BASINDAN YAZILAR
Ali TEZEL - Ölüm (Dul-yetim) aylığı uzlaşması - MuhasebeTR

Ali TEZEL - Ölüm (Dul-yetim) aylığı uzlaşması

 

 

Hayattayken bulunduğumuz statü, biz vefat ettikten sonra geride bıraktığımız eş ve çocuklarımıza dul-yetim aylığı verilip verilmeyeceğini de belli ediyor. Reform Kanunu’nun ilk hali statüleri ortadan kaldırıp herkesin eş ve çocuklarına eşit şartlarla aylık verilmesini sağlayacaktı ama yürürlüğe girmeyince binlerce memur ve esnafın dul ve yetiminin boynu bükük kalmıştı

1-Dul ve yetim aylığı şartları statüye göre değişir

Sosyal Güvenlik Reformu 2006 yılı mayıs ayında TBMM’de kabul edildiğinde,

-SSK’lı vefat ettiğinde 1800 günü varsa veya 1800 günü yoksa bile 5 yıldan fazla sigortalı olup her bir sigortalılık yılı için ortalama 180 gün prim ödenmiş ise geride kalanlarına dul ve yetim aylığı bağlanıyordu.

-Bağ-Kur’lunun geride kalanlarına ise beş tam yıl prim ödemişse dul ve yetim aylığı veriliyordu.

-T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi vefat ederse 10 yıl ve daha fazla süre sosyal güvencesi var ise geride kalanlarına aylık bağlanıyordu. Şayet 10 yılı yok ama 5 yıldan fazla süresi var ise, bakıma muhtaç olması halinde eşine, eğitim süreleri boyunca da çocuklarına aylık veriliyordu.

2-Birinci reformla ne olacaktı?

(İlk reform 900 güne indiriyordu.) 2007 yılı başında yürürlüğe girecek denilen, 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu ile memur, işçi, esnaf, işadamı ayrımı olmadan kim olursa olsun, “en az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş” olanların geride kalan eş ve çocuklarına dul-yetim aylığı bağlanacaktı.

Hatta, reform öncesinde vefat edip de yukarıdaki şartları taşımadığı için geride bıraktığı dul eş ve çocuklara aylık bağlanamamış olanların geride kalanları, yeni yasa ile bu şartları yerine getiriyorsa aylıklarını alabilecekti. Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun bir kısım maddelerinin yürürlüğü Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Kanunun yürürlük tarihi önce Temmuz 2007’ye sonra da ocak 2008 şimdi de Haziran 2008 ayına ertelendi.

Yani, Mayıs 2006’da TBMM’de kabul edilmiş olan “5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu” 1 Ocak 2007 günü yürürlüğe girebilseydi, SSK’lı, Bağ-Kur’lu veya T.C. Emekli Sandığı ayrımı olmaksızın, beş yıldan beri sigortalı bulunup 900 gün prim ödemiş olmak yeterli olacaktı. Yani 900 günü tamamlamış olanın geride bıraktığı eş (erkek veya kadın fark etmez) ve yetim çocuklarına aylık verilecekti.

3-Eski yıllarda vefat edenlerin dul-yetimlerine de aylık verilecekti

Reform yani 5510 Sayılı SS ve GSS Kanunu yürürlüğe girebilseydi, 2007 yılı öncesinde vefat edip de yukarıdaki şartları taşımadığı için geride bıraktığı dul eş ve çocuklara aylık bağlanamamış olanlara da dul-yetim aylığı verilmeye başlanacaktı ama Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla memurların 10 yıl, Bağ-Kur’luların 5 yıl, SSK’lıların 1800 günle dul-yetim aylığı alması da ertelenmiş oldu.

4-SSK’nın dul ve yetimlerine CANTİMUR yardımı

Reform Kanunu 2007 yılı ocak ayında yürürlüğe girmemiş bile olsa Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem CANTİMUR’un verdiği kanun değişikliği teklifi sonrasında TBMM’nin 12.12.2006 günü kabul ettiği 5561 Sayılı Kanun SSK’nın dul ve yetimlerinin imdadına yetişti. Bu kanun, 16.12.2006 günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi ve önceki yıllarda vefat eden SSK sigortalılarının 1800 günü olmadığı için (geride bıraktıklarından) dul yetim aylığı verilmeyenler için müjde oldu. CANTİMUR Kanunu ile vefat eden SSK’lılardan “5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda,” olanların eş ve çocuklarına dul aylığı verilmeye başlanmış olup halen de bu şekildedir. Bu değişiklik sadece normal SSK’lılar değil Tarım SSK’lıları da ilgilendirmektedir. Ayrıca, 900 günü olmadan vefat edenlerin eş ve çocukları da askerlik veya yurtdışı borçlanması yaparak da 900 günü tamamlayıp kendilerine aylık bağlatabilmektedirler.

5-Tasarı ne getiriyordu?

AKŞAM Gazetesi olarak biz bunu

“-Yeni Reform Tasarısı dul-yetimleri üzecek” diye vermiştik. Çünkü, anasız babasız kalmış Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı yetimin sayısının fazla olduğunu görenler bir önceki reformda 900 güne düşürülmesi gereken dul-yetim aylığı şartını 1800 güne çıkarma kararı aldılar. Bu karar sonrasında 2006 yılından beridir, vefat eden ebeveynleri üzerinden dul-yetim aylığına kavuşma hakkını bekleyenleri üzmüştür.

6-Uzlaşma ne getirecek?

SSK’lılar için 2006 yılı kasım ayında 900 güne düşmüş olan dul-yetim aylığı şartı, Bağ-Kur’lular için 1800 gün olan dul-yetim aylığı şartı, T.C. Emekli Sandığı iştirakçileri için 3600 gün olan dul-yetim aylığı şartı, Kanun tasarısı ile 1800 gün olarak belirlenmişti ama bu durumda SSK’lılar için halen 900 gün olan şartı, 1800 günü çıkardığı için “Emek Platformu” tarafından itiraz konusu yapılmıştı. Öte yandan geçmiş yıllarda 10 yılı tamamlayamadığı için dul-yetim aylığı alamayan memurların eş ve çocuklarına aylık da verilmiyordu. Uzlaşma sonrası Bakan Faruk ÇELİK’in açıklamalarına göre SSK’lılardaki 900 gün şartına dokunulmayacak ve geçmiş yıllarda dul-yetim aylığı verilmemiş memurların eşleri ile çocuklarına dul-yetim aylığı verilmesi kararı çıktı.

7-Vefat etmiş memurların 17 bin dul ve yetimi aylığa kavuşacak

UzlaŞma en çok dul-yetim aylığı hakkını kazanmadan yani 10 tam yılı tamamlayamadan vefat eden memurların ailelerini sevindirdi. Mevcut 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, dul-yetim aylığı için en az 3 bin 600 gün (10 yıl) prim ödeme şartı aramaktadır. Bu süreyi doldurmadan hayatını kaybeden memurların eş ve çocukları ise aylık alamamaktadır. Ancak, 10 yıldan az süresi olmakla birlikte 5 yıldan çok süresi olan memurların sadece çocuklarına ve 25 yaşını geçmemek-sadece eğitim sürelerinde olmak şartıyla yetim aylığı verilmektedir.

Uzlaşma sonrasında, ölüm aylığına hak kazanma süresini 1.800 güne

(5 yıl) indirildiği gibi düzenlemenin Meclis’ten geçmesi halinde, yaklaşık

17 bin memurun eş ve çocukları dul-yetim aylıklarına kavuşacaklar. Zira, bu düzenleme geriye dönük işletilecek, ayrıca 1800 günden az süreleri olanlar için askerlik süreleri de borçlanılarak 1800 gün tamamlanabilecek.

 

 


 


Dul aylığı azalısına da bir care gerekiyor

Reform sonrası dul aylıkları da azalıyor. Şimdiki geçerli olan kanunlara göre SSK, Bağ-Kur veya T.C. Emekli Sandığı farkı olmaksızın vefat eden eşinden (kadın-erkek fark etmez) dolayı dul aylığına hak kazanılıyorsa, eş tek başına vefat eden eşinin aylığının yüzde 75 oranında dul aylığı alıyor. Çocuklarıyla birlikte aylık alıyorsa bu kere yüzde 50 oranında dul aylığı alıyor. Gerek yüzde 75 ve gerekse yüzde 50 oranlarında, sağ kalan eşin, çalışıyor olması veya emekli olmasının bir önemi yok. Zira, ailede karı veya kocadan biri vefat etmişse ailenin gelirinin çok azalmaması kuralı var.

 

 




Yeni tasarı ise;

“a) Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise ... bu kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i,” haline getiriyor. Yani, çalışan veya emekli olan dul eşe çalışması nedeniyle veya emekli olma sebebiyle ceza verilmektedir. Çalışmazsan evde oturursan çok dul aylığı veririm ama çalışırsan, emekli olursan az dul aylığı veririm mantığı geliyor. Çalışmamak ödüllendirilecek. İşte insanların üretmemeye, çalışmamaya özendiren bu sistem değişikliğinin de düzeltilmesi gerekir. Belki yarın TBMM’de buna ilişkin bir düzenleme de getirilebilir.

 

 




Güncelleme Katsayısı hâlâ güncel değil

5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’ndaki “Güncelleme Katsayısı”, gerek emekli aylıklarının hesaplanmasında ve gerekse bağlanmış emekli aylıklarında gerekli güncellemeyi yani artışı yapamadığı gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Şimdiki Yeni Tasarı’daki “Güncelleme Katsayısı” da aynı gerekçelerle iptal edilme riskiyle karşı karşıya. Çünkü, hem emekli aylıklarının hesaplanması için güncellenme yapmaktan uzak hem de emekli aylıklarının artırılmasında güncellemeden uzak. Bugünkü uygulamalara göre, geçmiş yıllardaki SSK’ya ödenmiş primlerimiz her yılın enflasyonu (TÜFE) yüzde 100 oranında ve gelişme hızı (GH) da yüzde 100’ü oranı kadar artırılarak emekli olacağımız yıla getirilirken “Yeni Tasarı”daki “Güncelleme Katsayısı” gelişme hızının sadece yüzde 30’unu dikkate alarak kazançlarda yani emekli aylığımızın belli edileceği rakamlarda kayba yol açmaktadır. Bu durumun da yarın TBMM’de yeniden ele alınması yerinde olacaktır.

 

 




Yarın ya TBMM’ye ya da TV başına

YarIn TBMM Genel Kurulu’nda ele alınmaya devam edilecek olan “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nda değişiklik yapan Kanun Tasarısı” 6 bölüm halinde ele alınacak ve Temel Kanun olarak görüşülecek. Yani tamamı yarın bitebilir. Sadece bizlerin değil, çocuklarımızın, torunlarımızın hayatında çok önemli değişiklikler yapacak bu görüşmeleri lütfen sizler de mutlaka ya TBMM’den ya da TV’den izleyin.

Yarın:Emzirme ve cenaze yardımı ile yıpranma hakları konusu ele alınacaktır.

 

(Kaynak: Akşam Gazetesi | 31.03.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM