BASINDAN YAZILAR
Yunanistan Daha Ne Yapsın? / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

Yunanistan Daha Ne Yapsın? / Osman Arıoğlu

Önlem paketi pazartesi günü Yunanistan parlamentosunda kabul edildi.

Ayrıca Yunan hükümeti ve siyasi parti liderleri önlem paketinin nisanda yapılacak seçimlerden sonra uygulanmasına yönelik yazılı taahhütte de bulundu. Ancak telekonferans yoluyla gerçekleştirilen Euro Bölgesi maliye bakanları toplantısının ardından Euro Grubu Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Junker, 

Yunanistan yardım paketinin önümüzdeki hafta yürürlüğe girebileceğini belirtmekle beraber, Yunanistan'ın uygulayacağı önlem paketinin denetlenmesini güçlendirecek ve borç ödemelerinin önceliğini güvence altına alacak özel mekanizmalar üzerinde yeni değerlendirmeler gereğine de vurgu yaptı. 

Toplantıda Almanya, Finlandiya ve Hollanda maliye bakanlarından Yunanistan için bir nevi "Duyun-u Umumiye" oluşturulması önerisi gelmiş durumda. Bu gelişme Yunanistan'da sert tepkiyle karşılandı. Hatta Yunanistan Cumhurbaşkanı Papulyas tarafından kınama mesajı yayınlandı. Yunan Cumhurbaşkanı ayrıca tasarruf önlemlerine destek anlamında bir yıllık maaşından feragat ettiğini açıkladı. 

Aslında ortada bir gerçek var, o da AB tarafından Yunanistan'a aktarılan yaklaşık 500 milyar euroluk kaynağın Yunanistan tarafından verimli kullanılamaması sonucu ülkenin batma noktasına getirilmesidir. Yunanistan'ın durumu karınca ile ateşböceğinin hikâyesine benziyor. Kaynakların bol olduğu dönemi doğru değerlendirmeyip bugünlere gelinmiş durumda. Üstelik başka çıkış da kalmadığı için asgari üretin yüzde 22 düşürülmesi, bu yıl 15 bin, 2015 sonuna kadar da 150 bin kamu çalışanının işten çıkarılmasını da içeren acı reçeteyi parlamentodan geçirmek ve troykanın talep ettiği yazılı taahhütleri de vermiş durumda. 

AB neden ayak sürüyor? 

"Peki bütün bu gelişmelere rağmen AB neden hâlâ ayak sürüyor" sorusuna verilebilecek cevaplardan birincisi; AB ülkelerinin ve başta durumu iyi olan Almanya, Lüksemburg ve Hollanda gibi ülkelerin geçmiş deneyimleri de dikkate alarak hakikaten Yunanistan'a güven duymamalarıdır. Bunun haklı gerekçeleri var. Yakın geçmişte dahi Yunanistan'ın makro rakamlarda ne şekilde manipülasyon yaptığı hâlâ hafızalarda. Üstelik borçların zaten yüzde 70 oranında silinmesini piyasalarca satın alınmış durumda. O zaman da AB'nin acele etmesi için fazla bir gerekçe kalmıyor. Zorda olan ve durumunu bir an önce netleştirmesi gereken taraf Yunanistan. 

İkinci bir ihtimal ekonomik olmaktan ziyade siyasi hatta biraz da komplo teorisini gündeme getiren bir arka plan düşünülebilir. O da Güneydoğu Avrupa ve dolayısıyla bizim ülkemizin de içinde bulunduğu bölgeye yönelik başka türlü bir yapılanmanın ilk adımlarına vesile teşkil edilmesi ve sonuçta Yunanistan'ın ne yaparsa yapsın AB para birliğinden ihraç edilmesi. 

Normal şartlarda böyle bir planın gerçekleşmesinin AB'nin geleceği açısından da çok olumsuz sonuçlar doğurabileceğini gözden uzak tutmamak gerekir. Gerçi bu konu ekonomistlerden ziyade siyasi tarih ve stratejistlerin alanına giriyor. O zaman bizim, ekonomik olarak görülen ve haklı gerekçeleri olan birinci olasılıktaki durumun gerçekleşmesinin daha normal bir durum olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu kabul doğrultusunda yapılmaya çalışılanın Yunanistan'ı biraz disipline etmek dışında bir amaç taşımadığına inanmak gerekiyor. 

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 17.02.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM