BASINDAN YAZILAR
Krizlerde uygulanan kısa çalışma ödeneği artırılıyor / Lütfi Köksal,Şerif Akçan - MuhasebeTR

Krizlerde uygulanan kısa çalışma ödeneği artırılıyor / Lütfi Köksal,Şerif Akçan

Dünyanın ekonomik krizle boğuştuğu bugünlerde dışarıdan gelen etkiler ile ülkemizde de işçi çıkarımları olmaktadır. Eylül 2008’den bu yana yaklaşık 1 milyon 150 bin kişinin işsiz kaldığı tahmin ediliyor. Bir kişinin işinden olması demek ailesi ile birlikte en az 3-4 kişinin tüketimini kısması anlamına geliyor. Harcamalarda meydana gelen azalmalar ise üretilen mal ve hizmetlere talebi azalttığı için başka kişilerinde işinden olmasına neden olmaktadır. Bu bir sarmala dönüştüğünde krizden çıkmak iyice zorlaşır. Diğer yandan toplanan vergilerde de azalma olacaktır. Vergi azalması kamu harcamalarının azalmasına neden olur.


ZORLAYICI SEBEP DOĞMUŞTUR
İşçilerimizin karşılaşabileceği bu tür olumsuz etkileri en aza indirmek için 4857 sayılı İş Kanunu’nda Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması düzenlenmiştir. Kısa çalışma ödeneğinin amacı, işçinin işsiz kalmasını önlemek ve dolayısıyla işçinin geçici bir süre de olsa gelir elde etmesini sağlamaktır.
İş Kanunumuzda kısa çalışma, en fazla üç ay süreyle iş yerinde uygulanan çalışma süresinin en az üçte bir oranında azalması veya en az dört hafta süreyle durması olarak tarif edilmiştir. Kısa çalışma ödeneği ise kendisine en az dört hafta ücretsiz izin verilen işçilerin işsizlik sigortasından aldığı ücret tutarıdır. Kısa çalışma ödeneği uygulamasıyla işçiler sınırlı da olsa bir gelir güvencesine kavuşmuş olurlar.
İş Kanunumuz kısa çalışma ödeneğinin ödenmesini özellikle “genel ekonomik kriz” ve deprem, yangın, sel felaketi gibi “zorlayıcı sebeplerin” oluşmasına bağlı kılmıştır. Genel ekonomik krizin varlığı ile birlikte kısa çalışma ödeneği uygulaması fiilen başlamıştır.

HAK KAZANMA ŞARTLARI
Kısa çalışma ödeneğini zorlayıcı sebebin (ekonomik kriz) devam süresi her halükârda üç ayı geçemez. İşçilerimizin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödemesine hak kazanma şartlarına sahip olması gerekir.
Buna göre son dört ay yani 120 gün sigorta primi ödeyen ve üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışmış olanlar kısa çalışma ödeneğine hak kazanır.
Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, işsizlik sigortası ödeneği miktarı kadardır. Bu miktar işçinin son dört aya ait günlük ortalama net kazancının yüzde ellisidir.
Ancak bu miktar bir asgari ücretin net tutarından fazla olamaz. Buna göre kısa çalışma ödeneği en az 266.40 TL en çok ise 532.80 TL olarak ödenir.
Kısa çalışma ödeneği alan işçi aynı zamanda SGK’dan sağlık yardımlarını almaya da devam eder.


ÖDENEK 800 TL’YE ÇIKARILIYOR
İstihdam düşüşünü önlemek için İş Kanununda öngörülen kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarını iyileştirmek için Çalışma Bakanlığı tarafından yeni bir kanun tasarısı hazırlandı. Hazırlanan tasarıya göre halen 266 TL olan en az kısa çalışma ödeneği miktarı 400 TL’ye çıkarılıyor. Halen 533 TL olan üst limit ise 800 TL’ye çıkarılacak. Kısa çalışma ödeneğinde sadece işçilere devlet tarafından ödenen miktarın artışı değil, diğer yandan süre de değiştiriliyor. Buna göre, halen üç ay olan kısa çalışma ödeneği alma süresi altı aya çıkacak.
İşçilerimizin kısa çalışma ödeneği alabilmesi için Türkiye İş Kurumu’na yazılı olarak başvurması gerekmektedir. Türkiye İş Kurumu işçinin yazılı başvurusunu takip eden ayın sonuna kadar sonuçlandırır. Kısa çalışma ödeneği işçiye bir aylık ücret olarak ay sonunda ödenir. Ödenek işçinin işe başlaması, yaşlılık aylığı almaya başlaması, askere gitmesi, işten ayrılması ya da geçici iş göremezlik ödeneği almaya başlaması halinde kesilir.

SGK çalışanına haksızlık yapmayın!
Hafta içi bazı gazetelerde “Ekonomik kriz ortamında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) personeli 5 yıldızlı otelde eğitiliyor” haberini okuyunca şaşırdım doğrusu. Bu köşede 12 yıldan bu yana çalışma hayatının problemlerini sizlerle paylaşıyorum. Yeri geldiği zaman Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bankalığının ve SGK’nın bazı uygulamalarının yanlışlığına parmak basıyoruz. Sosyal güvenliğin tek çatı altında birleştirilmesi sonucu SGK devasa bir kurum oldu. 2009 yılı bütçesi 106 milyar TL. Yaklaşık 24 bin çalışanı var. Bu kadar büyük bir kurumun çalışanlarına verilen eğitimin yerini tartışmak doğrusu vicdana sığmıyor.

KABALAŞSINLAR MI?
Okuyucularımızın en büyük şikayeti SGK çalışanlarının zaman zaman eksik ve yanlış uygulamalarıdır. Hatta kaba davranış ve yetersiz hizmetten oldukça muzdaribiz. Ancak 2006 yılında kurulan ve yeni bir kurumsal imaj oluşturulmaya çalışılan bir kurumun çağdaş anlamda hizmet verebilmesi için olmazsa olmazların başında hizmet içi eğitim ile motivasyon, halkla ilişkiler, kişisel gelişim gibi eğitim faaliyetleri gelmektedir. Hal böyle olunca insana yapılan yatırımı bir israf gibi görmek ve bunun üzerinden Bakanı eleştirmek insafa sığmıyor. Eğitim verilmezse daha mı iyi olacak. Asıl eleştirilmesi gereken bu değil midir?

ANKARA DAHA PAHALIDIR
SGK’nın eleştirilere konu olan eğitimine gelince. Kurum çalışanlarından aldığımız bilgiye göre, Fethiye’de 5 değil 4 yıldızlı bir otelde eğitim verilmiş. Ne zaman verilmiş. Kasım ayı içinde. Turizm sezonu dışında otellerin en ucuz olduğu dönemde. Bu eğitim Ankara’da olsaydı daha mı ucuz olacaktı? Hayır. Bu eğitimi nerede yaparsanız yapınız harcırah mevzuatına uymak zorundasınız. Sonuç olarak birileri tarafından servis edildiği aşikâr olan bu haberin elle tutulur bir tarafı yok. Kasımda yapılan eğitim neden 3 ay sonra haber yapılıyor ayrı bir tartışma konusudur. Bakan sonuç itibarıyla bir siyasetçidir. Herkes tarafından eleştirilebilir. Ancak, SGK çalışanları memurdur kedilerine haksızlık yapılmıştır...

(Kaynak: Türkiye Gazetesi | 01.02.2009)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM