BASINDAN YAZILAR
Dr. Veysi SEVİĞ - Hayat Standardı Esası ve Gider Bildirimi - MuhasebeTR

Dr. Veysi SEVİĞ - Hayat Standardı Esası ve Gider Bildirimi

Geçmişte ülkemizde uygulanan "hayat standardı esası" uygulamasına göre; ticari ve mesleki faaliyette bulunanlar belli miktar kazanç elde etmiş kabul edilerek bu miktarlar üzerinden hesaplanan gelir vergisini ödemekle yükümlü tutulmuşlardır. Bu esasa göre yasa ile belirlenen ve her yıl artırılan ve elde edildiği varsayılan faaliyet gelirlerine ayrıca mükellefin sahip olduğu gayrimenkuller ile araçlar dikkate alınarak ve diğer sosyal faaliyet ve yaşam koşullarını da içeren bir değerlendirme ile beyan etmesi gereken en az kazanç miktarı belirlenmekte ve vergi tarhı bu rakam üzerinden yapılmaktadır.

Oysa bazı hallerde kişilerin faaliyetlerinden çeşitli nedenlerle gelir elde etmeleri mümkün olmayabilmektedir. Gerçek anlamda zarar edenlerin hayat standardı esasına göre vergi ödemek zorunda bırakılması halinde Anayasa'nın mali güce göre vergilendirme ilkesinden sapma olacağı gibi, kazanç elde edemeyen ve bu nedenle de zor durumda kalanlar üzerinde adeta bir vergi zulmü oluşturulması söz konusu olmaktadır.

Kanımızca; hayat standardı esası gibi ilkeli bir yöntemle vergilendirme yerine; gerçek gelir ve kazançların belirlenmesine yönelik bir sistemin geliştirilmesini sağlayacak çalışmalara ağırlık verilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Herkesin beyana tabi tutulması halinde, gerçek vergilendirmeye yönelik çalışmaların daha verimli olması söz konusudur.

Yeniden uygulanması düşünülen "hayat standardı esası"na göre gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai ve serbest meslek kazançları için; faaliyette bulununlan her bir ticari, zirai ve mesleki faaliyet ve özellik arz eden alt türleri için, faaliyetin icra edildiği yerin ve faaliyetin icra edenin özellikleri de dikkate alınmak suretiyle; her ilçe merkezinde, oluşturulacak bir komisyon tarafından asgari ücretin brüt tutarından aşağı olmamak üzere "ortalama yıllık kazanç tutarı" tespit edilecektir.

Ortalama yıllık kazanç tutarları gerçek kişiler için ve gelir türleri itibariyle ayrı ayrı tespit edileceği gibi söz konusu faaliyetlerin şirketler ya da bunların şubeleri aracılığı ile elde edilmesi durumlarına göre; birinci ve ikinci sınıf tacirler için de ayrı ayrı tespit edilecektir.

Ortalama yıllık kazanç tutarları, aynı il belediye sınırları içinde kalan ilçeler için, bu ilçelerin belediye sınırları dışında kalan kısımları da dahil olmak üzere oluşturulacak komisyonlar vasıtasıyla belirlenecektir.

Bu şekilde oluşturulacak kazanç listeleri Maliye Bakanlığı'nın onayı ile tebliğ edilecektir.

Diğer yandan yapılması öngörülen bir düzenleme ile mükelleflerin zarar beyanı da dahil olmak üzere, faaliyetleri ile ilgili olarak beyan edecekleri kazançlarının, ortalama yıllık kazanç tutarından düşük olması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenecek olan yıl içindeki tüm harcamalarını ve bunların kaynaklarını gösteren "yıllık geçim bildirimi" eklemeleri zorunlu kılınacaktır. Bu suretle bildirilecek tutarlar mükelleflerin sahip oldukları ve belirli harcama gücünün göstergesi mahiyetindeki ikinci konut, binek araçları, deniz araçları, hava araçları, özel kulüp üyeliği gibi yerlere yapılan ödemeler ve harcamalar ile masraflar da eklenerek hesaplanacaktır.

Yıllık geçim bildiriminde yer alan harcamaların ve bunların kaynaklarının eş ve çocuklara ait olanlar da dahil olmak üzere mükellef tarafından belgelendirilmesi zorunlu görülmektedir.

Mükellefler tarafından verilmesi öngörülen yıllık geçim bildirimine dayanılarak yapılacak olan vergi incelemeleri sırasında, tespit olunan harcama fazlalığı beyan edilmeyen gelir sayılarak üzerinden ikmalen vergi tarh edilecektir. Bu düzenleme uyarınca tarhiyat yapılabilmesi için bildirimde gösterilen harcama ve gelirlerin incelenmesi ve harcamadaki fazlalığın vergilendirilmiş gelirden, mevcut varlıklardan, borçla veya başka bir kaynaktan karşılandığının mükellef tarafından inceleme sırasında izah edilememiş olması gerekmektedir. İncelemeler sırasında, harcamalarda tespit edilen fazlalıklar, verilen yıllık geçim bildiriminde yer almayan herhangi bir gelir kaynağı ile açıklanamayacaktır.

Yıllık geçim bildirimini yıllık gelir vergisi beyannamesi ekinde vermeyenler ile bu bildirimde eksik veya yanıltıcı bilgi verdiği tespit edilenler hakkında ceza uygulaması yapılacaktır.

Gerek "ortalama yıllık kazanç bildirimi" ve gerekse "yıllık geçim bildirimi" ile ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı'na ait olacaktır.

Yukarıya kısaca aktarmış olduğumuz hususlar geçmişte uygulanan "hayat standardı esası"nın bir başka görüntüsüdür.

Kanımızca gelir vergisi uygulaması açısından başarının sağlanabilmesi için gerçek durumun tespitine yönelik çalışmaların geliştirilmesi ve bu bağlamda da mükelleflerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Mükelleflerin bilinçlendirilmesi ancak vergi idaresi ile mükellef arasında kurulacak sıcak ve samimi, bilgilendirmeye yönelik işbirliği şeklinde olabilir.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 03.11.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM