YAZARLARIMIZ
Hüseyin Yerli
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
huseyin_yerli@hotmail.com



Vakıf ve Derneklerin 2016 Yılı Başından İtibaren Kalkacak Vergi Muafiyeti

Sivil toplum kuruluşlarının, amaçlarını gerçekleştirebilmesi için gerek toplum, gerekse de kamu kurumların özendirici ve destekleyici faaliyet ve teşviklerde bulunması gerekir. Toplumsal çıkarlar daima bireysel çıkardan önce gelir. Toplumsal çıkar, sivil toplumsal örgütlenmeden geçmektedir.

Toplumun kültürel ve sosyal kalkınmasının öncülüğünü vakıf ve dernekler gibi  kurumlarla gerçekleştirecek olmalarından, bu tür kurumların vergisel yönde teşvik edici önlemler alınmasında fayda vardır.

Toplum düzenini sağlayan kamu otoritesinin, toplumsal örgütlenmeyi ön plana çıkaran kurumların, ekonomik anlamda güç kazanmalarını sağlamak amacıyla,  vergi ve teşvikler konusunda gerekli her türlü desteğe gerçekleştirmesi gerekir.

Bu tür kurumların, aktifinde kayıtlı bulunan değerlerin, farklı şekilde değerlendirilmesi sonucunda, elde edilen gelirin bir ticari iktisadi amaç gibi değerlendirmek,  bu tür kurumların, kuruluş amaçlarına aykırıdır.  

Anahtar Sözcükler; Vakıf, Dernek, vakıflar ve derneklerde kurumlar vergisi,  vakıf ve derneklerde vergi istisnası,

A – GİRİŞ

5520 sayılı Kurumlar vergisi kanununa 5766 (T.C Yasalar, 06.06.2008) sayılı kanunun 22.inci maddesi ile eklenen geçici 2. maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle, 01/01/2008-31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak üzere,  dernek ve vakıflarca elde edilen Gelir Vergisi Kanunun 94. maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla iktisadi işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.(Gelir İdaresi Başk. 20.11.2008)

 Toplumsal sivil örgütler içinde  yer alan  Vakıf ve Derneklerin, toplum yararları ve çıkarlarını gözeterek, ancak iktisadi işletme altında faaliyette bulunmadan ve aktiflerinde kayıtlı bulunan taşınmaz ve menkul kıymetlerden elde etmiş oldukları gelirlerin “Vergisel Boyut” yönünden değerlendirilmesi, makalenin konusunu oluşturmaktadır.

 

 B-VAKIF ve DERNEKLER

Vakıflar daha çok toplum sorunlarının çözümüne yönelik yatırımlar gerçekleştirmek için faaliyet gösteren bir mal topluluğudur.  Dernekler ise genellikle çalışan insanların yasal haklarının alınması ve durumlarının iyileştirilmesi ve diğer sosyal amaçlar için faaliyet gösteren insan topluluğudur.(Özdemir, 2009, iii)

5253 sayılı Dernekler Kanununa göre dernek; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. (Arpacı, 2010, 177)

4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre vakıf; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. (Arpacı, 2010,177)

5520 sayılı Kurumlar vergisi kanunun 1.maddesinde kurumlar vergisine tabi kazançların sıralamasında (T.C Yasalar 21.06.2006) ;

a)      Sermaye şirketleri; Sermaye şirketleri: 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır.

b)      Kooperatifler; Kooperatifler: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade eder.

c)      İktisadî kamu kuruluşları; İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur.

Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, bu maddenin a ve b fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilir.

d)     Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler; Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir. Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır.

İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.

e)      İş ortaklıkları; Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.

Şeklinde sıralarken, vakıf ve derneklerin tüzel kişiliklere sahip olmasına karşın bu sivil toplum kurumların iktisadi işletmelerinin, kurumlar vergisine tabi olduğu ifade edilmektedir.

 Kurumlar Vergisi Kanununa, 5766 sayılı Kanunun 22.maddesi ile  eklenen geçici 2. maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak üzere, dernek veya vakıflarca elde edilen Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67. maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla iktisadi işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu düzenleme ile dernek veya vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf olarak değerlendirilen kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67. maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş;

             - Taşınmaz kira gelirlerinden,

             - Menkul kıymet alım satım gelirlerinden,

            - Menkul kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde edilen gelirlerden

ibaret olması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. Söz konusu vergi kesintileri dernek veya vakıflar açısından nihai vergileme niteliğinde olacaktır.

Diğer taraftan, dernek veya vakıf bünyesinde yukarıda belirtilen gelirler dışında iktisadi işletme oluşması halinde, bu iktisadi işletmenin aktifinde kayıtlı bulunan taşınmazların kiralanması sonucu elde edilen taşınmaz kira gelirlerinin ya da bu iktisadi işletmenin aktifinde kayıtlı bulunan menkul kıymetlerin alım ve satımından, elde tutulmasından veya itfasından elde edilen gelirlerin (kesinti suretiyle vergilenmiş olup olmadığına bakılmaksızın), bahse konu iktisadi işletmeye ait kazanca dahil edilerek kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununa, 5766 sayılı Kanunun 22.inci maddesine eklenen geçici 2.maddenin birinci fıkrasının (b) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim yapan mesleki ve teknik eğitim okullarındaki atölye ve uygulama birimleri ile anaokulu, kreş, çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner sermaye işletmelerinin elde ettikleri gelirler dolayısıyla iktisadi işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olup örgün ve yaygın eğitim yapan mesleki ve teknik eğitim okullarındaki atölyeler, otelcilik ve turizm meslek liselerindeki uygulama otelleri gibi birimler, kız teknik okullarındaki atölyeler, anaokulu ve kreş gibi uygulama birimleri, çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimleri ve bu birimlere bağlı döner sermaye işletmelerinin elde ettikleri gelirleri nedeniyle 1/1/2008 tarihinden itibaren 31/12/2015 tarihine kadar iktisadi işletme oluşmayacak, bunlar adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.

C-SONUÇ

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak  örgün ve yaygın eğitim mesleki ve teknik eğitim okullarında atölyeler, otelcilik ve turizm meslek liselerindeki uygulama otelleri gibi birimler, kız teknik okullarında atölyeler , anaokulu ve kreş gibi uygulama birimleri, çıraklık ve halk eğitim merkezlerinde uygulama birimleri ve bu birimlere bağlı döner sermaye işletmeleri ile Dernek ve vakıflar vergi muafiyetine tabi olsallarda (vakıf ve derneklere ait iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisine tabidir)  01/01/2016 tarihinden itibaren kesinti yoluyla vergilendirilmiş  kira gelirleri veya menkul kıymet kazançlarından dolayı kurumlar vergisi mükellefi olmak zorunda kalacaklardır.

Bir derneğin veya bir vakfın varlıklarının bir kısmının,  amaçlarını gerçekleştirebilmek için varlıklarıyla, ihtiyaç duyduğu gelirleri sağlamak, değer kaybını önlemek maksadıyla, (iktisadi işletme bünyesinde olmamak şartıyla) birikimlerini menkul kıymet alımına tahsis edilmesi daha sonra bu menkul kıymetlerin yıl içinde farklı tarihlerde birkaç kez elden çıkarılması veya itfa tarihinden itibaren nemasının birlikte tahsil edilmesi durumunda, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai bir faaliyetten söz edilmeyeceğinden kurumlar vergisinden söz edilmesi doğru değildir. (Gelir İdaresi Başk. 03.04.2007)

Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi  Dairesi başkanlığı tarafında verilen 19/04/2012 tarihli özelgesinde GVK’nun 94.maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67. maddesi kapsamında  kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla, 01/01/2008-31/12/2015 tarihleri arasında  iktisadi işletmeyi oluşturmayacağı ve bu kesintinin nihai vergi hükmünde oluşacağı şeklinde nitelendirilmiştir.(Gelir İdaresi Bşk, 19.04.2007)  

5766 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile 5520 sayılı kanunla eklenen geçici 2.maddenin süre sınırı olmadan kalıcı hale getirilmemesi durumunda, aktiflerinde kayıtlı bulunan taşınmazlarının bir işyerine kiraya verilmesi veya elinde bulunan değerlerin nemalandırılmasını sağlayan vakıf ve derneklerin tümü kurumlar vergisine tabi olacaklardır. Bu takdirde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesinin, “safi kurum kazancı” hakkındaki hükmüne göre, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanacağından, Kurumlar Vergisi oranı sabit oran olması ve bu oran gelir-gider farkına tatbik edileceğinden bu tür Dernek ve Vakıflar, kesinti yoluyla vergilendirme söz konusu olması nedeniyle  Vergi iadesi talebinde bulunmak zorunda kalacaklardır.

Gelir idaresi, gelir kaybına sebebiyet vereceği gibi amaçları toplumsal çıkar sağlamak olan sivil toplum örgütlerinin tarafların iş yükünü artırarak zaman ve emek kaybına uğratacağından, 5766 sayılı Kanunun 22.inci maddesinde belirtilen geçici 2.maddenin süre sınırı olmadan kalıcı hale getirilmesi çok yararlı olacaktır

Bu maddenin yürürlüğe girmesi halinde, toplumsal sivil kuruluş olan bu tür tüzel kişilik olan kurumların ticari kazanç güden sermaye şirketlerinden bir farkı kalmayacaktır.

KAYNAKLAR

1.      T.C Yasalar (21/06/2006) 5520 Sayılı Kanun Ankara: Resmi Gazete (26205 sayılı).        

2.      T.C Yasalar (06/06/2008) 5766 Sayılı Kanun Ankara: Resmi Gazete (26898 sayılı).

3.      Gelir İdaresi Başkanlığı (03/04/2007). Kurumlar Vergisi 1. No’lu Tebliği.

            Ankara: Resmi Gazetede (26842 Sayılı).     

4.      Gelir İdaresi Başkanlığı (20/11/2008). Kurumlar Vergisi 3. No’lu Tebliği.

            Ankara: Resmi Gazetede (27060 Sayılı).

5.      Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı (19/04/2012).   

            B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01.12.1408 Özelgesi. 

      6.  Özdemir, Ahmet Fuat (2009). Türkiyede  Dernek ve Vakıfların      

           Vergilendirilmesinde   Karşılaşılan Sorunların Değerlendirilmesi, (Yayınlanmış    

           Yüksek Lisan Tezi) Bursa,  Uludağ Üniversitesi.

7.      Arpacı, Altar Ömer, (2010). “Kurumlar  Vergisi Mükellefi Olarak İktisadi Kamu Kuruluşları ile Dernek veya Vakıflara Ait İktisadi İşletmeler.” Mali Çözüm.97 (2010)

02.07.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM