YAZARLARIMIZ
Ebubekir Taşyürek
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
atasyurek@guvenymm.com



İl Özel İdarelerine Ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Konusunda Yapılan Yeni Yasal Düzenlemeler

1.Giriş

Yerel yönetimlerin şekillenmesi tarihi, sosyal ve hukuki faktörlerin etkisi ile olmuştur. Yerel yönetimi tarihsel gelişim boyunca sosyal-siyaset teorisyenleri “merkezi devletle yerel halk arasında bir ara kuruluş” “alt bir merkezi yönetim birimi” “yerel hizmet kurumu” veya “kendi kendini yöneten özerk topluluk” gibi değişik şekillerde tanımlamış veya adlandırmışlardır. Geniş bir ifadeyle yerel yönetimleri, milli hudutlar içerisinde değişik büyüklüklerdeki topluluklarda yaşayan insanların, ortak ve yerel nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak gayesiyle kurulan ve hukuk düzeni içerisinde oluşturulmuş anayasal kuruluşlar olarak tarif edebiliriz.

Anayasamızın 127 inci maddesinde yerel yönetimler “il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri” olarak belirtilmiş olup, bu kapsamda; il özel idareleri, belediyeler ve köy idareleri yerel yönetim olarak yer almıştır.

Yerel yönetimlerin en önemli gelir kaynağı kendilerine genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılan paylardır. Belediyelere ve il özel İdarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesinin yöntemi, 17 Temmuz 2008 tarih ve 26937 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun(1) öncesinde, 05 Şubat 1981 tarih ve 17242 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2380 Sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay verilmesi Hakkındaki Kanunla(2) belirlenmişti.

Çeşitli yöntemlerle yerel yönetimlerin gelirlerini artırmayı ve önlerini açmayı amaçlayan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun ile bize göre asıl amaçladığı, yerel idarelerin pay oranlarının artırılmasından ziyade, pay havuzunun genişletilmesi suretiyle yerel idarelere verilen payın artırılmasıdır.

Bu yazımızda 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunla getirilen değişiklikler açıklanmaya çalışılarak ve eski yasayla karşılaştırılarak değerlendirilecektir.

Bu vesileyle çalışmama düşünsel ve teknik anlamda katkılarından dolayı İBB Sultanbeyli Meclis Üyesi, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Sayın Vedat Kibar’a teşekkürlerimi bildirmeyi görev addediyorum.
           

2.İlçe Belediyeleri Payında Artış,  B.Şehir Belediyesi Payında Azalma

Belediyelere ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesini düzenleyen 2380 sayılı eski kanunun 1 inci maddesinde “Genel bütçeli vergi gelirleri tahsilât toplamı üzerinden belediyelere % 6 (31.7.2003–4969/6 md. yapılan değişikliğe göre %5), il özel idarelerine % 1.12 nispetinde pay verilir” şeklinde düzenleme yer almaktaydı. 5779 sayılı yeni kanunun 2inci maddesinin 2inci bendinde ise; “Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının; yüzde 2,85’i Büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 2,50’si Büyükşehir ilçe belediyelerine ve yüzde 1,15’i il özel idarelerine ayrılır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunla yapılan yeni düzenlemeye göre; Büyükşehir dışında kalan ilçe belediyelerinin payında % 0,35, Büyükşehir dâhilindeki ilçe belediyelerinde  %0,03 artış olmuştur.

            Yine 5779 Sayılı Kanunun “Payların hesaplanması ve oranı” başlıklı 2inci maddesinin 3üncü bendine göre; Büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 5’i ile genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden ilçe belediyelerine ayrılan payların %30’u Büyükşehir belediye payı olarak ayrılacaktır.

Büyükşehir belediye payının önceki mevzuatta %35 olarak hesaplanması nedeniyle, %5 oranındaki bu azalmanın ilçe belediyelerine olumlu, Büyükşehir belediyelerine ise olumsuz olarak yansıyacağını düşünmekteyiz.
           

