Emlak Vergisi artışı yasayla geldi ancak yasayla engellenir

Emlak Vergisi'nde 12-12.5 kata ulaşan artışlar, Temmuz 2006'da yapılan Emlak Vergisi Kanunu değişikliğine dayanıyor. Konunun uzmanları şu anda bir geriye dönüş yaşanamayacağına dikkat çekerek vergide indirim için yeniden bir yasal düzenlemenin gerektiğine işaret etti.

 

 

Emlak değer artışlarında Maliye Bakanlığı topu belediyelere atarken aslında artışın yolunun yasayla açıldığı belirtildi. Belediyelere düzeltme hakkı verilen yasada "hem azaltma hem de çoğaltma" yetkisi tanındığı ifade edilerek burada yapılacak bir düzenlemenin ancak kanunda değişiklik yapılarak mümkün olabileceğinin altı çizildi.

Emlak Vergisi'ndeki şok artışın dayanağı, Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan ve 12 Temmuz 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5538 sayılı yasa. Bu yasa aslında belediyelerin yaptığı yanlışlığın giderilmesi için çıkarıldı. Yasayla belediyelere, 2006 yılı başında yürürlüğe giren Emlak Vergisi'ne tabi değerleri düzeltme yetkisi verilmişti. Bu çerçevede birçok belediye, geçen yıl takdir komisyonlarınca belirlenen birim değerleri yükseltme yoluna gitti. Birim değerlerdeki artış, bazı yerlerde 12-12.5 kata ulaştı. Emlak Vergisi Kanunu'nun geçici 22'nci maddesinde yapılan değişikliğin birinci bendinde belediyelere, "... asgari ölçüde birim değerlerinde düzeltmeye gerek görülenler yeniden takdir edilmek suretiyle karar bağlanır" denilerek takdir komisyonlarına bu hak tanındı. Aynı maddenin üçüncü bendinde ise "... 2006 yılı için hesaplanan Emlak Vergisi'nin birinci taksit olarak tahakkuk ettirilen vergiden az olması halinde aradaki fark..." ifadesine yer verildi.

 

Az olmayacaksa çok olabilir

Vergi uzmanları bu ifadenin belediyelere artırma yetkisi verdiğini kaydetti. "Az olması halinde" ifadesinin aslında "çok da olabileceği" şeklinde yorumlanabileceğini belirten uzmanlar, kanunda olan bu ifadenin açık olduğunu gerekçeye ayrıca bakılmasına gerek olmadığını vurguladı. Maliye yetkilileri, aslında yasanın değerlerin indirilmesi için çıkarıldığının gerekçede yer aldığını ifade etmişlerdi.

Konunun uzmanları kanunda yazılı olan ifade için maddenin gerekçesinin bağlayıcı olamayacağını vurguladı. Ayrıca bu düzenlemenin ardından uygulamaya açıklık getirmek için çıkarılan Emlak Vergisi Kanunu İç Genelgesi'nde de indirim yapılması gerektiğine ilişkin ya da yasal düzenlemenin bu amacı taşıdığına ilişkin bir ifadenin yer almadığına dikkat çekildi.

Takdir komisyonları kararına ancak ilk 15 gün içinde ilgili daire, kuruluş ve muhtarlıkların itiraz hakkı bulunuyor ve bu süre de geçti. Kişisel olarak dava açılmasının söz konusu olamayacağını vurgulayan uzmanlar, eğer değişiklik isteniyorsa kanunun değiştirilmesi ve geriye yürütülmesi gerekeceğini dile getirdi. Bu nedenle düzenlemenin tebliğ, sirküler gibi ikincil düzenlemelerle yapılamayacağı kaydedildi.

 

Maliye Bakanı Unakıtan ise, emlak vergisinde yüksek artış iddialarıyla yakından ilgileneceğini belirtmişti. Bakan Unakıtan, belediyelerin emlak vergisinde yüksek artış yaptıkları iddialarıyla ilgili şöyle konuşmuştu: "Hangileri, ne kadar artmış bakmamız lazım. Daha yakından ilgileneceğim. Gerekirse yasal düzenleme yapılabilir. Arkadaşlarla konuşmadım. Artış, yerinde mi, değil mi bakmamız lazım. Onunla biraz daha yakından ilgileneceğim. Gerekirse bunun için yasal düzenleme yapılabilir."

(Kaynak: Referans Gazetesi | 23.09.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.