BASINDAN YAZILAR
Kurumlar Vergisi beyan dönemi başlarken dikkat edilecek konular (1) / Recep Bıyık - MuhasebeTR

Kurumlar Vergisi beyan dönemi başlarken dikkat edilecek konular (1) / Recep Bıyık

Kurumlar Vergisi beyan dönemi bugün başlamaktadır. Beyannameler, 25 Nisan 2011 günü akşamına kadar verilecektir.

Bu ve izleyen makalelerde beyannamenin hazırlanmasında dikkat edilecek bazı konulara yer verilecektir.

Kurumlar Vergisi oranı

2010 yılı kazançları için kurumlar vergisi oranı % 20'dir.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında, 6009 Sayılı Kanun'la yapılan düzenleme gereği, yatırım indirimi istisnası sonrası kalan kurum kazancına uygulanacak kurumlar vergisi oranı da %20'dir.

Kurumlar Vergisi'ni ödeme zamanı

Kurumlar Vergisi, beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenmektedir. Nisan ayının son günü tatil olduğundan, 2010 yılı beyannamesi üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinin tamamı için son ödeme günü 2 Mayıs 2011 olmaktadır.

Geçmiş yıl zararları

a) Yurtiçi zarar mahsubu

Beyanname geçmiş yıl zararlarının yazıldığı ayrı bir tablo bulunmaktadır (Kağıt ortamında verilen beyannamede 4 no.lu tablo). Bu tabloda yer alan zararların, zarar olsa dahi indirilecek

istisna ve indirimler yapıldıktan sonra kalan tutarla sınırlı olarak mahsuba konu edilmesi gerekir.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9'uncu maddesi hükmüne göre geçmiş yıl zararlarının mahsubu için;

•Zararın beş yıldan fazla nakledilmemiş olması (Bu çerçevede 2010 beyannamesinde 2005-2009 yılları zararları mahsup edilebilecektir),

•Mahsubun yapılacağı beyannamede her yılın zarar tutarının ayrı ayrı gösterilmiş olması,

•Mahsup edilecek geçmiş yıl zararının ilgili olduğu dönemin beyannamesinde yer alması, gerekmektedir.

Bu düzenlemeye göre, zarar mahsup süresi yanında, zarar mahsubu için iki önemli şekli koşul aranmaktadır. Birinci koşul konusunda genellikle sorun olmamakla birlikte, mahsup edilecek geçmiş yıl zararının ilgili olduğu dönemin beyannamesinde yer alması koşulu, ilgili yıl için farklı sonuç doğurmasa dahi, beyannamenin bütün satırlarının özenle doldurulmasının önemini göstermektedir.

b) Yurtdışı zarar mahsubu Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9'uncu maddesinin birinci fıkrasının

(b) bendinde yer alan düzenlemeye göre, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili zararlar hariç olmak üzere, yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlar;

•Faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının zarar dahil, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşça rapora bağlanması,

•Bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı, koşullarıyla, kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacaktır.

Kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilecek yurt dışı zararlar için ayrı tablo veya satırlar bulunmamaktadır. Mahsup edilecek yurt içi / yurt dışı toplam zarar tutarlarının ilgili satırlarda

topluca gösterilmesi yeterlidir.

c) Devir alınan ve bölünen kurum zararlarının mahsubu

Kurumlar Vergisi Kanunu'na uygun devirde, devralınan kurumların devir tarihi itibariyle özsermaye tutarını geçmeyen zararları ile tam bölünme işlemi sonucu, bölünen kurumdaki özsermayenin

devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların mahsubu olanağı düzenlenmiştir.

Yapılan düzenlemeye göre zarar mahsubu için;

•Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması,

•Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği tarihten itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi, gerekmektedir.

Beyannamelerin yasal süresinde verilmesi koşulu, ihmal edilebilecek önemde olan bazı şekli yükümlülüklerin dahi sonradan telafi edilemez sonuçlar yaratabileceğini göstermekte, beyannamenin zamanında ve istenen bilgilerin tamamını içerecek şekilde doldurulmasının önemini göstermektedir.

Devir ve bölünmede zarar mahsup süresi uzamamaktadır. Yani her yıla ait zarar tutarı, yine beş yılla sınırlı olarak mahsuba konu olmaktadır.

d) Matrah artırımı yapan kurumlarda zarar mahsubu 6111 Sayılı Kanun kapsamında matrah artımında bulunan kurumların, matrah artırımında bulundukları yıllara ait zarar tutarlarının %50'sinin 2010 ve izleyen yıllarda mahsubu olanaklı değildir.

Dolayısıyla, 2006-2009 yıllarının tamamı veya bazıları için matrah artırımında bulunulması halinde, artırım yapılan yıla ilişkin zarar tutarının % 50'si 2010 yılı beyannamesinde indirim konusu yapılmayacak, mahsup kalan % 50 ile sınırlı olarak yapılacaktır.

İştirak kazançları

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının;

•(a) bendiyle kurumların, tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar,

•(b) bendiyle de kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlere iştirak eden kurumların bu iştirakleri nedeniyle elde ettikleri, bentte sayılan

koşulları taşıyan iştirak kazançları, kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz ve benzeri gelirler ile transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar dolayısıyla elde edilen ve diğer koşulları da taşıması nedeniyle iştirak kazancı sayılan ve iştirak kazançları istisnası kapsamına giren kazançlar için beyannamede ayrı bir satır bulunmamaktadır. Bu kazançların da iştirak kazançları satırına yazılarak istisnanın uygulanması gerekir.

Taşınmaz ve iştirak satış kazançları

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan hükme göre, bentte yer alan şartlar çerçevesinde elde edilen kazançların %75'i kurumlar vergisinden

müstesnadır.

İstisna uygulamasında dikkat edilecek önemli bazı konular özetle şunlardır:

•İstisna uygulamasına konu olacak kıymetlerin

en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun

aktifinde yer alması gerekmektedir.

• Kurumlar Vergisi Kanunu'na uygun olarak yapılan devir, tam ve bölünme hallerinde, devir veya bölünme suretiyle devralınan kapsamdaki kıymetlerin iktisap tarihi olarak, devir alınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas alınır.

• Satış işleminin peşin veya vadeli olmasına bakılmaksızın istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır.

• Satıştan elde edilen kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar fon hesabında tutulması ve sermayeye eklenmesi gerekir.

• Fon hesabına alınma işleminin, kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekir.

• Başta nakit girişi olmak üzere, yasal koşullara uyulması halinde, grup şirketleri arasındaki satışlarda da bu istisnadan yararlanılması mümkündür.

Yurtdışı inşaat ve onarma işlerinden sağlanan kazançlar

Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye'de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, başka bir koşul aranmaksızın kurumlar

vergisinden istisnadır.

İstisnadan yararlanmak için, yurt dışında yapılan kapsamdaki işlerden sağlanan kazançların Türkiye'ye getirilmesi zorunluluğu yoktur. Kazancın Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal

ettirilmesi istisnadan yararlanmak için yeterlidir. Kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasında dikkat edilecek konuları yazmaya devam edeceğiz.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 02.04.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM