M. Bilgütay YAŞAR - Nakit havuzu (cash pooling) artık mümkün (mü?)

bilgütay.yasar@tr.pwc.com

Grup şirketlerinin finansman ihtiyaçlarını öncelikle kendi kaynaklarını kullanarak karşılamaları oldukça doğal bir harekettir. Grubun bir bölümünde ortaya çıkan nakit fazlasının, grubun diğer taraflarında kullanılması gerekli vergisel kurallara dikkat edilmek kaydıyla mümkün bulunmaktadır. Ancak söz konusu grup eğer bir uluslararası grup ise, bu uygulamanın önünde kambiyo mevzuatından kaynaklanan bir engel vardı. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 32 sayılı Karar'a göre bankalar dışında Türkiye'de yerleşik kişilerin yurtdışına kredi vermesi, diğer bir deyişle Türkiye'deki bir şirketin, aynı gruba ait olsa dahi yurtdışındaki kardeş şirketine kredi açması, parasını kullandırması mümkün değildi.

Böyle olunca cash pooling denen nakit havuzu uygulaması yapılamıyordu.

28 Şubat 2008 tarihinde yayınlanan 32 sayılı karara ait tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34) ile yukarıda belirtilen kısıtlama kaldırılarak Türkiye de yerleşik kişilerce yurtdışında pay sahibi oldukları ortaklıklara, yurtdışındaki ana şirkete ve grup şirketlerine döviz ya da Türk Lirası kredi açma imkanı getirildi. Bu imkan ile artık uluslararası çalışan grup şirketlerinin de nakit havuzu (cash pooling) oluşturmaları mümkün olacaktır. Bu uygulamada şirketlerin birindeki nakit fazlası, diğer ülkedeki şirketin nakit açığının giderilmesinde kullanılabilecektir. Bu uygulama dünyada oldukça yaygın bir uygulama olup, bizim ülkemizde de uygulanabilecek olması Türkiye'de çalışan ya da çalışmayı planlayan yabancı sermayeli şirketler için olumlu bir gelişmedir.

Nakit havuzu (cash pooling) önündeki yasal engel kaldırılmış olmasına rağmen özellikle Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintisi uygulaması sistemi çalışamaz hale getirebilir.

Bilindiği üzere yurtdışından alınan döviz kredilerinde vadenin 1 yıldan az olması halinde ana para üzerinden yüzde 3 KKDF kesintisi söz konusudur. Türkiye'den gidecek paralarda bir sorun olmaz iken, nakit havuzundan Türkiye'ye gelecek paralarda, bu paralar bir kredi işlemi sayıldığından vadenin 1 yıldan az olması halinde KKDF kesintisi gündeme gelecektir. Nakit havuzu sistemleri daha çok kısa vadeli nakit ihtiyacı için kullanıldığından bu kesinti, sistemi çalışmaz hale getirebilecektir.

Sistemin uygulamasında dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise alınacak ya da verilecek faizler miktarının piyasa emsaline uygun olması zorunluluğudur. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Transfer Fiyatlandırması kurallarına uyulması gerekmektedir. Aksi halde işletmelerin vergi cezalarıyla karşılaşmaları kaçınılmaz olacaktır.

Nakit havuzundan para kullanılması durumunda ödenecek faiz tutarlarının Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre vergi kesintisine tabi tutulması ve ödenecek ve tahsil edilecek faizlerin katma değer vergisine tabi olup olmayacakları hususları da göz önünde bulundurulması gereken diğer konulardır. Bu konudaki açıklamalara izleyen yazılarımızda değineceğiz.

Bu durumda, son düzenlemeler sonrasında nakit havuzu (cash pooling) sisteminin uygulanıp uygulanamayacağına artık siz karar verin.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 12.03.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.