BASINDAN YAZILAR
Dr. Veysi SEVİĞ - Dar Mükellef Kurumlara Getirilen Kısıtlama - MuhasebeTR

Dr. Veysi SEVİĞ - Dar Mükellef Kurumlara Getirilen Kısıtlama

Kısa bir tanımlama ile Türkiye'de yerleşik olmayan, fakat gelirinin bir kısmını Türkiye'de elde eden gerçek kişiler "dar mükellef" olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda dar mükellefiyette ikametgah ve tabiyet esasından farklı olarak mülkilik esası benimsenmiş ve kaynağı Türkiye'de olan gelirler vergilendirmeye esas alınmıştır. Mevcut düzenlemeler çerçevesinde de dar mükellef gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilmektedir.

Dar mükelleflerin Gelir Vergisi Yasası'nda belirlenmiş olan gelir unsurlarını ülkemizde elde etme ilkeleri Gelir Vergisi Yasası'nın 7'nci maddesinde ayrıntıları ile belirtilmiş bulunmaktadır.

Ticari kazançlarda; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanmış olması halinde, söz konusu kazancın Türkiye'de vergilendirilmesi gerekmektedir.

Ancak bu koşullara sahip olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellef gerçek kişilerin ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmamaktadır.

Bu hüküm uyarınca özellikle dar mükellef konumunda olanlara vergisel açıdan önemli bir kolaylık sağlanmış bulunmaktadır. Çünkü eğer bir dar mükellef Türkiye'de satın aldığı malları satmaksızın yurtdışına gönderirse bu faaliyeti nedeniyle elde ettiği gelir vergiye tabi olmamaktadır. Bu paralelde eğer yeni bir dar yükümlü gerçek kişi Türkiye'de satın aldığı mallarla bir başka mal üretip yurtdışına satıyorsa, bu faaliyeti nedeniyle de vergilendirilmemektedir.

Mevcut yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere söz konusu işlemlerin ayırımında Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının veyahut da her ikisinin Türkiye'de olması veya satış akdinin Türkiye'de yapılmış olmasıdır. İş merkezi ise iş bakımından işlemlerin bilfiil toplandığı ve yönetildiği yeri ifade etmektedir.

Gelir Vergisi Yasası'nın yedinci maddesinin birinci fıkrasında yer alan maddeye paralel bir madde de 01.01.2006 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmış bulunan Kurumlar Vergisi Yasası'nın 12'nci maddesinde yer almakta olup, bu maddeye göre de; dar mükellef "kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye'de satmaktan maksat alıcı veya satıcının veya her ikisinin Türkiye'de olması veya satış akdinin Türkiye'de yapılmasıdır."

01.01.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Yasası'nın 3'üncü maddesinde parantez içinde yer alan hükme göre dar mükellef "kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye'de elde edilmiş" sayılmamaktadır.

Yapılan yeni düzenleme ile dar mükellef kurumların daha önce imal ettikleri mallar da dahil olmak üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar Türkiye'de elde edilmiş sayılmazken, bu defa yeni düzenleme ile "sadece ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları yabancı ülkelere göndermelerinde sağlamış oldukları kazançların Türkiye'de elde edilmiş sayılmayacağı konusu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Başka bir anlatımla "dar mükellef kurumların ihraç etmek üzere Türkiye'de imal ettikleri malların yabancı memleketlere satılmasından sağlanan kazançlar yeni Kurumlar Vergisi Yasası uyarınca Türkiye'de elde edilmiş sayılacaktır.

Oysa; söz konusu fiil imalat olursa bu takdirde sadece bundan böyle dar mükellef gerçek kişiler bağışıklıktan yararlanacaktır.

Yapılan bu düzenleme ile bir yabancı kurumun Türkiye'ye yalnızca mal teminine yönelik bir bölüm oluşturması, bu malların hiçbir surette Türkiye'de satılmaması halinde, teknik olarak kazanç ve vergi doğurmayacağının kabulü gerekmektedir. Ancak, söz konusu kurumların Türkiye'de bir organizasyonu gerektiren imalat faaliyetleri bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. (Tekin, Cem-Kartaloğlu, Emre "Kurumlar Vergisi Kanunu" ASMMMO, Ankara 2006, Sf:34)

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 29.09.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM