YAZARLARIMIZ
Dursun Ali Yaz
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Yeditepe Üniversitesi, MBA
aliyaz@suadiyedenetim.com.tr



Muhasebe Koçluğunun Felsefesi

Ekonomilerde vazgeçilmez bir işlev ve sorumluluk üstlenen muhasebe mesleğinin ve muhasebecilerin mevcut itibarına bakıldığında, ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişmesiyle doğru orantılı bir grafik çizdiğini görmekteyiz.

Güçlü ekonomilerin neden; saygın muhasebecinin sonuç mu olduğu veya gelişmemiş/gelişmekte olan ekonomilerde önemsenmeyen muhasebe ve muhasebecinin sonuç olup olmadığı elbette tartışılmalı ve araştırılmalıdır. 

Muhasebe koçluğu projesi; “muhasebe” eğitimi alan üniversite öğrencilerinin ve yine muhasebe mesleğini kendilerine gelecek olarak seçen genç bireylerin öğretim sürecinde elde ettikleri bilgileri, gerçek hayatta nasıl kullanacaklarına dair kılavuzluk etmeyi amaçlıyor. Bunun yanında, hızla değişen ve haliyle beklenti ve ihtiyaçları sürekli farklılaşan profesyonel hayata adapte olunmasını sağlayacak, birikim, derinlik, tecrübe ve vizyon aktarımını sağlayacak gönüllü katılım esasına dayalı bir platform olabilmeyi hedeflemektedir.  

Bu hedefi gerçekleştirmek için, teknik bilgiyi en az düzeyde kullanarak, piyasa gerçeklerini ve beklentilerini, şirket ortaklarının, şirket çalışanlarının, tedarikçi ve müşterilerin, kamu kuruluşlarının, banka ve finans kurumlarının hangi türde ve düzeyde beklentilerinin olduğu ve bu beklentilerin hangi stratejik davranış ve politikalarla karşılanabileceğine dair üretilebilecek tüm sorulara akılcı cevaplar bulmaya çalışılacaktır. 

Farklı ayırımlara da rastlamakla birlikte, muhasebe bilimi üç kısma ayrılır; Genel muhasebe, yönetim muhasebesi ve vergi muhasebesi. Bu üç muhasebe türünde çalışmak isteyen adayların tamamının önemli düzeyde teorik bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Muhasebe koçluğunun felsefesinde, uzun dönemde öğrenilen bu bilgilerin tecrübeyle desteklenerek iş hayatının kullanımına hazır hale getirilmesi yatar. Hem bireyin hem de öğrenilen bilgilerin çalışma hayatına uyarlanmasıyla birlikte mesleki seviyemizin imrenilecek seviyelere erişilebileceğini düşünüyorum. 

Ülkemizde yirmi yıl öncesine kadar yazılı bir hesap planımız dahi bulunmamaktaydı. Yine yirmi beş yıl öncesine kadar kanunla kurulmuş bir meslek örgütü ve meslek ünvanımız yoktu. Oysa dünya uygulamasına baktığımızda, 1870 yılında İngiltere’de, 1899 yılında Almanya’da, 1886 yılında ABD’de, 1927 yılında Fransa’da, 1913 yılında İsviçre’de, 1885 yılında Hollanda’da, 1949 yılında Hindistan, 1950 yılında Yunanistan ve 1955 yılında İtalya’da muhasebe mesleği yasayla güvence altına alınarak kurumsallaşmanın temelleri çok önceleri atılmıştır.

Benzer şekilde, Venedik’te bağımsız muhasebeciliği temsil eden ilk dernekler 1581 yılında oluşmaya başlarken, dünyanın ilk muhasebeciler odası 1854 yılında Edinburg’ta kuruluyor.   

Yirmi yılda geldiğimizde noktayı önemli bir başarı olarak gördüğümü ifade ederken, mesleğin felsefesinden kültüründen uzakta yaşanan bir sürecin, bin yıl sonra bile bundan daha fazla mesafe kat edemeyeceğini söylemek zor olmayacaktır. 

Muhasebe koçluğuna neden ihtiyaç duyuldu;

Muhasebe bilimi üzerine “halk imanı” yanılgısına örnek olarak, “iki artı iki eşittir her zaman dört eder” kabulünü verebiliriz. Yani muhasebe bilimi, mühendislik gibi aynı olaylara aynı tepkileri, aynı nedenlere bağlı olarak aynı sonuçları üreten bir bilim dalı olarak görülür. Bu düşüncenin birçok sakıncaları olmakla birlikte burada değinilmeyecektir. Zira, toplumsal beynimizin bir bölgesinde muhasebe olgusu, “vergi”, “angarya”, “gereksiz” gibi sözcüklere eşitlenmiştir. Halbuki durum böyle değildir.  

Aslında, bizleri muhasebe koçluğu üzerine çalışmaya sevk eden mihenk taşı da tam burasıdır. Muhasebe bilimini anlaşılmaz, karmaşık, sıkıcı yapan temel faktörleri; öğrenmenin zorluğunda değil, öncelikle asıl kullanım yeri olan uygulamanın karmaşık ve öngörülemez dünyasında aramak gerekir.  

Şöyle ki;

Muhasebe servislerinde üretilen bilgilerin, raporların, beyannamelerin, bildirgelerin, formların, mali ve finansal tabloların hitap ettiği kesim geniş bir yelpazeyi kapsar. Akla ilk gelenler arasında; şirket ortakları, yöneticiler, bankalar, kamu kurumları, diğer departman sorumluları, müşteriler, tedarikçiler ve çalışanlar sayılabilir.

Kamu tarafına baktığımızda ise, vergi dairesi memurundan, şefine, müdür muavinine, müdüre, başkana kadar uzanır. Bununla da bitmez, ticaret odasından sosyal güvenlik kurumuna, iş kurdan sanayi odasına, hazineden ticaret bakanlığına, kosgebten gümrüklere, mahkeme koridorlarından istatistik kurumlarına kadar hatta iş koluna göre çok daha fazla sayıda özel ve kamu kurumuyla zorunlu ilişki halinde olunur.

Daha bitmedi, bankalar, finans kurumları, sigorta şirketleri, dışarıdan destek alınan danışmanlık ve müşavir firmaları ile birlikte mesai yapılır. 

Yukarıda sayılan kişi ve kurumların tabi olduğu mevzuat farklı olduğu gibi sayılanların tamamı aynı mali tablolardan, aynı beyannamelerden, aynı raporlardan çok çeşitli beklenti içindedirler. Haliyle muhasebe servislerinden tüm bu kurumların beklentilerini en az kendileri kadar bilmeleri ve uyumlu çalışmaları beklenir. 

Fiziken mümkün olmayan bu arzuların yeterince karşılanabildiğini söyleyebilmek güçtür. Bu güçlüğü aşmanın yollarından biride, muhasebe servisinde üretilen verileri kullanacak birimleri daha iyi tanıyan personel yetiştirilmesi ve çalışma hayatına kazandırılmasıdır.

Muhasebe koçluğu sürecinde, alışılagelmişin dışında verilmesi planlanan bilgilendirme sürecinde, piyasa uygulamalarına üst düzeyde vakıf, sorumluluk bilincine sahip, birikimli ve nitelikli personeller marifetiyle üretilecek bilgiler sayesinde, yukarıda sayılan kişi, kurum ve kuruluşların ihtiyaçlarını en üst düzeyde karşılanacağı beklentisini taşımaktayız.  

Muhasebe koçluğu projesinin felsefesi, paradigma değişikliğine işaret eder. 

Eli biraz kalem tutan, dört işleme az çok hakim, aileden yeterli maddi desteği alamayan kısaca işsiz kalmamak için son çare olarak muhasebe mesleğinin seçilmesi durumunda ise günümüzde yaşanan kötümser tablo değişmeyecektir. 

Kendisine, eğitimine, bilgisine güvenen, bilerek ve isteyerek muhasebe mesleğini tercih eden bireylerden oluşan bir iklimde, muhasebe ve muhasebecinin saygınlığının hem meslek erbaplarına hem mesleki örgütlere, hem şirketlere hem de ülke ekonomisine katacağı artı değer hayal bile edilemez. Hayal edilemez derken, gelişmiş ülkelerdeki mükellef haklarının, mükellef derneklerinin ve birliklerinin varlığından haberdar olan mükellef veya meslektaş sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek düzeydedir maalesef. Hayallerin ötesi ifadesiyle kastedilen, sözü edilen yapısal eksiklerimizin giderilmesinin ancak ve ancak birikimli ve ahlaklı olmanın yanı sıra “üç ölü üç diri” yabancı dile hakim olacak seviyede donanımlı ve ufku geniş gençlerin muhasebeciliği tercih etmelerinde yattığına inanıyorum. 

İştigal alanının ve başarısının çok büyük bir bölümü insan ve kurumlarla doğru zeminde ilişki kurmaya dayanan muhasebe biliminin, sosyal bilimlerin alt dalı olduğunu göz önünde tutarak matematik ile sosyal hayatı birleştirecek bir paradigma değişikliğini başarması gerekir. 

İşletmeler hukuki yani soyut yapılardır. İşletmeleri büyüten, kârlılığını artıranlar ise hep yöneticiler olmuştur. Somut bilgilerle, rakamlarla, şirket yönetimi bir yere kadar sürdürülebilir. Belli bir aşamadan sonra yaptığınız işe ruhunuzu katmanız gerekir. Bu aşamada nesnel olmayan soyut kavram ve teknikleri devreye almalısınız. Bu ihtiyaçlar muhasebe öğretisi içinde geçerlidir ancak bu güne kadar ihmal edilmiştir. Muhasebe koçluğu projesinin felsefesi, önemli bir açılım ve paradigma değişikliğine işaret eder. Nihayetinde muhasebe bilgilerinin hayatın gerçekleriyle demlenerek sistematik hale getirilmesi gerekir, işte muhasebe koçluğu bu zorlu göreve talip olmuştur. 

Muhasebe Koçluğundan Beklediğimiz Faydalar 

1.) Teoride verilecek bilgilerin, güncel uygulamalara ışık tutacak derinlikte paylaşımı,

2.) Meslekten beklentilerin daha yüksek düzeyde karşılanması,

3.) Muhasebeci adayının, kendisini nelerin beklediğini daha iyi anlamasına destek olmak,

4.) Çalışma hayatına başlamadan önemli tecrübe sahibi olur. Bu açıdan muhasebe koçluğu staj üstü bir görev üstlenir,

5.) Meslek adaylarından neler beklendiğini konusunda farkındalık yaratılarak, sahip oldukları potansiyelin açığa çıkması sağlanır,

6.) Muhasebe kitaplarında yazılmayan, yazılamayan davranış biçimleri ancak koçluk yardımıyla elde edilir. Bu metoddan elde edilen vizyon sayesinde, zorlayıcı hedefler dahi bir bir aşılarak başarılı meslek mensubu olunur,

7.) Sürekli olarak, Ne?, Niçin?, Nasıl? soruları yardımıyla gerçek hayattan alınan kesitlerle çalışma yapılırken öğrencilerin gerçek potansiyellerini hissetmesi amaçlanır,

8.) Kamu ve özel kesimde uzun yıllar görev yapmış başarılı insanların derse katılımı sağlanarak, muhasebeci adayının tecrübe eksiği kapatılır,

9.) Muhasebeci adayının kendisini tanımasına yardımcı olacağından, kendisine uygun sektör ve alanların hangileri olabileceğine dair yardımcı olacak kariyer planlaması ve geziler düzenlenir,

10.) Kitabi bilgilerin kendi içsel yetenekleriyle birleştirilerek, iş hayatında kullanılmasında yol gösterici olunur,

11.) Muhasebe koçluğu, muhasebeci adayının tecrübe eksiğini tamamlar,

12.) Muhasebe koçu, sadece yönlendirme yapar, birlikte çalışılan süreçte her birey kendi aksiyon planını kendisi yazmalıdır,

13.) Muhasebe koçu, hiç istemese de belli bir program dahilinde belli konu başlıkları üzerine çalışma yürütür. Ancak, interaktif geçen dersler öğrencilerin yönlendirmesi ile her zaman gerçek hayatın tam ortasında son bulur,

14.) Muhasebeyi kendisine meslek olarak seçen öğrencinin, muhasebenin hangi dalında ve hangi görev yerinde çalışmak istediği birlikte belirlenerek, zorlu hedefe odaklanması sağlanarak gereksiz bilgi ve çalışmalardan arınması sağlanır,

15.) Muhasebe koçluğu eğitimi alarak mesleğe giren kişilerin tamamı, yaptığı işi sahiplenen, başka bir seçeneği olmadığından değil de, gerçekten bu işi bilerek severek yapacak profesyonel çalışan sayısını ve beraberinde meslekteki kaliteyi artıracaktır,

17.) Donanımlı ve bilinçli muhasebeciler tarafından hazırlanan tüm sunumlar, muhataplarının ihtiyaç ve beklentilerini en üst düzeyde karşılayacaktır,

18.) Koçluk eğitimi alan bir birey, başarılı olup meslekten beklenen katma değerin üzerinde maddi ve manevi getiri elde edecektir,

19.) Vaka çalışmalarıyla desteklenen yeni eğitim modelinde unutma süresi ve oranı yükseltilecektir,

20.) Nitelikli ve tecrübeli insanların katılımıyla interaktif hale gelecek olan dersler sayesinde, öğrencilerin gerçek hayatta daha az hata yapmalarını sağlayacak bir simülatör model oluşturularak, ciltler dolusu kitaptan elde edilemeyecek bilgilerin öğrencilere aktarılması sağlanacaktır,

21.) Derslerin formatı, basmakalıp-monoton düzeyden, katılımcı ve çoğulcu bir yapıya devşirilerek, etkin ve eğlenceli öğrenmenin altyapısını hazırlayacaktır,

22.) Yorum yapmayı, araştırmayı, düşünmeyi, problemlere çözüm üretmeyi benimseterek kendi ekseni dışındaki ekonomik ve toplumsal konulara bile eleştirel ve yapıcı bir gözlükten bakmayı alışkanlık haline getirmeleri sağlanacaktır,

23.) Gerçek hayatı sınıflara taşıyacak bu sistem, akademik yönden de desteklendiğinde, uygulamalı eğitimin doğal sonucu olarak öğrencilerin bağımsız öğrenme becerileri kazanarak özgüveni yüksek şekilde mezun olacaklarına inanıyoruz.

(Fark edildiği üzere, yukarıdaki maddelerin bir kısmı üniversite hayatına ait görüşler olup bu mecrada paylaşılmasında bir sakınca görülmemiştir.) 

Meramımızı anlatmak isterken hipergrafi teşhisiyle karşılaşmamak için sadede gelirsek; tecrübeli ve mesleğe yeni adım atan meslektaşlarımızı ve bu alanda öğretim gören öğrencileri kapsayan bu düşünce fırtınası, özellikle, tecrübeli ve donanımlı meslektaşlarımızın ham çalışmamız üzerindeki görüş ve önerilerini bizlerle paylaştığı oranda zenginleşecektir. Değerli fikirlerinizi muhasebe koçluğunun facebook sayfasından iletebilirsiniz.  

Not: Muhasebe koçluğu projesinde; tecrübeli, mesleğe yeni başlayan veyahutta bu mesleği yapmayı düşünenlerden neler beklediğimizi, ne gibi katkı sunabileceklerini veya sürecin nasıl işleyeceğini bir sonraki makalemizde daha iyi ifade etmiş olacağız.

Projenin tanıtım bölümünü üç ayrı makalede işlememizdeki gaye; öncelikle meslektaşlarımız arasında farkındalık uyandırmak ve projemizin mümkün olduğunca fazla meslektaşımız tarafından duyulmasını beklemek, aynı zamanda kendi ham fikirlerimizin sizlerden gelecek yönlendirmelerle daha net olarak şekillenmesi için zaman kazanmaktır. 

Bundan sonraki makalemiz, tanıtım anlamında son olacak ve muhasebe koçluğu sürecinin içeriği ve yol haritası ile örnek olması açısından ilk çalışma notları verilecektir. İki makalemizi da okuyan meslektaşlarımızın kafalarında oluşacak birçok soru işareti olacağını tahmin ediyorum. Soru ve eleştirilerinizle, düşüncemizin daha sağlam temellere oturmasına katkı sağlayabilirsiniz.  

Bir sonraki makalemizde görüşmek üzere… 

08.12.2011

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM