BASINDAN YAZILAR
Özürlü istihdamını teşvik / Tahsin Sınav - MuhasebeTR

Özürlü istihdamını teşvik / Tahsin Sınav

İstihdam paketi olarak adlandırılan ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesini de değiştiren 5763 sayılı Kanunun 2. maddesiyle getirilen teşvik uygulamalarından biri de, teşvik tercihi şartına bağlanmadan yasal kontenjan oranında ya da üzerinde özürlü çalıştırmada prim indirimi sağlayan özürlü istihdamını teşvik konusunu ele alacağım, bu yazıda. Bu düzenlemeyle yasanın Resmî Gazete'de yayınlandığı 26 Mayıs 2008 günü itibarıyla özel sektör işverenlerinin eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu kaldırılmış; özürlü istihdam oranı, yüzde 3 olarak belirlenmiş ve sadece özürlü çalıştırmayı teşvik ve destekleme uygulaması getirilmiştir. Yeni bir teşvik uygulaması olan "özürlü istihdamını teşvik uygulaması", 1 Temmuz 2008 günü başlıyor. Böylece özürlü çalıştırmanın maliyeti düşüyor ve daha çok özürlüye istidam imkânı sağlanıyor.

Zorunlu istihdamda yeni bir boyut olan bu düzenleme, özetle şöyle:

 

  • İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde %3 özürlü, kamu işyerlerinde ise %4 özürlü ve %2 eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar.
  • Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.
  • Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan %3 oranındaki özürlü sigortalılar ile işçilerinin %75'i özürlü olan korumalı işyerlerinde (5378 s.K.m.14) çalıştırılan özürlü sigortalıların, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı,
  • Kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazine'ce karşılanacaktır.
  • İşveren hissesine ait primlerin Hazine'ce karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir.

    Bu esaslara göre, uygulamanın temel şartları şunlardır:

  • İşverence bildirgeler zamanında verilmeli,
  • İşverene düşen prim ödemelerinin tamamı, zamanında yerine getirilmelidir.

    Kısaca tekrarlarsam, "Özürlü İstihdamını Teşvik" diyebileceğimiz bu uygulama gereğince, 1 Temmuz 2008 günü ve sonrası için çalıştırılması zorunlu olan yüzde 3 oranındaki özürlünün Temmuz başında yürürlüğe girecek olan asgari ücret (SPEK alt sınırı) üzerinden hesaplanacak işveren primlerinin tamamını (%100'ünü -124 YTL kadarını-); zorunlu çalıştırma oranı olan yüzde 3'ten fazla sayıda –kontenjan fazlası- özürlüyü istihdam eden işverenlere ise fazla çalıştırdığı her özürlünün asgari ücret (SPEK alt sınırı) üzerinden hesaplanacak işveren primlerinin yüzde 50'sini (62 YTL) Hazine ödeyecektir.

    İşverenlerimizin sözkonusu "özürlü istihdamını teşvik uygulaması"ndan mutlaka yararlanacaklarını, böylece prim ödemelerinde indirim avantajı yaşarken; prim tahakkuk ve ödemelerinde de köklü bir disipline kavuşacaklarını umuyorum.

    Yaşımı beklerken işimden tazminatımı alarak ayrılabilir miyim?

    Okuyucumuz Yunus Emre TEK, 25 yıllık sigortalılık süresini 02.05.2010 tarihinde dolduracağından 25 yıllık sigortalılık süresini henüz yerine getirememiş ve sadece yaş şartına yönelik noksanlıkla kalamamıştır. Bu nedenle şu anda yaşını beklemek şartıyla emekliye ayrılıp SGK'den "kıdem tazminatı alabilir" yazısını 02.05.2010 tarihinden önce alamaz ve işyeri işvereninden kıdem tazminatını talep edemez.

(Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi | 30.06.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM