde vergilendirilecekleri, arızi olarak bu işlemi yapmış olan gerçek kişilerin ise vergiye tabi olmayacaklarını dikkate almaları gerekmektedir.

Vergi mükelleflerinin vergilendirme ile ilgili yükümlülüklerini yasal süresinde tam ve eksiksiz olarak yerine getirebilmelerini sağlamak için sürekli yenilenen ve değişkenlik gösteren sermaye piyasası yatırım araçları  vb. konulara ilişkin olarak vergi yasalarında yer alan ilgili maddelerin güncel işlemlere uygunluğunun sağlanması için yasal mevzuat düzenlemelerinin yapılması veya yasa maddelerinin yorumlanmasına yönelik genel tebliğ, sirküler ve genel yazı şeklindeki açıklamaların beyan dönemleri tamamlanmadan Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılması gerekmektedir. Aksi halde farklı görüşlerle beyan edilmesi gereken kazançların beyan dışı bırakılarak vergi kayıp ve kaçağının artması, ya da beyan edilmemesi ve vergilendirilmemesi gereken kazançların vergiye tabi tutularak mükellef mağduriyetinin yaşanmasına yol açılmış olacaktır.

KAYNAK:
1-125 seri numaralı SPK Tebliği. (27.08.2011 tarih ve 28038 sayılı Resmi Gazete)
2- İst. Vergi Dairesi Başkanlığının 14.08.2012 tarihli 2554 ve 2559 sayılı sayılı özelgeleri.

06.12.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM