BASINDAN YAZILAR
İller Bankası'na ait belediyece kiralanan yer için stopaj / Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz - MuhasebeTR

İller Bankası'na ait belediyece kiralanan yer için stopaj / Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz

Kurumlar Vergisi'ne göre, İller Bankası'na ait ve belediyelerce kiraya verilen yer, ‘taşınmaz mal kiralanması' olarak kabul edilir. Bu nedenle yapılan kira ödemelerinin vergi kesintisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

Aşağıdaki izah etmeye çalıştığım husus konusunda görüşe ihtiyacım var. Mülkiyeti İller Bankası'na ait bir yer (X) Belediyesi tarafından kiralanmış ve (X) Belediye Başkanlık Makamı'nın… 2010 tarihli İhale Onayı ile de Belediye tarafından şirketimize kiraya verilmiştir. (1) seri numaralı Kurumlar Vergisi genel tebliğinin 15.3.2.4'te yer alan "Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemeleri üzerinden de vergi kesintisi yapılmayacaktır" açıklamasına istinaden, mülkiyeti İller Bankası'na ait olan bu yerin belediye tarafından kiraya verilmiş olması sebebiyle stopaja tabi olup olmayacağı konusunda görüşe ihtiyacımız var. (Yukarıdaki hususla ilgili vergi dairesindeki yetkili; Tebliğdeki "ait" kavramından hareketle burada "aidiyetlik" durumunun vurgulandığını, bu durumda İller Bankası'nın "Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere" tanımlamalarında yer alıp almadığının bilinmesi gerektiğini, buna göre de İller Bankası'nın statüsü gereği tevkifat yapılıp yapılmayacağına karar verilebileceğini belirtti.)

İller Bankası, belediyelerin imar faaliyetlerinin finansmanı için 11 Haziran 1933 tarihinde 2301 sayılı yasa ile 15 milyon sermaye konulmak üzere "Belediyeler Bankası" adıyla kurulmuş, 29.07.1944 tarihinde adı "İller Bankası" olarak değiştirilmiştir.
İller Bankası bütün işlerinde kuruluş yasası ve özel hükümlerine bağlı, tüzel kişiliğine sahip bir kamu kuruluşudur.
Banka kuruluş kanununun (1)'inci maddesinde de belirtildiği üzere özel hukuk hükümlerine tabi olarak, ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş, tüzel kişiliğe haiz özel bütçeli bir kuruluştur. Banka ayrıca yatırım ve kalkınma bankası olarak Bankalar Kanununa tabi bulunmakta ve Kurumlar Vergisi mükellefi olarak faaliyet göstermektedir.
Sorunuzda da belirttiğiniz üzere İller Bankası'nın bünyesinde bulunan gayrimenkul bir belediye tarafından kiralanmış olup, kiracı konumundaki belediye söz konusu gayrimenkulü size kiralamış bulunmaktadır. Bu bağlamda siz Belediye'nin kiracısı konumunda bulunmaktasınız. Dolayısıyla siz belediyenin kullanım hakkına sahip bulunduğu bir gayrimenkulü kiralamanız nedeniyle, kira ödemesi açısından söz konusu gayrimenkulü size kiralayan belediyeye karşı sorumlu bulunmaktasınız. Dolayısıyla Kurumlar Vergisi (1) sayılı Genel Tebliğinin "15.3.2.4." bölümünde yapılan açıklamalar uyarınca "belediyelere" ait taşınmaz mal kiralanması olarak kabul edilerek, yapmakta olduğunuz kira ödemelerinin vergi kesintisine tabi tutulmaması gerekmektedir. (V. Seviğ)


YARGI KARARLARINDA

Amortisan

Danıştay 4. Dairesi'nin E.2000/1175, K.2001/1574 sayı ve 16.4.2001 tarihli kararı;
"Yat vb. motorlu deniz taşıtlarına ait giderler ile amortismanlarının safi kurum kazancının tespitinde indirim yapılabilmesi için, taşıtların işletmeninin aktifinde kayıtlı olması, kullanımının işletmeninin faaliyet konusuyla ilgili olması zorunluluktur. İhtilaf konusu olayda şirketin, uyuşmazlık döneminde süresi dolmamış turizm yatırımı kapsamında teşvik belgesine bağlı olarak satın aldığı ve aktifine kaydettiği tartışmasızdır. Öte yandan yatırımın 1997-1998 yıllarında yapılmasının davacı dışındaki engellerden kaynakladığı açık olup, davacıya kusur atfedilmesi de söz konusu değildir. İşletmenin aktifindeki yata ait amortismanların davacı tarafından safi kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmasında kanuna aykırılık görülmemiştir."

Danıştay 4. Dairesi'nin E.2006/5474, K.2008/2262 sayı ve 11.6.2008 tarihli kararı;
"Aktife girme, iktisadi kıymetlerin kullanıma hazır hale gelmesini, VUK'a göre maliyetleri tespit edildikten sonra, kıymetlerin ilgili hesaplara kaydedilmesini ifade eder. Kesin maliyetleri belli olmayan, amortisman tutarı kesinleşmeyen, yapımı süren ve tamamlandığında ilgili maddi duran varlık hesabına aktarılacak, her türlü madde ve malzeme ile işçilik ve genel giderlerle ilgili harcamaların izlendiği "Yapılmakta Olan Yatırımlar" hesabındaki kıymetler için aktife kaydedilmiş olduğu kabul edilerek amortisman ayrılması mümkün değildir. Bu kıymetler için amortisman ancak, üzerinden amortisman ayrılacak tutarın nihai belirlenmesi, dolayısıyla kıymetlerin kullanıma hazır hale getirilmesiyle, her bir kıymetin bu hesaptan çıkartılarak ilgili sabit kıymet hesabına aktarılmasıyla mümkündür".


ÖZELGELERDE

Amortismanlar

"Deniz doldurularak dolgu sahasını (...) Genel Müdürlüğü'nden 43 yıllığına kiralayan şirket, süresinin bitmesine 34 yıl kaldığını, sahanın şirketin tapulu malı ile bütünleşik olduğunu, verilen hizmetler için sahanın bir bölümünün asfaltlandığını veya betonlandığını, harcamaların özel maliyet olarak aktifleştirildiğini ve kira süresi ile eşit olarak amortisman ayrıldığını, ancak kullanılan makinelerin ağırlığı sebebiyle alanlarının 8 yıl kadar dayanabildiğin, bu alan için fevkalade veya teknik amortisman ayırıp ayıramayacağı konusunda görüş talep etmiştir. VUK'un 313. maddesinde, özel maliyet bedellerinin itfası hükümlerine göre amortismana tabi olan kıymetlerden, sadece sözleşme süresi içinde yenilenmesi gerekenler için genel hükümler çerçevesinde amortisman ayrılabilir. Bunun dışındakiler için genel hükümler çerçevesinde amortisman ayrılmaz. Sözleşme süresinde kıymetlerin bir daha yenilenmesi halinde amortisman ayrılmaz. Bu itibarla, dolgu sahasının mütemmim cüz'ü olarak yapılan betonlama ve asfaltlama işleminin kira süresi içinde yenilenmesi halinde söz konusu alan (yol) için, 333 seri no'lu VUK Genel Tebliği'nin 2.1. bölümünde yer alan açıklamalar gereğince, 8 yıl ve %12,5 faydalı ömür üzerinden amortisman ayırabilecektir. Ancak, söz konusu iktisadi kıymetin sözleşme süresinde bir daha yenilenmesinin gerekmemesi halinde amortisman ayrılması söz konusu olmayacaktır. Öte yandan, VUK'un 317. maddesine göre fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayrılabilmesi için bu kıymetin aktifte kayıtlı olması gerekir. Anılan olayda, fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayrılması istenilen iktisadi kıymet kira ile tutulmuş olan yer olduğundan, bu hükmün uygulanması mümkün değildir.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 28.04.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM