YAZARLARIMIZ
Ekrem Öncü
Yeminli Mali Müşavir
DKR Denetim
ekrem.oncu@dkrdenetim.com



Ortağın Şirketten Olan Alacağının Sermayeye Eklenmesinde Bakanlık Görüşünü Değiştirmiştir!


Daha önceki köşe yazımızda “Ortakların şirketten olan alacaklarını sermayeye eklemeleri mümkün müdür ve mümkün ise işlem nasıl yapılacaktır?” başlıklı yazımızı kaleme almıştık. Söz konusu yazımızda şirket ortaklarının şirketten olan alacaklarının sermayeye ilave edilmesi halinde bilirkişi raporunun neden istenmemesi gerektiğini ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuştuk. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bir şirkete cevap olarak verdiği yazıda,  “ortağın şirketten alacağı bulunması halinde ortak bu alacağını sermaye olarak şirkete koymak isterse şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde dava açılacak ve mahkemenin atayacağı bilirkişinin raporuna göre bu işlem gerçekleştirilebilecektir” şeklinde görüş bildirmişti.

 
Bizde konu hakkında; “Mahkemeye gidilerek bilirkişi tespiti ile uğraşmak istemeyen şirket ortakları ise şirketten alacaklarını tahsil ederek (yani şirket ortağa olan borcunu ödeyecektir) taahhüt yoluyla sermaye artırımında bulunabileceklerdir. Taahhüt yoluyla sermaye artırımında YMM ya da SMMM raporu yeterli olacaktır.

 
343’üncü maddenin gerekçesinde, “alacakların sermaye olarak konulması halinde bunların varlığı ve değeri, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporuyla belirlenir. Bu rapor da “resmi” nitelik taşır”denilmektedir.

 
Bu haliyle, Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret genel Müdürlüğü’nün alacakları ayni sermaye olarak değerlendirerek bilirkişi raporu istemesi 6102 sayılı TTK’nın 343’üncü madde gerekçesi ile çelişmektedir” şeklinde görüş bildirmiştik.

 
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü 27.09.2013 tarih ve 
67300147.431.04/559478/4979 – 5665 sayılı Genelge ile görüş değişikliğine gitmiştir. Bu Genelge uyarınca “… Bakanlığımıza intikal eden bilgi ve belgelerden, alacakların sermaye şirketine aynisermaye olarak konulmasında, özellikle ortağın şirketten olan alacağını sermaye olarak şirkete koyması hususunda mahkemelerin alacağın tespiti bakımından bilirkişi atanması taleplerini reddettiği ve uygulamada bir takım sıkıntıların yaşandığı anlaşılmış ve bu konudaki sıkıntıların giderilmesi bakımından aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu itibarla, pay sahibinin şirketten olan alacağını ayni sermaye olarak şirkete koyması ile bu şekilde yapılacak sermaye artırımlarının sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılmasının temini bakımından;

 
1. 
Pay sahibinin şirketten olan alacağını, bir başka şirketin kuruluşunda veya bir başka şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda, pay sahibinin şirketten olan alacağının varlığının tespitinde Kanunun 343 üncü maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilmesi gerektiği,


2.Ortağın şirketten olan alacağını, ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda alacağın varlığının tespitinde, Kanunun 343 üncü maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdekiasliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilebileceği gibi, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporunun da ibraz edilebileceği,

 
3
. Bu itibarla, sermaye şirketlerinin kuruluşu veya sermaye artırımında ayni sermaye konulması hususunda bundan sonra gerçekleştirilecek işlemlerde yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem tesis edilmesi ile Müdürlüğünüzün bünyesinde faaliyet yürüttüğü ticaret veya ticaret ve sanayi odalarının internet sitelerinde bu konuda herhangi bir açıklama var ise ilgili kısımlarda buna paralel olarak düzeltme yapılması hususunda gereğini rica ederim” şeklinde görüş değişikliğine gitmiştir.

 
Bundan böyle ortağın şirketten olan alacağını, ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda alacağın varlığının tespitinde, asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilebileceği gibi, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu da ibraz edilebilecektir. Bu görüş değişikliği yerinde olmuştur ve mahkemelerin iş yükünü azaltmıştır. Şirketler bakımından ise işlemin daha pratik olması söz konusu olacaktır.

03.10.2013

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM