YAZARLARIMIZ
Fahri Hikmet Köker
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
hkoker@isbank.net.tr



Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Faaliyetlerin Denetlenmesi ve İstisnalardan Yararlanma Koşulları YMM Tasdik Kapsamına Alınmalıdır

Türkiye’de artık bilim ve teknoloji ye de yatırımların yapılmaya başlanması son derece sevindiricidir. Nihayet gençlerin niteliksiz üniversite mezunu olması merakından vazgeçilerek nitelikli yardımcı elemanların yetiştirilmesi için de eğitim sisteminde bir takım düzenlemeler yapılmaya başlandı. Özellikle teknisyen açığının gün geçtikçe fazlalaştığını basından devamlı okuyoruz. Bu durum üzücüdür, çünkü şimdiye kadar teknisyen bazında insan yetiştirmeyi nedense geçmiş yönetimler fazla önemsemediler ve sanayide ara eleman açığı doğdu. Bu durum ayrıca sevindiricidir, çünkü artık yeni yönetimler nihayet Amerika’yı keşfettiler. 

2001 tarihinde yürürlüğe giren 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Kurumlar Vergisinde, Katma Değer Vergisinde ve Gelir Vergisinde 2013 yılı sonuna kadar bir takım istisnalar getirilmiştir. Ayrıca yine 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/a maddesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/9 maddelerinde Ar-Ge harcamaları ile ilgili indirimler mevcuttur. Buna ek yolarak “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun tasarısı hazırlanmış ve mevcut %40 olan ar-ge indirimlerin %100 çıkartılması ile yeni birtakım teşvik, indirim ve istisnaların getirilmesi düşünülmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında bir çok üniversitemiz bünyesinde açılan teknoparklarda faaliyet gösteren firma sayısı her geçen gün artmakta ve buna paralel olarak faaliyette bulunan firmaların ekonomiye olan katkıları da hızla büyümektedir. Ayrıca yine bölge dışında faaliyette bulunan firmaların ise ar-ge harcamaları her geçen gün artmaktadır. 

Ancak, 2001 yılından bu tarihe kadar bu tür istisna ve indirimlerden yararlanan firmaların  Maliye Bakanlığı denetim elemanları tarafından, denetim elemanı yetersizliği nedeniyle ( Bakanlığın kendi ifadesi) Türkiye genelinde olduğu  gibi çok az denetim yapılmıştır. Ancak bu hususta  hiç denetim yapılmayacağı anlamına gelmemelidir. Bilindiği gibi vergide zaman aşım süresi beş  yıl olup, beş yıl içinde her zaman belgelerin incelenmesi mümkündür.  

Özellikte teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan mükellefler  kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir vergisi istisnalarından yararlandığı için, hemen hemen bütün faaliyetleri istisna konusuna girmektedir veya mükellefler bütün faaliyetlerinin istisna kapsamına girdiğini düşünmektedirler.  Her iki seçeneğinde ,  bölgede faaliyette bulunan  mükellefler  açısından oldukça önemli ve bir o kadar da riskli olduğunu düşünüyorum.  

Çünkü, 4691 Sayılı Kanun’un uygulanması ile ilgili Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış dört adet sirkülerin dışında başkaca kaynak bulunmamaktadır. Buna karşın bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin,  faaliyet konularını oluşturan ar-ge ve yazılım faaliyetlerinin gerçekten istisna kapsamına girip girmediği her zaman tartışma konusu olabilir. Biz maliye ve muhasebe bilimi ile uğraşan insanlar için  neyin yeni yazılım neyin geliştirme neyin araştırma konusuna girdiği oldukça  teknik ve karmaşık konudur. Başka bir ifade ile, bölgede faaliyette bulunan mükellefler yaptıkları her işi istisna kapsamına sokmaya çalışacaklardır. Çünkü istisna konusuna giren gelirden hemen hemen hiç vergi alınmamaktadır. ( Şirketlerin kar dağıtımından kaynaklanan menkul sermaye iradı hariç) Ancak mükellefler açısından tehlike burada başlamaktadır. Çünkü yaptıkları faaliyetlerin istisnaların konusuna girip girmediğinin ispatı ve belgelenmesi mükellefe aittir. Vergi inceleme elemanlarının bu konuda yapacakları incelemeler sırasında mükellefler her türlü bilgi ve belgeyi sunmak ve yapılan işlerin ar-ge ve yazılımın konusuna girdiğini ispatlamak zorundadırlar. Şayet bu konuda sağlam belge ve bilgileri olmayan mükellefler vergi incelemelerine girerlerse karşılaşacakları vergi cezaları kendileri açısından korkunç olacaktır. Bu konuların tamamı hizmet kapsamında olduğu için gelir elde eden mükellefler elde ettikleri gelirleri uzun süre beklemeden harcayacaklar, denetim sonucunda ceza ile karşı karşıya kaldıklarında elde edilen gelirlerde harcanmış olacağından büyük bir finansman problemi ile karşı karşıya kalacaklardır.  

Ayrıca, mükelleflerin sağlam bilgi ve belgeleri olmadığı halde vergi istisnalarından  yararlanmaları halinde, kamu gelirleri açısından vergi kayıplarına neden olunacaktır.   

Sonuç olarak; her iki kemsinde zarara uğramaması için,  4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında  faaliyette bulunan ve istisnalardan yararlanan mükelleflerin bu istisnalarını kurumlar vergisi, geçici vergi, gelir vergisi ve katma değer vergisi kanunları açısından uygulayabilmeleri için, yapılan faaliyetlerinin YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER tarafından denetim ve tasdik edilerek bir rapor halinde maliye bakanlığı ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlara sunmalarında  büyük yararlar olacağı kanısındayım.     

Bu konu ile ilgili düzenlemelerin Maliye Bakanlığı tarafından 2008 mali yılı başından itibaren uygulanmak üzere gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılması her kesimin yararına olacaktır.

 

05.12.2007

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM