BASINDAN YAZILAR
Krizde bankalar kredileri kesince 'esnaf tefeciler' türedi / Ahmet Yavuz - MuhasebeTR

Krizde bankalar kredileri kesince 'esnaf tefeciler' türedi / Ahmet Yavuz

Ekonomide yaşanan likidite sıkıntısı hem işletmeleri hem de şahısları farklı yöntemler aramaya itiyor. Satışların durduğu, nakit imkânının ciddi manada azaldığı kriz ortamında birçok ekonomik birim varlığını devam ettirmek için kendince bulduğu yöntemi kullanma yoluna gidiyor.

Özellikle bankaların ekonomik rakamlar iyi iken herkese dağıttığı kredileri şimdilerde neredeyse durdurması, hatta verdiği kredileri çağırma girişimleri mükellefleri ve şirketleri sıkıntıya sokuyor. Nakit sıkıntısını bazı mükellefler maliyetine veya zararına satışlar yaparak aşmaya çalışıyor. Buna rağmen satış yapamayan veya satacak bir şeyi bulunmayan kişilerin böyle bir seçim şansı yok. Alacaklılara borcun bir kısmını verip diğer kısmın vadesini uzatmak geçici de olsa çare olabiliyor. Ancak böylesine anlayışlı alacaklı herkese nasip olmayabilir. Bu alternatiflerden faydalanamayan vatandaşlar acilen ödenmesi gereken borçları ve kredi kartı ekstrelerini esnaf tefecilerine ödetiyor. Önceleri kendi veya tanıdıklarının pos cihazlarından herhangi bir mal alışı yapmadığı halde karttan çektirdiği parayı alarak nakit sıkıntısını aşmaya çalışan vatandaşlar, Maliye'nin pos cihazları ile KDV beyanları arasındaki farklılığı inceleyip, yüklü cezalar yazmasıyla bu uygulamadan vazgeçtiler. Çünkü artık esnaf böyle bir uygulama yapmaktan çekiniyor. Ama şimdilerde hemen hemen her yerde nakit paranın ticaretini yapan esnaflar türedi. Bu kişiler artık eskisi gibi parayı senet veya tapu ipoteği karşılığı vermiyor. Nakit para sıkıntısına düşen kişiler kredi kartlarının limiti kapsamında 10-15 ay vade ile borç para alabiliyor. Borç taksitleri de parayı veren esnafa değil bankalara yatırılıyor.

Sistem nasıl işliyor? Yukarıda bahsettiğim gibi sistem kredi kartı limitleri kapsamında işliyor. Dolayısıyla borç alınacak para miktarı kart limitini aşamıyor. Diyelim ki vatandaş, kullandığı krediyi veya kredi kartı borcunu ödeyemiyor. Bu borcun vadesinin geçmesi halinde bankaların yüksek faiz, haciz, geri kalan taksitlerin muaccel hale gelmesi gibi birçok müeyyide uygulayacağını bilen borçlular bu işlemi yapan esnafa müracaat ediyor. Esnaf borçluya ihtiyacı olan 10 bin lirayı veriyor. Kart veya kredi borcu ödendikten sonra borç verilen kişinin kartına 10 veya daha fazla taksitle 12 bin liralık satış işlemi uygulanıyor. Borçlu bu parayı artık kartının borcu olarak ödemek üzere ayrılıyor. Örneğimizde esnaf vereceği 10 bin lira için 2 bin lira fark almaktadır. Karttan çekilen 12 bin lira anında bankadan tahsil edileceğinden, fark olarak alınan 2 bin liranın bir kısmı bankaya komisyon olarak ödeniyor. Geriye kalan kısım ise esnafın borç para verme karşılığında elde ettiği gelirdir. Tabii esnaf yaptığı bu işlemi mal satmış gibi gösteriyor. Özellikle KDV'ye tâbi olmayan veya özel matrah şeklinde vergilendirilen kontör, altın vs. mallar satılmış gibi gösterilerek kartına para çekilen kişi adına fatura düzenleniyor. Bazı uygulamalarda bu işleyiş malın satılıp ardından düşük fiyatla geri alınması şeklinde yapılıyor. Bu uygulamaya daha çok kuyumcularda başvuruluyor. Alınan komisyon verilen paranın miktarına ve uygulanan vade sayısına göre değişiyor.

Faturayla vergi ödemesi

Şahsi nakit sıkıntılarını bu şekilde çözme yoluna giden vatandaşlar işletmelerinde de olabildiğince az ödeme yapmaya çalışıyor. Mükellefler özellikle yıl sonu itibarıyla daha az vergi ödemek için matrahlarını ayarlama yoluna gidiyor. Önceki yıllarda sahte fatura kullanarak bu amaçlarını gerçekleştiren mükellefler, Maliye'nin sıkı takibi yüzünden şimdi bu yönteme başvurmak istemiyor. Şimdilerde en sık kullanılan yol, gerçekten faaliyette bulunan bir mükelleften ileri tarihlerde alınacak malın faturasını erkenden almak. Böylece sonraki dönemlerde alınacak mal veya hizmete ait giderler vergi matrahını düşürüyor. Bu faturalardaki KDV de indirim konusu yapılarak ödenecek KDV'yi aşağı çekiyor. Zamanı gelince de faturası alınan malın bedeli ödenerek bu mallar işletmeye fiilen aktarılıyor. Kimi zaman da devreden KDV yükselmişse mal alımı yapılmadan iade faturası düzenleniyor. Böylece ödenecek verginin doğması engelleniyor veya en kötü ihtimalle ileri tarihe erteleniyor. Bu işlemi yapmak için gerçekten faaliyette bulunan ve devreden KDV'si yüksek bir firmanın bulunması yeterli. Böyle bir firmanın düzenleyeceği bu şekildeki bir fatura vergi anlamında bir yük oluşturmuyor. Yani işletmeler karşılıklı olarak fatura düzenlemekten çekinmiyor.

Yasalara uygun değil

Yukarıda bahsettiğim şekilde nakit sorununu aşan mükellefler aslında vergi kanunlarına göre büyük bir risk alıyorlar. Çünkü vergi kanunlarında fatura satılan mal veya verilen hizmet mukabili müşterinin borçlandığı tutarı gösterir. Burada ise fiilen satılan bir mal yoktur. Yapılan bu işlemler fark edilirse düzenlenen faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak dikkate alınması söz konusu olabilir. Bu da hem düzenleyen hem de kullanan açısından hapis cezası dâhil farklı cezalarla karşı karşıya kalma anlamına geliyor.

Öte yandan kredi kartının, nakit ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanıldığını ispat eden üye işyeri, söz konusu kullanıma ilişkin olarak satış belgesi düzenlemiş ve kanuni defterlerine satış kaydı yapmış olsa dahi adına vergi salınmasını önleyecek; ancak hapis cezası ile cezalandırılmak gibi daha ağır cezai yaptırımlarla karşılaşabilecektir. Çünkü üye işyeri gerçeğe aykırı olarak yani bir mal teslimi ya da hizmet ifası olmamasına rağmen satış belgesi düzenlemiş olacaktır. Bu durum ise üye işyerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde düzenlenen sahte belge düzenleme nedeniyle kaçakçılık suçu fiilini işlediği sonucunu doğuracaktır. Dolayısıyla incelemelerde kredi kartını amacı dışında kullanan ve satış belgesi düzenleyen üye işyerinin bu durumu iddia ve ispat etmesi lehine bir durum olmayacaktır.

 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 12.01.2009)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM