Kazım YILMAZ - Ramazan, bayram hediyeleri ve vergi

Bir arkadaşım, firmaların personellerine verdikleri Ramazan paketlerinin vergiye tabi olduğunu neden yazmadığımı sordu. Ben de paketlerin vergiye tabi olduğunu bildiğim için yazmadığımı söyledim. Nedenini anlatayım.
Bu paketler neden veriliyor? O insanlar o firmada çalıştıkları için, öyle değil mi? Öyle ise bu paketler bir çalışmaya bağlı olarak verilmektedir ve vergiye tabi olmalıdır.
Sadaka olarak veriliyorsa, öncelikle çalıştırdığınız insanın sadakaya muhtaç olması üzerinde durulması gerekir. Sonra da sadakayı insanın kendi malvarlığından vermesi gerektiği üzerinde. Nasıl başkasının cüzdanından sadaka verilmezse devletin cebinden de sadaka verilmez. Verilen fitre nasıl vergiye tabi gelirden düşülmüyorsa, sadaka da düşülmez. Gerçi sevgilisine aldığı hediyeyi bile şirkete gider yazanlar oluyor ama Maliye yakalarsa affetmiyor. Gıda bankacılığı yapan derneklere yapılan yardımlar gider yazılabilir. Yasal olarak burada fitre, zekat gibi sınırlama yok. Dinin gereklerine göre, fitre ve zekatın bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunu tartışmak da din adamlarının işi.
Ekonomimizin sadaka ekonomisi durumunda gelmesi çok acı. Ama ortada da bir gerçek var. Sadakaya muhtaç insanların sayısı gittikçe artıyor.
Her ekonomik sıkıntı kendisinden daha büyük bir ahlaki sıkıntıya neden oluyor. Ekonomik sıkıntılar aşılabiliyor, durum düzeltilebiliyor ama ahlaki aşınmayı onarmak o denli kolay olmuyor.
İsterseniz geriye doğru dönüp bir bakalım. Grafikte 2000-2006 yıllarında meydana gelen hırsızlık ve kapkaç olaylarının sayıları yer alıyor. 2007 sonunda sayının daha da artmış olacağı düşünülüyor. Bu noktada iyi ki de sosyal dayanışmamız güçlü diyorum.
İyi bayramlar!