YAZARLARIMIZ
Fahri Hikmet Köker
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
hkoker@isbank.net.tr



Teknokent'lerde Dönem Sonu İşlemleri

Bir mali yılın daha sonuna geldiğimiz bu günlerde 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunundan yararlanarak teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan şahıs ve şirketlerin, tıpkı tüm diğer vergi mükellefleri gibi dönem sonu işlemleri ve envanter çalışmalarını yapmaları gereken dönem başlamış bulunuyor. 

Tüm yıl boyunca Maliye Bakanlığı’na, Çalışma Bakanlığı’na ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na belge ve bilgi sağlamaktan yılın nasıl geçtiğini anlayamayan meslek mensubu arkadaşlarımızın daha terleri soğumadan dönem sonu işlemleri ile yeni yılın açılış işlemleri gibi teknik ve dikkat isteyen işler kendilerini beklemektedir. 

Bu yazımızda bu işleri yapacak meslek mensubu arkadaşlarımıza bazı hatırlatmalarda bulunmak amacı güdülmüştür. Yıl sonu envanter ve dönem sonu işlemlerini yaparken özellikle dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. Bu hususları daha önceki yazılarımda da belirtmiş olmama rağmen, önem arz ettiği için bir daha hatırlatmakta yarar olduğu kanısındayım. 

- Bu bölgelerde faaliyette bulunan vergi mükelleflerinin yararlanacağı ilk istisna kurumlar vergisi istisnasıdır.

- Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde ( Teknoparklar da ) faaliyette bulunan şirketler, bildiğiniz gibi 2013 yılına kadar, “münhasıran bu bölgelerde yaptıkları araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile yaptıkları yazılım çalışmaları sonucunda bu faaliyetlerden elde ettikleri kazançlarından hesaplanacak %20 oranında kurumlar vergisi istisnası uygulayacaklardır. Ancak bu bölgelerde elde edilen karın menkul sermaye iradı şeklinde ortaklara (gerçek kişilere) dağıtılması istisna kapsamına girmemektedir. Burada dikkat edilecek husus sadece yazılım ve ar-ge kazançlarına istisna uygulanmasıdır. Eğer şirketin teknopark içinde olsa bile başka faaliyetleri varsa bu kazançlar istisnanın konusuna girmemektedir. (Örneğin, demirbaş satış karları, kambiyo karları, diğer hizmet gelirleri gibi.)

- Yararlanılacak ikinci istisna, katma değer vergisi istisnasıdır. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Geçici 20.maddesi hükümlerine göre, “ bu bölgelerde üretilen sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta uygulama yazılımı şeklinde teslim ve hizmetler” katma değer vergisinden müstesnadır. KDV den istisna olan hizmetlerin tanımları 4691 Sayılı Kanundaki istisna konusuna giren hizmet teslimlerinden farklıdır. Bu konuya dikkat etmek gerekir. Ayrıca hem bölge içinde hemde bölge dışında faaliyette bulunan mükellefler, indirilecek KDV konusuna dikkat etmelidirler. Şirketlerin bazı giderleri ortak olup her iki tarafı da ilgilendirmektedir. Örneğin mali müşavirlik, hukuk müşavirliği gibi giderler. Teknokentlerdeki ar-ge ve yazılım faaliyetleri KDV den istisna olduğu için, bu hizmetlerin üretilmesinde yüklenilen KDV ler de indirim konusu yapılmayıp maliyete dahil edilmelidir. Buna göre ortak giderlerden istisna giderlere pay verilirken KDV’den de pay verilmelidir.

- Bir diğer istisna ise, bu bölgelerde faaliyette bulunan şirketlerde çalışan ve münhasıran ar-ge ve yazılım faaliyetlerinde çalışan işçilerin bu işlerde geçirdikleri süre içinde hak edilen ücretlere uygulanacak gelir vergisi istisnasıdır. Burada dikkat edilecek husus, sadece bölge içinde çalışılan süreye isabet eden ücretlere uygulanacak istisnadır. Maalesef bu yazılımlarla ilgili olsa bile bölge dışında geçen süreler istisnanın konusuna girmemektedir. “Örneğin bölge içinde üretilen bir yazılımın bölge dışındaki bir yerdeki bilgisayarlara yüklenilmesi ve uygulama ile ilgili olarak eğitim verilmesinde geçen süreler gibi.”

- Bu bölgelerde çalışacak personelin konularında uzman olması gerekir. Diğer bir ifade ile bu bölgede çalışacak personelin akademik eğitim almış olması gerekir. Çünkü bu bölgelerde araştırma, geliştirme faaliyetleri ile bilgisayar yazılım faaliyetleri yapılmaktadır. Akademik eğitim almamış bir kişinin bilimsel çalışma yapması mümkün değildir.

- Son olarak yine bölgede çalışan personelin ücretleri üzerinden hesaplanan SGK primlerinin işveren paylarının yarısı devler tarafından karşılanmaktadır.
 

2001 tarihinden bu güne kadar uygulanan ve 2013 yılında sona erecek olan bu istisnalardan gün geçtikçe daha çok mükellef , daha çok ücretli yararlanmaktadır. Üniversitelerin bünyelerinde her yıl birkaç adet teknopark açılmaktadır. Dolayısıyla teknoparklarda üretilen hizmet sayısı artmaktadır. Buna bağlı olarak da şirketlerin bu bölgelerdeki faaliyetlerinden elde etmiş oldukları cirolarda milyar dolarları aşmaktadır.

Tüm bu gelişmelere rağmen teknoparklarda yapılacak faaliyetleri düzenleyen dört adet sirküler ve bir adet tebliğ mevcuttur. Bu tebliğ ve sirkülerlerde ise uygulamaya yönelik yapılan açıklamalar oldukça yetersizdir. Bu güne kadar yapılan uygulamalar tebliğ ve sirkülerlerin ışığında genel muhasebe kültürü ile yapılmaktadır. Bu durumda kavram kargaşası yarattığı kanısındayım. Gerek verdiğim seminerlerde gerekse tarafıma yöneltilen sorularda yorum farklılıklarından dolayı uygulama farklılıklarının olduğunu gözlemliyorum. Bu konuda teknokent yöneticisi şirketlere de kanuni sorumluluk verilmiş ise de; yine de uygulamada çok eksikliklerin olduğu kanısındayım. Teknokent yöneticisi şirketlerin sorumluluğu bölgede çalışan personelin çalıştığı sürelerle ilgilidir. Bu konuda yönetici şirketler çok titiz çalışmalıdırlar. Çalışılmayan süreleri iyi tespit edip bu sürelerle ilgili olarak istisnaya konu olacak belge vermemelidirler. Aksi halde mükellef kurum ile birlikte ortaya çıkacak vergi kaybından dolayı müşterek ve müteselsil sorumlulukları doğacaktır.

Teknoparklardan yapılan satışlarla ilgili olarak düzenlenen faturaların muhakkak dayanakları olmalıdır. Diğer bir ifade ile yapılan ar-ge ve yazılım çalışmalarının hem elektronik ortamda hemde kağıt ortamında birer suretleri beş yıl boyunca saklanmalıdır. Yapılan satışlarla ilgili olarak yapılacak sözleşmeler detaylı hazırlanmalı ve istenildiğinde ibraz edilmelidir.

Sonuç olarak, bir çok vergiden istisna olan bu hizmet satış gelirlerinin 4691 Sayılı Kanun kapsamına girip girmediğinin iyice anlaşılması gerekir. Aksi halde kurumlar çok büyük vergi cezaları ile karşı karşıya kalabilirler. Vergi kapsamında ve teknoparkların bünyesinde faaliyette bulunan şirketlerin dönem sonu işlemlerini yaparken dağıtılacak ortak giderleri hesaplarken tüm vergileri göz önünde bulundurarak işlem yapmalarında fayda vardır. Her bir proje için hakem heyetlerinin olurları alınmalıdır. Bordro hazırlarken bölgede fiilen çalışılan süreye azami dikkat edilmesi gerekirmektedir. Bölge faaliyetlerinden elde edilen hasılatların bankalarda veya diğer finansman kurumlarında değerlendirilmesinden elde edilen menkul kıymet gelirleri istisnanın konusuna girmemektedir.

Yukarıda özetler halinde sıralamaya çalıştığım konuların meslek mensuplarına yol gösterici olmasını diler, tüm meslek mensuplarının yeni yılları kutlarım.

06.01.2009

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM