BASINDAN YAZILAR
İş Yaşamında Kadınlara Pozitif Ayrımcılık Var / Bünyamin Esen - MuhasebeTR

İş Yaşamında Kadınlara Pozitif Ayrımcılık Var / Bünyamin Esen

 Bir gün şeklinde anılan veya kutlanan etkinlikler her ne kadar sorunları çözerek sadra şifa olmasa da en azından bazı şeylerin hatırlanmasını sağlıyor.
Kadınlar Günü de kadınların toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılımının ne kadar önemli olduğunu hatırlamamız için bir fırsat.

KADINLARA İŞ HAYATINDA POZİTİF AYRIMCILIK VAR
Şüphesiz ki, kadınların sosyal hayata katılabilecekleri en önemli alanlardan biri de iş yaşamı. Bu çerçevede kadınların iş yaşamına katılımı amacıyla ülkemiz iş yaşamında önemli pozitif ayrımcılık niteliğinde haklar getirilmiş bulunuyor. Ama önemli eksikler de var…
Bu yazımızı ülkemiz iş ve sosyal güvenlik sisteminde kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık niteliğindeki düzenlemeleri derli toplu olarak anlatmaya ayırdık.

KADINLAR DAHA ERKEN EMEKLİ OLUR
Ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde kadınlara erkeklerden daha az gün çalışarak ve daha az prim ödeyerek emekli olma hakkı var. Bu çerçevede 1 Ekim 2008 sonrasında sigortalı olanlardan erkekler 60 yaşını doldurmuş ise emekli olabilirken bu kadınlarda 58 olarak uygulanıyor.
Keza 2047 yılı sonuna kadar emekli olan kadınlar kademeli sisteme göre erkeklerden daha düşük yaşlarda emekli olabilecek. 2048 ve sonrasında ise kadınlar da erkekler de emeklilikte 65 yaş şartına tabi olacak. Ekim 2008 öncesi işe giren kadınlar ise kademeli sisteme göre erkeklerden epey erken yaşlarda emekli olabiliyor.

DOĞUM BORÇLANMASI YAPMA HAKKI VAR!
Kadınlara getirilmiş önemli bir emeklilik hakkı “doğum borçlanması”. Kadınlar her bir doğumları sonrasında geçen ikişer yıl boyunca çalışmamış olmaları ve bu sürede çocuğunun yaşamış olması şartıyla borçlanma yapabiliyor.
Ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde kadınlara erkeklerden daha az gün çalışarak ve daha az prim ödeyerek emekli olma hakkı var. Bu çerçevede 1 Ekim 2008 sonrasında sigortalı olanlardan erkekler 60 yaşını doldurmuş ise emekli olabilirken bu kadınlarda 58 olarak uygulanıyor.
Doğum borçlanması eskiden iki çocuk için yapılabilirken bu geçen yılki torba yasa ile üç çocuğa çıkartıldı. Böylece kadınlar doğumlarını borçlanarak toplamda altı yıl (2160 güne) kadar emeklilik günü kazanabiliyor. Ülkemizde 1999 öncesi işe girenlerin 3600 günden emekli olabildiğini düşününce 2160 gün ciddi bir emeklilik günü kazanımı. Bu hak yalnızca kadınlarda var, erkeklere uygulanmıyor.

KADINLARA UCUZ İSTEĞE BAĞLI SİGORTA VAR
Sosyal güvenlik sistemimizde kadınlara getirilen bir başka emeklilik hakkı da ucuz isteğe bağlı sigortalı olma hakkı. Gelir Vergisi Kanununda belirtilen incik boncuk, takı, oya, el işi gibi işleri bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapan kadınlar Vergi Dairesinden alacakları yazı ile SGK’da ucuz isteğe bağlı sigortalılık hakkına kavuşuyor.

Memura 260 lira giysi ödeneği yapılacak!
Bu şekilde olan kadınlar normal otuz günlük isteğe bağlı yerine 2016 yılı için yirmi üç gün prim ödeyip 30 gün hizmet kazanıyor. Yani bu şekilde çalışan kadınların isteğe bağlı ödemeleri yüzde yirmi beş daha ucuza geliyor. Böylece kendi ufak el işlerini yapıp satarak hayatını kazanan kadınlara pozitif bir ayrımcılık uygulanıyor.

ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN KADINLAR
Kadınlara özel bir erken emeklilik hakkı da özürlü çocuğu olanlar için geçerli. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunan anneler erken emekli olabiliyorlar. Bu durumda olan kadın sigortalıların, sosyal güvenlik reformunun yürürlüğe girdiği tarih olan 01.10.2008 tarihi sonrasındaki prim ödeme gün sayılarının dörtte biri prim ödeme gün sayılarına ekleniyor.

KADIN 90 GÜN DAHA SİGORTA KAZANIYOR
Başka bir ifade ile yılda 360 gün çalışan bir kadın sigortalı 360 gününe ilave olarak 90 gün daha sigorta günü kazanıyor. Dahası eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de düşülüyor. Bu şekilde dört yılda bir yaş daha erken emekli olunabiliyor. Örneğin 01.10.2008 sonrasında dört yıl bu şekilde çalışan kadın sigortalının emeklilik yaş şartı örneğin 48 ise 47’ye düşüyor. Sigortalı kadının evli, bekâr veya dul olması da erken emeklilik hakkından yararlanmasına etki etmiyor.

SIĞINMA EVLERİNDE ÜCRETSİZ GSS'Lİ
Kadınların çoğu zaman aile içi şiddetten kaçarak sığındıkları sığınma evlerinde tüm bakımlarının ve ihtiyaçlarının Devlet tarafından karşılandığını belirtelim. Ülkemizde kadın sığınma evlerinin sayısı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yoğun çabaları ile son on yılda kat kat arttı. Yetersiz de olsa bu artış umut verici… İşte bu mağdur kadınların SGK tarafından karşılanan tüm sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkı bulunuyor.

GSS PRİMİNİ DEVLET ÖDÜYOR
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kadınlar kadın sığınma evlerinde barınırken eğer genel sağlık sigortalı (GSS’li) değillerse bunların GSS primini devlet ödüyor, ücretsiz olarak hastaneden ve eczaneden yararlanmalarını sağlıyor.

ANALIK İZNİ VE DOĞUM ÖDENEĞİ
Kadınların önemli bir hakkı da doğum ile ilgili haklar. İlk hak analık hali: Hamile çalışanlar doğumdan önce sekiz doğumdan önce sekiz toplam on altı hafta, çoğul gebelik halinde ise 18 hafta analık izni alıyor.
Bu sürede, en az 90 gün sigortası olan kadına SGK tarafından doğum ödeneği de veriliyor. Üstelik bu süreler yıllık izin hesaplanırken çalışılmış gibi kabul ediliyor. Kaçıncı haftada olursa olsun hamilelik süresince kadın işçiye doktor kontrolüne gitmesi için izin verilmesi zorunlu… Doktor gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılma hakkı var. Bu durumda işçinin ücretinde bir indirim yapılamıyor.

EMZİRME İZNİ VE ÖDENEĞİ VAR
Yalnızca hamilelikte değil, doğum sonrasında da kadınların çeşitli hakları var: İş Kanunumuza göre, doğum sonrasında ise kadınlara çocuğu bir yaşına gelene kadar günlük bir buçuk saat emzirme izni verilmesi zorunlu. Bu izni kadın isterse kendisi birleştiriyor.
Doğum yapan kadına, kendisi veya eşi sigortalı ise ve doğumdan önce 120 gün sigortası varsa, SGK emzirme ödeneği de veriyor. Halk arasında “süt parası” olarak anılan bu ödenek 2016 yılı için 122 TL olarak belirlenmiş durumda. Doğum sonrasında kadınlara isterse altı aya kadar ücretsiz izin alabilme hakkı da İş Kanunumuzda var. Memur kadınların ise çok daha uzun (iki yıla kadar) izin hakları var.

PART TİME ÇALIŞMA HAKKI GETİRİLDİ
Yakın dönemde ise kadınlara doğum sonrası part-time çalışma hakları getirildi. Analık izninin bitiminden itibaren kadın işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin veriliyor. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenmekte. Çocuğun engelli doğması hâlindeyse bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanmakta.

Bu sürelerde kadın yarım çalışmasına karşın ücretinin yarısını Devlet karşılıyor. Üstelik üç yaşından küçük çocuğu evlat edinenlerin de ayni hakları bulunuyor… Dahası son yapılan düzenlemeler ile kadınlara çocuğu ilkokul çağına gelene kadar yarım ücret alarak part-time çalışma hakkı da getirildi. Eğer kadın isterse işvereni bunu kabul etmek zorunda, iş akdini bu gerekçe ile feshedemiyor.

BAZI İŞLERDE ÇALIŞTIRMA YASAĞI VAR
İş hukukumuza göre kadınların fiziksel durumuna uygun ve gücünün yettiği işlerde çalıştırılması esas… Kadınların ağır yük altına girebilecekleri işlerde çalıştırılmaları ise yasaklanmış durumda. Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaklanmış bulunuyor.
Yakın dönemde ise kadınlara doğum sonrası part-time çalışma hakları getirildi. Analık izninin bitiminden itibaren kadın işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin veriliyor.
Keza, onsekiz yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece vardiyalarında çalıştırılmaları da sıkı şartlara tabii…

PEKİ TÜM BU HAKLAR YETERLİ Mİ?
Kesinlikle değil… Değil ki ülkemizde halen kadın çalışanların istihdama katılım oranı yüzde otuzlar seviyesinde. Bu rakam OECD ülkelerinin en düşüğü… Kadınların tüm dünyada olduğu gibi bizde de daha düşük ücretle çalıştıklarını, “kadın mesleği” olarak görülen bazı işlere kısıldıklarını kabul etmek gerek.
Keza, yapılan bazı pozitif ayrımcılık niteliğindeki düzenlemeler kadınların toplumsal yaşamdaki, çocuk bakımındaki, aile yaşamındaki eşitsiz konumunu pekiştiriyor… Yine de burada saydığımız sosyal güvenlik ve iş hukuku hakları kadınların topluma eşit bireyler olarak katılmaları için önemli düzenlemeler. Bunların desteklenmesi ve arttırılması gerekiyor.
Elbette ki, kanun yapmakla iş bitmiyor, bunları etkin ve ektili bir şekilde uygulamak için kapsamlı bir idari kapasite ve denetim mekanizması da önemli… Önemli zira, kadınların hem iş yaşamına hem de sosyal yaşama eşit olarak katılmadığı bir toplum yarım, sakat ve eksik…
---
Kıssadan Hisse
“Ekonomik kalkınma için, kadınları güçlendirmekten daha etkili bir araç yoktur.”
Kofi Annan

(Kaynak: Memur Haber | 07.03.2016)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM