YAZARLARIMIZ
Erdem Uzunbayır
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bilim Uzmanı
erdem.uzunbayir@gmail.com



Ticari İlişkilerde Cari Hesap Uygulamaları ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Sanayi, zirai ve ticari sektörlerde maddi ve manevi yatırım, kazanç ya da başka yararlar için kurulan, bağımsız bir bütçe ile faaliyetlerini sürdüren kuruluşlara işletme adı verilir.

İşletmeler faaliyeti boyunca karşılıklı ticari münasebetlerde bulunurlar. Şöyle ki hedefte kâr amacı var ise bu işin adı ticarettir. Olmazsa olmaz bir kaide olarak kabul edilir.

Bugünkü yazımda ticari ilişkilerde cari hesap uygulamaları ve dikkat edilmesi gereken bazı hususları kanun boyutu ile ele almaya çalışacağım.

Tüm meslek mensuplarının bildiği üzere eskilerde cari hesaplar kalamoza adı verilen defter vasıtası ile tutulurdu. Tüm borç/alacak ilişkileri bu defterlerde tutulur ve dönem sonlarında bilançonun 120-320 hesapları ile mutabakat sağlanırdı. Günümüzde artık ERP (kurumsal kaynak planlaması) yazılımlarının devreye girmesi ile beraber bu uygulama ortadan kalktı demek doğru olmaz. Yine de bu uygulamayı devam ettiren birçok işletme bulunmaktadır. Günümüzde her cari hesap bu yazılımlar vasıtası ile detaylı takip edilir hale geldi.

1. Ticari İşler Nedir?

İlgili kanunda bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Şu kadar ki, ticaret amacı ile yapılan tüm işlemler ticari işlem olarak nitelendirilir.

2. Cari Hesap/Sözleşmesi Nedir?

Tüccarlar karşılıklı ticari ilişkide malın teslimi veya hizmetin ifası öncesinde/sırasında mutlaka karşılıklı imza altına almak suretiyle hesap sözleşmesi imzalarlar. Bu boyutta karşımıza ticari hayatın vazgeçilmez iki kanunu olan Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümleri devreye girer.

İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.

Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.

Bir diğer ifade ile özel bir takas anlaşmasından bahsedebiliriz. Karşılıklı borç/alacak ilişkisindeki kişi/kişilerin para, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacakları karşılıklı olarak istemekten vazgeçip bunları kısmen borç ve alacak şekline çevirerek hesabın kesilmesinde ortaya çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine dair anlaşmadır. Her iki taraf da aralarındaki ilişkiden kaynaklanan alacak ve borçlardan dolayı her işleme ait kayıt tutmakta, alacağın ya da borcun doğması ile bir ödeme yapmayıp hesap devresinin sonunda asıl alacaklı ve borçlu belli olmaktadır. Mahsup işleminden bahsetmekte mümkündür.

3. Cari Hesap Sözleşmesinin Hükümleri Nelerdir?

Türk Borçlar Kanununun 134 üncü maddesiyle 143 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere cari hesap sözleşmesinin hükümleri şunlardır:

a) Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma haklarını düşürmez. Sözleşme veya işlem iptal edilirse bunlardan kaynaklanan kalemler hesaptan çıkarılır.

b) Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz.

c) Bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması hâlinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılır.

d) Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan veya hükmen belirlenen bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir; sözleşme sona ermiş veya artan tutar haczedilmiş ise onun ödenmesi gerekir.

e) Cari hesabın alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller gereğince, kaydolundukları tarihten itibaren faiz işler.

4. Cari Hesap Bakiyesi

Sözleşme veya ticari teamül uyarınca, belirli hesap devreleri sonunda devre hesabı kapatılır ve alacak ile borç kalemleri arasındaki fark belirlenir.

Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır. Saptanan artan tutarı gösteren cetveli alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa, bakiyeyi kabul etmiş sayılır.

5. Zaman Aşımı Süresi Ne Kadar?

Cari hesabın tasfiyesine, kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara ya da faiz alacaklarına, hesap hata ve yanılmalarına, cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya tekrarlanan kayıtlara ilişkin bulunan davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar.

6. Sözleşmelerin Önemi

Ticari ilişkide malın teslimi ve hizmetin ifası ile beraber zilyetlik hakkı karşı tarafa geçmiş oluyor. Esas konu eğer mal veya hizmet bedeli tahsil edilmedi ise kritik takip burada başlar. Hukuki boyutta takip gerektiren durumlarda sözleşmenin önemi bir adım önde duruyor. Şöyle ki; hukuki takip açılmasında sözleşme, teslime ilişkin tutanak ve irsaliyeler davanın kazanılması açısından önem arz ediyor.

7. Ticari Alacaklarda Faiz

TTK hükümleri 8 inci maddedeki şartların varlığı hâlinde, alacak ile borç kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler; bileşik faize yol açabilecek uygulama yapılamaz; bu hükme aykırı sözleşme öngörülemez.

8. Cari Hesap Ne Zaman Sona Erer?

Cari hesap aşağıdaki durumlar gerçekleştiği durumda sonra erer.

a) Kararlaştırılan sürenin sona ermesi,

b) Bir süre kararlaştırılmadığı takdirde taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması,

c) Taraflardan birinin iflas etmesi.

9. Finansman Boyutu İle Cari Hesap Takibi

Meslek mensupları olarak dikkat etmemiz gereken bir diğer husus ise çek veya senet ile tahsil edilen alacaklarda her ne kadar cari hesabın bakiyesinin sıfır olduğu kabul edilse de çek ve/veya senet tahsil edilmediği sürece riskin olduğu anlamını taşımaktadır. Şöyle ki, piyasa uygulamalarında 100.000 TL ile satışı yapılan bir ürün karşılığında 20.000 TL nakit ve 80.000 TL ise çek ve/veya senet alınmış ise %80’ lik finansal risk payından bahsetmek mümkündür. Tahsil edilemeyen her gün için ise paranın zaman kavramı mantığından hareketle kaybedilen nakitlerde bahsetmekte mümkün olabilir.

Unutmamakta faydalı olduğunu düşündüğüm ve Değerli Finans Hocalarımın bir sözü vardır:

“Her zaman eldeki bir kuş daldaki bir kuştan daha kıymetlidir.”

Okuyucular açısından kısa ve bilgi ve yönlendirme amaçlı ele alınmıştır.

Kaynakça

  1. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
  2. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu

(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

17.11.2018

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM