BASINDAN YAZILAR
Arif AKARCA, Dr.Mehmet ŞAFAK - Kurumlarda zarar mahsubu ve zararın işletme faaliyetlerine etkileri - MuhasebeTR

Arif AKARCA, Dr.Mehmet ŞAFAK - Kurumlarda zarar mahsubu ve zararın işletme faaliyetlerine etkileri

Vergi mükelleflerinin bir dönem faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde sonraki dönem gelirlerinden mahsub edilmesi, gerek Gelir Vergisi Kanunu gerekse Kurumlar Vergisi Kanunu ile kabul edilmiştir. Bugün yazımızda anonim şirketler, limited şirketler gibi kurumların bir faaliyet dönemi sonucunda oluşan zararlarının mahsubu esasları ile zararların kurumların gelecekteki faaliyetleri ile ilgili etkilerini inceleyeceğiz. Gelir vergisi mükelleflerinde zarar mahsubu ayrı bir yazı konusu olacak genişliktedir.

Kurumlarda zarar mahsubu

Geçmiş yıl zararlarının mahsubu ile ilgili düzenleme, 2004 yılına kadar, kurum kazancının tespitinde indirilecek giderler arasında yer almıştır. 5228 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrasında 'Zarar mahsubu ve diğer indirimler' başlığı altında ayrı bir madde de düzenlenmiştir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda ise zarar mahsubu diğer indirimlerden ayrılarak tek başına 9'uncu maddede düzenlenmiştir. 03.04.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan (1) seri no'lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile de uygulamaya açıklık getirilmiş, ülkeiçi ve ülkedışı faaliyetlerden doğan zararların mahsubunda izlenecek yol daha belirli hale gelmiştir.

Ülkeiçi faaliyetlerde zarar mahsubu

Kurumların bir vergilendirme döneminde ülkeiçi faaliyetlerinden doğan zararları, gelecek yıllarda elde edecekleri kazançlardan mahsup edilebilir. Ancak mahsup imkanı zararlı yılı izleyen beş yılda elde edilen kurum kazançları için geçerlidir. Beşinci yıldan sonra mahsup imkanı ortadan kalkmaktadır. Ayrıca kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin zararlar ayrı ayrı gösterilmelidir.

Kurumlar vergisi mükellefleri mahsup edilecek zararın kurumlar vergisi beyannamesinde yer alan zarar olduğuna dikkat etmelidir. Çıkarılan ticari bilançolarındaki kârlar genellikle farklıdır. Ayrıca zararlar mahsup imkanı doğan ilk yılda en eski yıl zararından başlanarak mahsup edilmelidir. Aksi durum da mahsup hakkı kaybedilir.

Kurumlarda devir ve tam bölünme halinde zarar mahsubu

Kurumların devri veya tam bölünmesi halinde, varlıkları devralan kurumlar, devralınan veya bölünen kurumların zararlarını aşağıdaki esaslar çerçevesinde mahsup edebilirler:

- Devir halinde devralınan kurumların devir tarihi itibariyle özsermaye tutarlarını geçmeyen zararları,

- Tam bölünme halinde bölünen kurumun özsermaye tutarını geçmeyen zararları devralan kurumun kazançlarından mahsup edilebilir. Mahsup uygulamasında yukarıda belirtilen genel uygulamalarda ayrıca gözönünde tutulmalıdır.

Özsermaye, (1) seri no'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, Vergi Usul Kanunu'nun 192'nci maddesi uyarınca aktif (mevcutlar ile alacaklar) toplamı ile borçlar arasındaki fark olarak tanımlanmıştır. Devralınan zararların mahsubunda özsermaye tutarlarının belirlenmesinden sonra aşağıdaki hususlarda gözönünde tutulmalıdır.

- Devralınan veya bölünen kurumların son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannameleri kanuni süresinde verilmiş olmalıdır.

- Devir ve bölünme dolayısıyla zarar mahsubu yapacak olan, devir alan, kurumun aynı faaliyete devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam etmesi şarttır. Devralınan veya bölünen kurumların faaliyetlerini devam ettirmeleri gerekir.

Devralınan zararların mahsubunda bazı özellikler

Zararlar, devreden veya bölünen kurumda doğduğu dönemden itibaren beş yıllık süre içinde mahsup edilebilecektir.

Devir ve bölünme halinde mahsup edilebilecek zararlar, hangi hesap dönemine ait olduğu, devralan kurumların beyannameleri ekinde ayrıca bildirilmek şartıyla, mükelleflerce serbestçe belirlenebilecektir. Ayrıca, özsermaye sınırının üstünde kalan devir zararlar iptal edilecektir.

Kurumlarda nevi değişikliği halinde zarar mahsubu

Sermaye şirketleri olan anonim ve limited şirketlerin Kurumlar Vergisi Kanunu'ndaki devir hükümlerine uygun olarak nevi değiştirmeleri (Limitedden anonime, anonimden limited şirkete dönüşmeleri) halinde de geçmiş yıl zararlarının gelecek yıllar kazançlarından mahsubu mümkündür. Türk Ticaret Kanunu 152, 553-555'inci maddelerinde nevi değişikliği ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. 152. maddeye göre yeni nevi ticaret şirketi eskisinin devamıdır.

Ülke dışı faaliyetlerden doğan zararların mahsubu ve belgelenmesi

Türkiye de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere, kurumların ülkedışı faaliyetlerinden kaynaklanan zararları da beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla, gelecek yıllarda kurum kazançlarından mahsup edilebilecektir.

Türkiye de indirimi kabul edilen yurtdışı zararlar ilgili ülkede de mahsup edilebiliyor ya da gider yazılabiliyorsa Türkiye'deki kazanç tespitinde, yurtdışı zarar mahsup ya da gider yazımı öncesi tutarlar esas alınacaktır. Belgelendirme ve denetim raporu gereği

Belgelendirme ve denetim raporu gereği

Kurumların yurtdışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlardan indirebilmeleri için faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını (zarar dahil), her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye'deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır. Ayrıca, söz konusu denetim kuruluşlarınca hazırlanan rapor ekinde yer alacak vergi beyanları ile bilanço ve gelir tablosunun, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur.

Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluşunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile gelir tablosunun yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orda Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edimleş bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir.

Mükelleflerin yurtdışı zararlarını mahsup edebilmeleri için maddede belirtilen esaslara göre hazırlanmış son beş yıla ilişkin raporlarını ilgili vergi dairesine ibraz etmiş olmaları gerekmektedir. Ancak mükelleflerin söz konusu raporları ilgili vergi dairesine ibraz etmemiş olmaları halinde ise bu dönemlere ilişkin raporların zararın mahsup edileceği ilgili dönemde ibraz edilmesi de yeterli olacaktır.

Şube faaliyet sonuçlarının genel sonuç hesaplarına intikal ettirilme zamanı

Yurtdışı faaliyet sonuçlarının Türkiye'deki genel sonuç hesaplarına intikal ettirilme zamanı 1 no'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Yurtdışındaki şubelerin faaliyet sonuçları, faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin kapandığı tarih itibariyle, ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu Türkiye'de de aynı tarih itibariyle genel sonuç hesaplarına kaydedilecektir. Örneğin, şubenin bulunduğu ülke mevzuatına göre şube zararı 31.12.2007 tarihi itibariyle kapanan hesap döneminde beyan ediliyorsa Türkiye'de de aynı tarih esas alınacaktır.

Yurtdışı faaliyetinden doğan karlar, Türkiye'de genel sonuç hesaplarına hangi para cinsinden intikal ettirilmişse, zararların da aynı para cinsinden intikal ettirilmesi gerekir.

Kurumlarının zararlarının faaliyetlerine etkileri:

Kurumların bir yıllık faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, vergi kanunları hükümleri çerçevesinde sonraki yılların zararından mahsup edilebilir. Zarar tutarında gelecek yıl ya da yıllar kazancında vergi yükü söz konusu olmaz.

Ancak oluşan zarar kurumun özvarlığında bir azalma anlamına gelir. Bu azalma ciddi boyutlara ulaştığında şirket yönetiminin tedbir alması zorunlu hale gelir. Ortaya çıkan zaralar

Mali bünyeyi zayıflatarak şirketlerin borçlarını ödeme yeteneklerini kısıtlar. Ayrıca, ortakların kâr payı beklentileri karşılanamaz. Ortakların şirkete daha fazla kaynak aktarmaları dahi gündeme gelebilir.

Şirket mali murumunun bozulması ve alınacak tedbirler

Türk Ticaret Kanunu'nun 324'üncü maddesine göre, şirket son yıllık bilançosuna göre, şirket esas sermayesinin (nominal sermaye) yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, idare meclisi derhal toplanarak durumu genel kurula bildirir.

Şirketin aciz halinde bulunduğu (borcunu ödeme güçlüğüne düştüğü) şüphesini uyandıran emareler mevcutsa idare meclisi aktiflerin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilanço hazırlar. Nominal sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, genel kurul (limited şirketlerde ortaklar kurulu) bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır.

Şirket aktiflerinin borçları karşılamaya yetmemesi halinde durum yönetim kurulunca mahkemeye bildirilir. Şirket durumunun düzeltilmesi mümkün görülürse, alacaklı ya da ortaklardan birinin talebi üzerine mahkeme iflas kararını erteleyebilir.

Uygulamada teknik iflas olarak tanımlanan bu durumun ortaya çıkmaması için ortaklar zarar karşılama akçesi olmak üzere şirkete kaynak enjekte ederler ya da mevcut alacaklarını yedeğe dönüştürürler.

Bir şirketin sermayesinin artırılabilmesi için söz konusu şirket sermayesinin en az 1/3'ünün korunuyor olması gerekir. Ortaklarca oluşturulan bu yedekler zor duruma düşen şirketin sermaye artırımını da kolaylaştırır.

Ayrıca belirtelim ki yetersiz öz kaynak ortakların şirkete verdiği borçlarının örtülü sermaye sayılmasına neden olur. Faiz ve kur farkları gider yazılamaz. Kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabul edilir.

Geçmiş yıl zararları ve ortaklara kâr dağıtımı

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre zararlar kapatılmadıkça ortaklara kâr payı dağıtılamaz. Vergi mevzuatındaki anlayış ve bizim kanaatimiz de bu yöndedir. Şirketin istikrarlı kâr dağıtımını temin etmek amacıyla özel ihtiyat veya fon oluşturulabilmektedir. Kâr payı dağıtımı amacıyla oluşturulan özel yedek akçelerin dönem kârı ile bir ilgisi kalmamakta bu yedek akçeler tahsis edilmiş kâr olmaktadır. Bu, ileriye yönelik kâr dağıtım kararı sayılabilir. Bu durumda kanaatimizce zarar söz konusu olsa dahi bu tür yedekler dağıtılabilir.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 30.08.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM