BASINDAN YAZILAR
Taşınmaz ve hisse senedi satış zararı gider yazılabilir mi? - MuhasebeTR

Taşınmaz ve hisse senedi satış zararı gider yazılabilir mi?

İstisna kazançlara ilişkin gider ve zararlar, vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmamaktadır. Yani bir kazanç vergilendirilmeyecekse, bu kazanca ilişkin gider ve zararlar da başka kazançların vergilendirilmesinde dikkate alınmaz.

Taşınmaz ve iştirak satışından doğan kazanç, belli koşullarla kurumlar vergisinden istisnadır. Bu koşullardan önemli iki tanesi; satış bedelinin iki yıl içinde tahsili ve kazancın istisna edilecek tutarın özel bir fon hesabına alınarak beş yıl bu hesapta tutulmasıdır.

Taşınmaz ve iştirak satışından doğan zararların diğer gelirlerden indirilip indirilemeyeceği tartışmalıdır.

Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı çelişik görüşler vermiştir.

Bakanlıkça verilen bazı özelgelerde, taşınmaz ve iştirak satış kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olduğundan hareketle, satış zararının diğer gelirlerden indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Az sayıdaki bu görüşe karşılık, daha ağırlıklı olarak verilen başka özelgelerde;

Taşınmaz ve iştirak hissesi satışından zarar doğması halinde istisna kapsamında bir kazançtan söz edilemeyeceği,

Taşınmazlar ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasının her durumda uygulanan mutlak bir istisna olmadığı, ancak kanunda belirtilen şartların gerçekleştirilmesi halinde uygulanabilecek bir istisna olduğu,

Bu çerçevede, zararla sonuçlanan iştirak hissesi ve taşınmaz satışı nedeniyle oluşan zararların tamamının kurum kazancının tespitinde dikkate alınabileceği belirtilmektedir.

Son zamanlarda verilen bazı özelgelerde, gayrimenkul veya iştirak hissesini satan ve zarar eden kurumun, satış eğer kârlı olsaydı istisnadan yararlanacak olması varsayımından hareketle, zararın % 75'inin indirim konusu yapılamayacağı görüşü yer almaktadır.

Kişisel düşüncemiz, satış zararının tamamının indirimine engel bir düzenleme olmadığı şeklinde olmakla birlikte, konuya bu yazıda yer vermemizin nedeni bu değildir. Burada başka bir sorun gündeme getirilmek istenmektedir.

Yukarıda özetlenen üç farklı görüşün nedeni bilinmemekle birlikte, Gelir İdaresi'nin önce zararın tamamının indirileceği görüşünde olduğu, sonradan görüşünü değiştirerek zararın % 75'inin indirilemeyeceği görüşünü verdiği, yerel idarelerden ise zarar mahsubunun hiç yapılamayacağı görüşlerinin çıktığı tahmin edilmektedir.

Gelir İdaresi'nin yukarıda özetlenen üç görüşten birisini benimsemesi ve uygulamaya çalışması doğaldır. Farklı düşünenlerin bunu eleştirmesinde de sakınca yoktur. Ancak;

Yasal bir değişiklik veya başka bir gelişme olmadan görüş değişikliği,

Konuyla ilgili İdarenin yorumunun ne olduğunun bilinmemesi

anlaşılabilir değildir. Gelir İdaresi'nin görüşünü bilmek ve ona uygun hareket etmek isteyen mükellefin, bu görüşlerden hangisinin İdarece benimsendiğini, hangisinin halen geçerli olduğunu, son tarihli görüşten sonra da tekrar görüş değişikliği olup olmadığını bilmesi mümkün değildir.

RECEP BIYIK

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 22.07.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM