BASINDAN YAZILAR
Vahap BALKAYA - Dernekler Yasası ve STK'lar hakkında bir değerlendirme - MuhasebeTR

Vahap BALKAYA - Dernekler Yasası ve STK'lar hakkında bir değerlendirme

Demokratik ülkelerin can damarı sivil toplum kuruluşlarıdır. Bir toplumda bu örgütlerin çok olması o ülkenin toplum bilincinin ve aynı zamanda kalkınmasının bir göstergesidir. STK'ların bir toplumda yaygın olması uluslararasında o topluma karşı güvenin artması demektir. AB tarafından verilen karşılıksız fonlardan da STK'lar faydalanabilmektedirler. Ancak üzülerek söyleyelim ki bu fonlardan en çok Türkiye değil, Yunanistan faydalanmaktadır.

Bilindiği üzere dernekler insan topluluğu vakıflar ise mal topluluğudur. STK'lar topluma faydalı olurlarken kuruluşlarındaki tüzük veya senetlerindeki amaçlarına uygun faaliyet göstermek zorundadırlar. Harcama kalemlerinin esasını da bu ana temel esas oluşturmaktadır. 2908 sayılı yasa ile değişik 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile yürürlüğe giren bu yasa Türkiye'de adeta bir devrim yapmış derneklere büyük çapta özgürlükler getirmiştir. Bu cumhuriyet tarihimizin en büyük sivilleşme hareketidir. Derneklerimiz AB müktesebatına uyum yasaları çerçevesinde yeniden ele alınarak tam demokratik ülkelere yakışır bir yasa olduğundan dolayı da bu hususta emeği geçen ilgililere teşekkür ediyoruz. Ancak "Avrupa Birliği kapsamında vakıflar ve dernekler konusunda henüz bir mevzuat bulunmamaktadır"(1) bu da ayrı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. AB'yi yakından incelediğimizde dinlerine tutucu bir şekilde bağlı olduklarını görüyoruz. Bu hem AB yetkililerinin söylemlerinde çok açıktır. Zira AB Komisyonu temsilcisi Vincent "Avrupa Birliği kapsamında dini vakıflar çok daha özel bir ilgiye haiz"(1) demekle bu konuyu özetlemiştir. Bizde yüce kitabımız bu hususların öz noktasını Kasas Suresi 77 ayetinde Allah (cc) şöyle buyurmaktadır; "Allah'ın sana ihsan ettiği gibi sen de insanlara iyilik et" bu ayet STK'lar hakkında bize her şeyi anlatmaktadır.

Osmanlı'dan sonraki döneme kısaca bakarsak; 1909 yılındaki cemiyetler kanunu, 1901 Fransız Cemiyetler Kanunu örnek alınarak hazırlanmış bir kanundu. Bu kanun ikinci meşrutiyet döneminde çıkartıldı. Bu kanunları incelediğimizde tam demokratik hukuk devletine yakışır kanunlar olmadığı görülecektir. Osmanlı dünya süper gücü olduğu için Müslim ve Gayri Müslim cemaatlere (STK'lara) çok geniş hürriyetler vermiştir. Osmanlı döneminde bu cemaatlere din ve vicdan hürriyeti tanınırken karşılık aramazdı çünkü bu İslam'ın bir gereği olarak yapılırdı. Tabii ki Osmanlı'ya kapitülasyonlar penceresinden olan bakış açımızla bakmamak lazım. Dernekler açısından AB'den dolayı yapılanları olumlu karşılayabiliriz ancak STK'ların diğer bölümü olan vakıflar olarak aynı şeyi söyleyemeyiz.

5253 sayılı yasadan sonra STK'ların kuruluşlarındaki sayı hızla artmıştır. Yeni çıkarılan Dernekler Yasası'nın getirdiği büyük değişiklikler özetle;

a. Dernekler uluslararası faaliyette veya işbirliğinde bulunabilir, yurtdışında temsilcilik ve şube açabilir, yurtdışında dernek veya üst kuruluş kurabilir veya yurtdışında kurulmuşlara katılabilirler,

b. Yurtdışından yardım alınmasındaki iznin kaldırılması,

c. Çocukların dernek kurmalarına imkan verilmiş,

d. Derneklerin taşınmaz mal edinmelerindeki sınırlama kaldırılmış,

e. Dernek denetimlerinde usul ve esaslar getirilmiştir.

f. Yurtdışı faaliyetlerde izin alma zorunluluğu kaldırılmıştır,

diyebiliriz.

Ancak STK'lara bakan yönü ile mevzuattaki birlikteliğin sağlanması açısından aşağıda belirtilen hususlar hakkında ilgililerin tebliğ veya sirküler yayınlamalarını zaruri görüyoruz bunlar;

a. 5253 sayılı Dernekler Kanunu Yönetmeliği'nin 49 maddesinin d fıkrasına göre kamuya yararlı derneklerden sayılma talebinde bulunacak derneklerin yıl içinde elde ettiği gelirlerinin yüzde 50'sinin derneğin amacında yer alan gayelerine harcanması şartını ararken, Maliye Bakanlığı ise kurumlar vergisi 2005/2-3 sirkülerinde bu oranı 3/2 olarak belirlemiştir.

b. Kamuya yararlı dernekler, Bakanlar Kurulu kararı ile kamuya yararlı dernekler statüsünü aldıktan sonraki faaliyetlerinde bu oranı nasıl koruyacaklarına dair bir düzenleme Dernekler Yasası'nda ve yönetmeliğinde bulunmaz iken, Maliye Bakanlığı bu oranı yine 3/2 olarak uygulamaktadır.

c. Dernekler Yasası'nda ve yönetmeliğinde ayni yardımların nasıl fiyatlandırılarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirileceğine dair bir usul belirtilmemiştir. Bu konu hakkında da Maliye Bakanlığı VUK:258-280 arasındaki maddelerde bu hususlarda usuller belirleyerek konuya açıklık getirmiştir.

d. Dernekler Yasası'nda ve yönetmeliğinde mal ve hizmet alımlarında kasadan nakit ödeme limiti belirtmemiştir.

Sonuç:

Türkiye'de 76.977.- adet dernek ve 4760.- adet vakıf olmak üzere toplam 81.737.-adet STK vardır. STK'ların bağlı oldukları daire başkanlık ve genel müdürlükleri Resmi Gazete'de veya web sitelerinde uygulamalarda birliğin sağlanması için tebliğ, sirküler yayınlayarak uygulamada birliği sağlamaları gerektiği kanaatindeyiz.

Dipnotlar:

(1) AB Komisyonu baş katibi Vincent REY, 15 Eylül 2003 DSHV Vakfı konuşma metni.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 20.07.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM