BASINDAN YAZILAR
Ahmet YAVUZ - Ucuz ithalat imkânı, hayalî ihracatçıların işine yarıyor - MuhasebeTR

Ahmet YAVUZ - Ucuz ithalat imkânı, hayalî ihracatçıların işine yarıyor

Yerli sanayinin gelişmesi için üretimde kullanılmak üzere yurtdışından getirilen mallara karşı birtakım tedbirler alınıyor. Ancak ihracatın önemli bir kısmı ithal edilen ara mallar sayesinde gerçekleştiriliyor.

Bu yüzden küresel rekabette avantajlı duruma gelmek ve ihracatı artırmak için bazı ithal mallar bu tedbirlerin dışında tutuluyor. Dahilde işleme rejimi (DİR); ihracatı artırmak için getirilen teşvik unsurlarından bir tanesi. Gelişmiş ülkelerde çok önceleri uygulanmaya başlayan bu sistem, 1996 yılından itibaren ülkemizde de yürürlüğe girdi. Bu sayede dünya piyasası fiyatlarında hammadde temin etmek suretiyle ihracatı artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmek hedeflendi.

Sistem, ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak girdilerin ithal edilmesi esnasında kota, gözetim, tarife gibi ticaret politikası önlemleri uygulanmadan bu girdilere ilişkin olarak ithalde ödenmesi gereken vergilerin ertelenmesi ve bu girdiler kullanılmak suretiyle imal edilen malların ihraç edilmesiyle teminatların çözülmesi temeline dayanıyor. Ayrıca ithalat aşamasında vergiler ödenmişse ihracatın gerçekleşmesini müteakip alınan vergilerin iadesi şeklinde de uygulanabiliyor. DİR'den faydalanmak için dahilde işleme izin belgesi veya dahilde işleme izninin alınması gerekiyor. Bu belge ve izin Dış Ticaret Müsteşarlığı ve gümrük idaresinden alınıyor. Üretici firmalar ihraç etmek şartıyla belirli bir zaman içerisinde işlemek zorunda oldukları ürünlerin imalinde ihtiyaç duydukları maddeleri, bu belgeler sayesinde ithalatta alınan vergileri ödemeden yurtdışından getirebiliyor. Söz konusu vergilerden muaf oldukları için de düşük maliyetle ithalat gerçekleşiyor ve fiyat avantajı oluşuyor. Sanayimizin uluslararası pazarda rekabet gücü artıyor.

Sistemin getirdiği faydaların başında, küçük ve orta çaplı imalat sanayiinin canlanması ve ihracata yönelmelerinin teşviki geliyor. Zaten dahilde işleme rejimine karşı büyük ilgi oluşmuş durumda ve sistemden faydalanmak için yüksek oranda başvuru yapılıyor. Sistem Avrupa Birliği'nde (AB) de uygulanıyor, ancak daha ağır kurallarla düzenlendiği için başvuru sayısı çok az. Mesela AB'de bu kapsamda bir iznin verilebilmesi için işleme tâbi tutulacak eşyalarla karşılaştırılabilir hiçbir eşyanın Birlik içerisinde üretilmemiş olması gerekiyor. Bu yüzden talep bizdeki kadar fazla değil. Bizde alınan izin belgelerinin tüm AB'de alınan izin belgelerinin on katı olduğunu söylersem tablo daha iyi anlaşılacaktır.

Zayıf nokta, denetim eksikliği

Maalesef, gayet iyi niyetlerle uygulamaya konulmuş bu sistem de suistimal ediliyor. Dahilde işleme amacıyla alınan izin belgelerinin en az yüzde 75'i kapatılmıyor. Yani bu kapsamda alınan mallar açıkça iç piyasaya sürülüyor. Sistemin ihtiva ettiği birçok vergi avantajı gayesi dışında kullanılıyor. Birileri bu yolla haksız kazanç sağlarken, devlet milyarlarca lirayı bulan gelir kaybına uğruyor. DİR kapsamında yurtdışından getirilen ürünler, normal tarifeye göre en az iki-üç kat daha ucuza mal ediliyor. Dolayısıyla zarar tutarı, ihracat sebebiyle alınan teşvikler ve banka kredileri ilâve edildiğinde daha da ürkütücü bir hal alıyor. Müfettişlerin yaptığı denetimler bu konudaki acı gerçekleri ortaya koymuş durumda. Alınmayan vergilerden dolayı devletin nakit akımı ve likidite şeklinde finansman kaynağından mahrum kalmasının yanında iç piyasada haksız rekabete yol açılması da konunun başka bir boyutunu oluşturuyor.

Bu olumsuzlukların temelinde izin belgeleri verilirken ayrıntılı tahlillerin yapılmaması, belgeler kapsamında alınan mamul, yarı mamul ve hammaddelerin ihraç ürünlerinde kullanıldığının kesin bir şekilde kontrol edilmemesi, sahte belgelerle ihracatın yapılmış gösterilmesi, taahhütlerin bu belgelerle kapatılmasıyla vergisiz alınan ürünlerin iç piyasaya yüksek fiyatla satılması, müeyyidelerin yetersiz olması ve etkili olarak kullanılmaması gibi sebepler yatıyor. Aslında bu amaçla kullanılmak üzere ithal edilen ürünlerin ödenmeyen vergileri için taahhütler alınıyor. Fakat bu taahhütlerin çözülmesi aşamasında görülen usulsüzlükler sistemde ciddi çatlakların oluşmasına ve büyük yolsuzlukların yaşanmasına sebep oluyor. Normalde bu ihracatın gerçekleşmesinin takibi, izin belgelerindeki taahhüt miktarları ve eşya cinsleri, ihracat miktarının revize edilmesi gibi birçok kontrol yapıldıktan sonra taahhütlerin çözülmesi gerekiyor.

Ancak söz konusu kontrollerin arzulanan şekilde yapılması bir türlü sağlanamıyor. İşin trajikomik yanı, bu kontrolleri yarı kamusal nitelikteki ihracatçı birlikleri yapıyor ve taahhütlerin çözülmesi yönünde rapor hazırlıyor. Böyle çok önemli görevi üstlenen kurumun, bu işleme taraf olan ihracatçı firma temsilcilerinden oluştuğunu, firmaların birliğe maktu ve nispi aidatlar ödediklerini, teşekkülün organlarında yer aldıklarını, kapatma, kayıt, düzeltme gibi hizmetlerin ücret mukabili yapıldığını söylersem sanırım bu sistemin zayıf tarafı daha iyi anlaşılacaktır.

 


Yerli ara mala KDV teşviki uygulanıyor

İthalat için getirilen bu kolaylıklar, diğer taraftan yerli girdi kullanan üreticiler açısından haksız rekabete yol açıyor. Maliye, bu yüzden, geçtiğimiz yıllarda Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında kullanılacak ara ürünlerin iç piyasadan elde edilmesi halinde Katma Değer Vergisi'nin (KDV) tahsil edilmemesi esasına dayanan tecil-terkin uygulamasının önünü açtı. Buna göre ihraç edilecek ürünün imalinde kullanılacak olan mamul, yarı mamul ve hammadde gibi ihtiyaçlar alınırken KDV ödenmiyor. Satıcılar ise KDV hesaplıyor ve bunu vergi dairesine beyan ediyor. Vergi dairesi söz konusu vergiyi hesaplayıp tecil ediyor (erteliyor). Üretilen mallar ihraç edildikten sonra da tecil edilen tutar terkin ediliyor (siliniyor). Bu avantaja rağmen kullanılan ara mallar dış piyasadan temin edilmeye devam ediyor. Dolardaki düşük seyir ve özellikle Çin'den getirilen ürünlerin düşük fiyatlı olması bunda oldukça etkili. Dolayısıyla ithalat artarken cari açık da büyümeyi sürdürüyor.

Bu arada ithalat yapmayı teşvik eden DİR; yerli ara mal üreten firmaları yabancı ara mal üreten firmalar karşısında rekabet edemez hale getirdi. Sanayi gelişsin, ihracat artsın diye alınan tedbir, madalyonun öbür yüzündeki yerli firmaları olumsuz etkiledi. Rekabet gücü bulunmayan Kobi'lerin gelişmesini ve daha fazla istihdam imkanı sunmasını beklemek hayalcilik olur. Bu durum Maliye yönetiminin de dikkatinden kaçmadı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yerli ara mallar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesini gündemine aldı. Vergi uzmanları, dâhilde işlem rejiminin belli ölçüde değiştirilmesi veya yerli ara mallar üzerindeki vergi yükünün ithal edilen ara mallar üzerindeki vergi yüküyle eşitlenmesi üzerinde çalışıyor.

Burada bir noktaya dikkat çekmekte fayda var: Getirilecek yeni düzenlemelerin yolsuzluk ve hayali ihracatı tetiklememesi için 'tedbir mekanizmaları' içermesi gerekiyor. Örneğin, izin belgeleri verilirken; ibraz edilen belge ve bilgilerin, kişi ve firmaların güvenilirliklerinin tespit ve araştırılmasının daha sıkı yapılması, bu belgelerin firma araştırmaları, kapasite ve altyapı tespitleri sağlıklı olarak yapıldıktan sonra verilmesi, bu belgeleri, gerekli araştırmaları yapmadan verenlere ciddi müeyyideler uygulanması gibi tedbirler alınabilir. Bunun yanında hayali ihracatlardan doğacak zararların önüne geçmek amacıyla tahsil edilmeyen vergiler için tam teminat alınması, bu teminatların doğru ve sağlıklı tespitler yapıldıktan sonra çözülmesi, teminat çözümünün Dış Ticaret Müsteşarlığı veya gümrük idarelerince yapılması, kaçakçılıkla mücadelede daha caydırıcı cezaların konarak etkili bir şekilde uygulanması, af getirilmemesi, sabıkalı firmalara bir daha izin belgesi verilmemesi ve bu firmaların takip altına alınması da 'suistimallere' karşı önemli caydırıcı unsurlar olarak kullanılabilir.
 


(Kaynak: Zaman Gazetesi | 10.09.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM