Kazım YILMAZ - Vergi istisnası yoluyla kara para mı aklanıyor?

Bir okuyucum bir soru sordu. Soru bana göre ilginç ve önemliydi. Bu nedenle yetkililere aktarmak istiyorum.
Yurtdışında yapılan inşaat işlerinden elde edilen kazançlar Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna. Yurtdışında inşaat işi yapan bir firma inşaat işi dışındaki işlerden elde ettiği kazancı (özellikle kara parayı) da inşaat kazancı olarak gösterse ne olur?
Böyle bir şeyin nasıl olacağını öğrenmek istedik. İşin yapıldığı ülke vergi dairesinden alınan yazı ve bilançolar değiştirilip yerine sahtelerini koymak mümkünmüş. Bu şekilde başka işlerden elde edilen kazançlar inşaat kazancı olarak gelebiliyormuş.
Diyelim ki, yurtdışında yapılan işten bir milyon dolar kâr edildi. Vergi dairesine bu kâr beyan edildi. Bu kârı gösteren evrak ve bilanço Türkiye'de vergi dairesine sahtesi ile değiştirilerek verildi. Sahte evrakta kâr 10 milyon dolar olarak gösterildi. Alın size 9 milyon dolarlık bir aklama.
Okuyucumuz kara paraların bu şekilde aklanabildiğinden bahsediyordu. Eğer öyle ise durum çok vahim.
Çünkü adam kara parayı yurtdışındaki inşaat işinden elde edilen kazanç olarak getirirse vergi ödemez. Bu kazancı ekler, yine vergi ödenmez. Daha sonra da şirket hisseleri satar yine vergi ödemez. Böylece yurtdışındaki kara parayı temiz para olarak kasasına koyar. Hem de bir kuruş vergi ödenmeden.
Bunun önüne geçmek ya da bu yolu denetleyip, kötüye kullanmayı önlemek çok kolay.
Maliyenin elinde bu kapsamda kazanç beyan eden mükelleflerin bilgileri de var, bu mükelleflerin bu kapsamda ne kadar kazanç beyan ettiklerinin de. O ülkelere bu firmaların ilgili yıllarda ne kadar kazanç elde ettiklerini sorması yeterli.
Bu şekilde hem istisnayı kötüye kullananlar yakalanır, hem de dürüstçe kazandığını getirenler zan altında kalmaz.
Şimdi soruyu Gelir İdaresi Başkanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Devlet Denetleme Kurulu yetkililerine aktarıyorum. Bu konuda herhangi bir çalışma var mı? Yoksa sırf para gelmesi için kara paranın bu yolla aklanmasına göz mü yumuluyor?

(Kaynak: Takvim Gazetesi | 22.04.2008)