3.Paylaşımda Adrese Dayalı Nüfus Sayımının Etkileri

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin 5 inci bendine göre payların dağıtımında esas alınacak belediye ve il nüfusları, her yılın ocak ayından geçerli olmak üzere İçişleri Bakanlığı tarafından, Türkiye İstatistik Kurumundan (TÜİK) alınmak suretiyle, İller Bankası ve Maliye Bakanlığı’na bildirilecektir.

2380 sayılı eski Kanuna göre yapılan önceki uygulamada il ve ilçe nüfusları tespit edilirken son yapılan nüfus sayımı dikkate alınmaktaydı. Bu şekildeki uygulamada aradan geçen uzun zaman aralıkları nedeniyle hassasiyetini ve anlamını yitiren istatiksel bilgiler doğru ve adaletli sonuçlara ulaşılmasını engellemekteydi. 10 yılda bir gerçekleşen nüfus sayımları, güncelliğini bir müddet sonra kaybettiğinden, nüfusa bağlı olarak yapılan idari işlemlerin yürütülmesinde sağlıklı, güncel ve net bilgi sağlanamamaktaydı.

Ülkemizde kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, MERNİS kayıtlarındaki TC Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği kayıt sistemi olan adrese dayalı nüfus kayıt sistemine geçilmiştir.

‘Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ nüfus sayımı değil, devamlı yapılacak güncellemeler ile yaşatılan modern bir veritabanıdır. Daha önce 10 yılda bir sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık yapılmayacaktır. Ayrıca bu sistemde TC Kimlik Numaralarına göre kayıt yapılacağından mükerrer kayıt ya da kayıt olamama gibi riskler yoktur.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) çağdaş ve modern bir yöntem olan 'Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi' (ADNKS) yöntemi ile yaptığı ilk nüfus sayımının sonuçları 21 Ocak 2008 tarihinde açıklanmıştır.

            Bu modern sistemden yararlanılarak il özel idarelerine ve belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi işleminin hakkaniyete uygun olarak yapılacağı açıktır.
 

            4.İller Bankası’nın Görevleri ve Payların Aktarımının Erkene Alınmasının Doğurduğu Faydalar

            Bilindiği üzere belediye ve il özel idarelerin genel bütçe vergi gelirlerinden alacakları paylar İller Bankası kanalıyla dağıtılmaktadır.

İller Bankası’nın, belediye ve il özel idarelerin genel bütçe vergi gelirlerinden alacakları payların dağıtımı dışında, “belediyeler, belediye birlikleri ve il özel idarelerinin kamu kullanımı niteliği taşıyan her türlü kentsel alt ve üst yapı hizmetleriyle (harita, imar planı, park, çocuk bahçesi, meydan gibi peyzaj planı, jeolojik etüt, belediye binası, hal binası, soğuk hava deposu, terminal binası gibi her türlü üst yapı, içme suyu, kanalizasyon, arıtma, katı atık, deniz deşarjı vb.) ilgili etüt, plan ve proje hazırlamak, bu konularda danışmanlık ve kontrollük hizmetleri vermek ve söz konusu yatırımların gerçekleşmesi için kredi sağlama” (3) görevleri bulunmaktadır.

5779 Sayılı Kanun öncesinde yürürlükteki mevzuata göre; İller Bankası, İl özel idareleri ve belediyelerin paylarını takip eden ayın on beşine kadar hesaplara aktarmaktaydı.

5779 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01 Temmuz 2008 tarihinden sonra geçerli olan yeni düzenlemede artık İller Bankası’nın, il özel idareleri ve belediyelerin paylarını müteakip ayın en geç onuncu günü mesai saati sonuna kadar ilgili idarelere gönderme zorunluluğu getirilmiştir. Belediye ve il özel idare paylarını, belirtilen süre içinde ilgili idarelerin hesaplarına yatırmayan sorumlular hakkında beş maaş tutarı kadar aylıktan kesme cezası uygulanacaktır.

Ayın en geç onuncu günü mesai saati sonuna kadar paylarını tahsil eden belediye ve il özel idarelerin bu vesile ile özellikle sıkıntı yaşadıkları personel maaş ödemelerinde rahatlayacakları, ayrıca ayın on biri ve on beşi arasındaki zaman diliminde gelen payları değerlendirerek gelir elde etme imkânı da bulacakları düşünülmektedir.
           

5.Pay Dağıtımında Dikkate Alınacak Yüzölçümü, Köy Sayısı, Kırsal Alan Nüfusu, Gelişmişlik Endeksi

 Yürürlükten kaldırılan 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay verilmesi Hakkındaki Kanunla sadece nüfus kıstas alınarak dağıtılan il özel idaresi payı, 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi ile; %50’lik kısmı nüfusa göre, diğer kısmı ise; yüzölçümü, köy sayısı, kırsal alan nüfusu ve gelişmişlik endeksinden oluşan dört ayrı kıstasa göre dağıtılacaktır.

Yine 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 5inci maddesinin 1 inci bendine göre Büyükşehir dışında kalan belediye paylarının %80’i nüfusa göre, kalan %20’ik kısmı ise gelişmişlik endeksine göre dağıtılacaktır.

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin 2 inci bendine göre ise, Büyükşehir belediyeleri içindeki belediyelerin pay dağıtımında sadece nüfus kıstası göz önünde bulundurulmaya devam edecektir.

5779 Sayılı yasa ile yapılan düzenlemenin 5 inci maddesinin 4 üncü bendi ile Büyükşehir belediyelerinin doğrudan hesabına aktarılan pay %75’ten %70’e indirilmiş; havuza gidip nüfusa göre dağıtılan pay %25’ten %30’a çıkarılmıştır. Bu değişiklik sonucunda nüfusu fazla olan Büyükşehir belediyelerinin gelirlerinde artış olacağı öngörülmektedir.

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunda ilk kez kıstas olarak dikkate alınacak olan gelişmişlik endeksi, eğitim, istihdam, sağlık, sanayi, tarım, inşaat, altyapı, mali ve demografi gibi göstergelerden oluşan bir endeks olup, ilgili kentin tarihsel süreç içindeki gelişimini izlemek açısından yol gösterici bir endekstir.
 

6.Bağlı Kuruluşlarca Kanuni Süresinde Verilen Gelir (Stopaj) Vergisi İle Katma Değer Vergisi Beyanlarından Tahakkuk Eden Vergilere İlişkin Kesintiler

Bağlı kuruluşlar, bir bakanlığın hizmet ve görev alanına giren ana hizmetlerden özel önemi bulunanları yürütmek üzere, kanunla kurulan kuruluşlardır. Başbakanlığa bağlı olanların dışında müsteşarlık şeklinde bağlı kuruluş kurulamaz.

Bağlı kuruluşlar, merkez teşkilâtı ile istisnaî ve zorunlu hallere münhasır olmak üzere ihtiyaca göre kurulan taşra teşkilâtından oluşur. Ancak, bölge düzeyinde teşkilâtlanan bağlı kuruluşlar illerde, illerde teşkilâtlanan bağlı kuruluşlar bölge düzeyinde teşkilâtlanamaz. Bağlı kuruluşların taşra teşkilâtı kanunla kurulur.

İl özel idareleri ve belediyeler ile bunların bağlı kuruluşların yapılanması da yukarıda belirtilen merkezi yönetim bağlı kuruluşları tanımına paralellik arz etmektedir. Bu bağlı kuruluşlar il özel idareleri veya belediyelerin hizmet ve görev alanına giren ana hizmetlerden özel önemi bulunanları yürütmek üzere, kanunla kurulan su ve kanalizasyon idaresi gibi kuruluşlardır.

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 7 inci maddesinin 3 üncü bendi ile yapılan düzenlemede, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların bağlı kuruluşları tarafından kanuni süresinde verilen gelir (stopaj) vergisi ile katma değer vergisi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergiler; bu vergilere ait beyannamenin verildiği aya ilişkin olarak, bu idareler adına genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paydan, bu madde uyarınca yapılacak tüm kesintilerden önce ilgisine göre Maliye Bakanlığı veya İller Bankasınca kesilerek ilgili vergi dairesine aktarılacaktır.

Gelir (stopaj) vergisi beyannamesi ücretlilerden kesilen Gelir Vergisi ve Damga Vergisi­nin bağlı bulunulan vergi dairesine bildirilmesi ve ödenmesi için kul­lanılan beyannamedir. Çalışanların ücretlerinden yapılan bu kesintilerin dışında mükellefin dönem içinde Gelir Vergisi Kanunu­nun 94 ve 70 inci maddelerine göre yaptığı vergi stopajları da bu beyanname ile bildirilir.

Katma değer vergisi beyannamesi ise; katma değer vergisine tabi mal veya hizmet teslimleri bulunan mükelleflerin aylık olarak müteakip ayın yirmi dördüncü günü akşamına kadar Gelir veya Kurumlar Vergisi bakımın­dan bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüğüne verdikleri beyannamelerdir.

Katma değer vergisi beyannamesi ile ilgili ayda teslim edilen mal veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin matrahı, hesaplanan katma değer vergisi, mal hizmet alımlarında ödenen indirilebilir katma değer vergileri ve hesaplanan ve indirilen katma değer vergileri arasındaki olumlu farktan oluşan ödenmesi gereken katma değer vergisi hesaplanarak beyan edilir ve ödenir.

Yapılan bu düzenleme ile yerel yönetimlerin finansman sıkıntılarında kolayca ihmal edebileceklerini düşündükleri vergi ödemelerinin belli bir düzene konulması ve istismarının önüne geçilerek, mahalli idarelerin vergi dairelerine sürekli borçlu kalmasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

Yapılan bu düzenleme 01 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe girecektir.
           

7.Özel Tüketim ve Özel İletişim Vergisinin Genel Bütçe Vergi Gelirlerine Katılması

5779 sayılı yeni yasa öncesinde özel tüketim vergisi ve özel iletişim vergisi genel bütçe vergi gelirleri toplamına dahil edilmemekteydi.

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin 1-c bendi ile yapılan düzenlemede özel tüketim vergisi, 8 inci maddenin 1-d bendi ile yapılan düzenlemede ise özel iletişim vergisi, genel bütçe vergi gelirleri totaline dahil edilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesi ile bazı haberleşme hizmetleri özel iletişim vergisinin kapsamına alınmıştır. Verginin mükellefi, 406 sayılı Kanun uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev ve imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı katma değer vergisi matrahını teşkil eden unsurlardan oluşmaktadır.

Diğer taraftan; 4481 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle 1.12.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, 4306 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasında belirtilen işlemler ve kağıtlar için ödenen eğitime katkı payı tutarı kadar ve vadeli mevduat ve vadeli döviz tevdiat hesabı ile özel finans kurumlarınca açılan katılma hesabı sahiplerinden, her vade sonunda, her bir hesap için bankalar ve özel finans kurumlarınca bin lira özel işlem vergisinin ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Özel tüketim vergisi ve özel iletişim vergisinin genel bütçe vergi gelirlerine dahil edilmesi nedeniyle vergi gelirleri toplamı önemli tutarda artmış olacaktır. Böylece il özel idareleri ve belediyelere pay tahsisi esnasında dikkate alınacak rakam büyüyecektir.

Ancak yasal düzenleme gereği Büyükşehir belediyelerinin payı hesaplanırken, 2012 yılına kadar, özel tüketim vergisi, genel bütçe vergi gelirleri içerisinde dikkate alınmayacaktır.
 

8.Kaynak İsrafının Önlenmesi İçin Getirilen Denkleştirme Ödeneği

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 6 ıncı maddesi ile yapılan düzenlemede Maliye Bakanlığı bütçesine ''Denkleştirme ödeneği'' adı altında ödenek konulmuştur.

Buna göre kesinleşmiş en son genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının binde birinin Maliye Bakanlığı bütçesine denkleştirme ödeneği olarak konulması hükme bağlanmıştır. Maliye Bakanlığı, bu ödeneği, mart ve temmuz aylarında iki eşit taksit halinde dağıtılmak üzere İller Bankası hesabına aktaracaktır. Bu ödeneğin yüzde 6O'ı nüfusu 5 bine kadar olan belediyelere, yüzde 40'ı ise nüfusu 5001-9999 arasında olan belediyelere eşit şekilde dağıtılacaktır.

Bu yasal düzenleme ile mahalli idarelere yardım yapılmak üzere çeşitli bakanlık ve kuruluş bütçelerine konulan ödenekler kaldırılmış, belediyelere dağıtılan kaynakların bir kısmının amacı doğrultusunda kullanılmaması ve kaynak israfına yol açılmasının önüne geçilmek istenmiştir.
 

9.Eski ve Yeni Yasanın Örnek İlçe/Büyükşehir Düzeyinde Değerlendirilmesi

İl özel idarelerine ve belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi konusunda eski ve yeni yasalar arasındaki farkın daha iyi anlaşılabilmesi için örnek verilerle ilçe/büyük şehir düzeyinde hazırlanan tablolar aşağıda sunulmaktadır. 

Tablo 1–2380 sayılı eski Kanuna göre Büyükşehir dâhilindeki örnek ilçe belediyesine İller Bankası’ndan gelecek genel bütçe vergi gelirleri payını gösteren tablo

Kayıtlı Nüfus Sayısı

272.758

Kişi Başına Düşen Pay (Kişi başı 13 YTL olduğu varsayılmıştır)

13,00

İller Bankasından Gelecek Tutar

3.575.857

2380 Sayılı Eski Kanuna Göre %35’lik B.Ş.Belediyesi Kesintisi

1.251.550

İSKİ Kanununa Göre Yapılan Kesinti (Kalan Matrahın %10’u)

232.431

İBB ve İSKİ Kesintisi Sonrasında Kalan Tutar

2.091.877

 

Tablo 2–5779 sayılı yeni Kanuna göre Büyükşehir dâhilindeki örnek ilçe belediyesine İller Bankası’ndan geleceği varsayılan genel bütçe vergi gelirleri payını gösteren tablo

Kayıtlı Nüfus Sayısı

272.258

Kişi Başına Düşen Pay (%25 ÖTV ve %5 ÖİV ekleneceği varsayılmıştır)

17,00

İller Bankasından Gelecek Tutar

4.648.615

2380 Sayılı Eski Kanuna Göre %30’lik B.Ş.Belediyesi Kesintisi

1.384.584

İSKİ Kanununa Göre Yapılan Kesinti (Kalan Matrahın %10’u)

325.403

İBB ve İSKİ Kesintisi Sonrasında Kalan Tutar

2.928.627

 

Tablo 3–2380 sayılı eski Kanuna göre Büyükşehir dışındaki örnek ilçe belediyesine İller Bankası’ndan gelecek genel bütçe vergi gelirleri payını gösteren tablo

Kayıtlı Nüfus Sayısı

272.258

Kişi Başına Düşen Pay

13,00

İller Bankasından Gelecek Tutar

3.575.857

   

Tablo 4–5779 sayılı yeni Kanuna göre Büyükşehir dışındaki örnek ilçe belediyesine İller Bankası’ndan geleceği varsayılan genel bütçe vergi gelirleri payını gösteren tablo

Kayıtlı Nüfus Sayısı

272.258

Kişi Başına Düşen Pay (%25 ÖTV ve %5 ÖİV ekleneceği varsayılmıştır)

17,00

İller Bankasından Geleceği Öngörülen Tutar

4.648.615

 

Tablo 5–2380 sayılı eski Kanuna göre örnek Büyükşehir belediyesine İller Bankası’ndan gelecek genel bütçe vergi gelirleri payını gösteren tablo

(Havuza giden rakamın %35’i ilçe belediyesinden gitmektedir.)

Kayıtlı Nüfus Sayısı

15.000.000

Kişi Başına Düşen Pay

13,00

İller Bankasından Gelen Tutar

195.000.000

2380 Sayılı Eski Kanuna Göre %75’lik B.Ş.Belediyesi payı

146.250.000

İlçe Belediyelerinden Gelen pay (32 ilçe olduğu varsayılmıştır)

40.000.000

Havuzdan Gelen % 25’lik Pay

(Örnek Büyükşehir belediyesinin nüfusunun, toplam b.şehirlerin nüfusuna oranının % 45 olduğu varsayılmıştır)

61.710.000

Kesin Tutar

247.960.000

    

Tablo 6–5779 sayılı yeni Kanuna göre örnek Büyükşehir Belediyesine İller Bankası’ndan gelecek genel bütçe vergi gelirleri payını gösteren tablo

(Havuza giden rakamın %35’i ilçe belediyesinden gitmektedir.)

Kayıtlı Nüfus Sayısı

15.000.000

Kişi Başına Düşen Pay

(%25 ÖTV düşüldükten sonra kalan kişi başı pay)

9,75

İller Bankasından Gelen Tutar

146.250.000

5779 Sayılı Eski Kanuna Göre %70’lik B.Ş.Belediyesi Payı

102.375.000

İlçe Belediyelerinden Gelen pay (32 ilçe olduğu varsayılmıştır)

44.406.000

Havuzdan Gelen %30’lik Pay

(Hesabı yapılan Büyükşehir belediyesinin nüfusunun, toplam büyük şehirlerin nüfusuna oranının %45 olduğu varsayılmaktadır)

56.410.714

Kesin Tutar

203.191.714

 

8.Sonuç

İl özel idareleri ve belediyelerden oluşan yerel yönetimlerin güçlendirilmesi modern yönetim anlayışının ve katılımcı demokrasinin vazgeçilmez gereğidir. Yerel yönetimler güçlendikçe demokrasi anlayışı gelişecek, insan hak ve hürriyetleri, adalet ve hukuk kavramları geniş kitlelerce daha iyi algılanarak, hayata geçirilmesi konusunda hassasiyetler artacaktır.

Her alanda hak, hukuk ve adalet anlayışını yaygınlaştırmaya, bireysel hak ve özürlükleri hayata geçirmeye ve yaşatmaya çalışan bir anlayışın, il özel idareleri ve belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi yöntemini günün şartlarına göre revize eden bir yasal düzenleme yaparak, yerel yönetimlerin güçlenmesini sağlamak konusundaki bu düzenlemesini önemsiyor ve anlamlı buluyoruz.

5779 sayılı yeni Kanunun Plan ve Bütçe Komisyonu raporunda (4) belirtildiği şekliyle, bu yeni düzenleme sonrasında, 2007 yılı esas alındığında 2008 yılı için, il özel idarelerine yüzde 56 artışla yaklaşık 2.007.885.628 YTL, il belediyeleri de dâhil belediyelere yüzde 45 artışla 5.063.834.999 YTL, Büyükşehir ilçe belediyelerine yüzde 50 artışla 2.915.197.424 YTL ve Büyükşehir belediyelerine ise yüzde 58 artışla 9.569.811.670 YTL pay dağıtılması öngörülmektedir.

Öngörülen ve bizimde aynen gerçekleşeceğini düşündüğümüz bu tutarlar önemli tutarlardır. Bu nedenle yapılan bu yasal düzenlemeler sonrasında, Büyükşehir içindeki belediyelerin İller Bankası kanalıyla genel bütçe vergi gelirlerinden aldığı payda %35–40, Büyükşehir dışındaki belediyelerin aldığı payda ise yaklaşık 30’lik bir artış olacağını, bu gelir artışlarının da insanımıza hizmet olarak döneceğine inanıyoruz.

 

 

Dipnotlar

(1) http://rega.basbakanlik.gov.tr/main.aspx?home=http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/

   2008/07/20080715.htm&main=http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2008/07/20080715.htm

(2) http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/538.html

(3) http://www.ilbank.gov.tr/index.php

(4) http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss248m.htm

13.08.2008

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM