BASINDAN YAZILAR
Türkiye’ye Yapılan Seferlerin Mali Boyutu - MuhasebeTR

Türkiye’ye Yapılan Seferlerin Mali Boyutu

 Türkiye’nin dış ticaret hacmi günden güne artarken taşımacılık ve lojistik sektörü de rolü gereği bu artışa paralel olarak büyümektedir. Doğaldır ki, bu rolün tamamı Türkiye’de mukim kurumlar tarafından karşılanamamakta, yabancı ulaştırma kurumları da bu taşımaların gerçekleşmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Yabancı ulaştırma kurumları Türkiye bağlantılı taşımalarda, bağımsız acenteleri kullanabildiği gibi kendi iştiraki durumundaki acenteleri de kullanarak işlerinin yürümesini sağlamaktadır.

Yabancı ulaştırma kurumları ile ilgili daha önce de kaleme aldığımız muhtelif yazılar olmuştu. Bu defa yabancı bir ulaştırma kurumunun Türkiye’ye taşıma yapması neticesinde kendisinin ya da temsilcisi bulunan acentenin mali açıdan yerine getirmesi gereken defter tutma ve fatura düzenleme yükümlülüğünü değerlendirmek istedik.

Yabancı ulaştırma kurumlarında belgeler

Kara, hava, deniz veya çoklu taşımalarda acentelerin bağımlı ya da bağımsız olmaları fark etmeksizin söz konusu yabancı ulaştırma kurumlarının temsilcisi durumundaki kişi ve kurumların defter tutmaktan başlayan bir dizi sorumlulukları bulunmaktadır.

Uygulamada söz konusu defterlerin tutulması ve defterlere kayıtlar için düzenlenecek belgeler hala tereddütler taşımaktadır. Bu bağlamda, konuyu yabancı kurum veya temsilcisinin defter ve belge yükümlülüğü açısından aydınlatmak faydalı olabilir.

Defter tutma yükümlülüğü

Türkiye’den yabancı bir ülkeye veya yabancı bir ülkeden Türkiye’ye yapılan taşımaların vergilendirilmesi özel bir şekle tabi tutulmuş ve bu çerçevede kurum ya da temsilcisi tarafından “Hasılat Defteri” tutulması düzenlenmiştir. Yani giderlerin kaydedilmeyerek sadece hasılatın konu edildiği bir kayıt sistemi benimsenmiştir.

Şöyle ki; 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Tam ve Dar Mükellefiyet” başlıklı 3’üncü maddesinde, “Dar Mükellefiyet Kanunu’nun 1’inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni ve iş merkezinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almakta olup, Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen kazançlar ticari kazanç olarak vergiye tabi olduğu düzenlenmiştir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Defter Tutma” bölümünün “Maksat” başlıklı 171’inci maddesinde, mükelleflerin bu kanuna göre tutmaları gereken defterleri vergi uygulaması bakımından;

1 - Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek;

2- Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek;

3- Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;

4- Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek;

5- Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek maksatlarını taşıyacak şekilde tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda belirtilen düzenlemeler ışığında idare tarafından verilmiş görüşlerde, yabancı ulaştırma kurumları için dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir.

Dar mükellef temsilcisi veya acente

Hal böyle olunca, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen defter tutma, defterleri tasdik ettirme, belge düzenleme ve bunların saklanması ve ibrazı gibi ödevler de dar mükellef kurum temsilcisine kalmaktadır. Yani dar mükellef kurum temsilcisi durumundaki acentelerin bu yükümlülükleri yerine getirilmeleri gerekmektedir.

Düzenleme ve idarenin anlayışı açık olmakla beraber taşıma modları bazında konu irdelendiğinde, hava ve deniz taşımaları için yükümlülüğün kime ait olduğu daha kolay ayrıştırılabilir durumdayken kara taşımalarında bu yükümlülüklerin kim tarafından yerine getirileceği belirsizliğini korumaktadır.

Günümüz ticari koşullarında geliştirilen çoklu taşıma çözümleri ile birlikte yükümlülükler arasında geçişmelerde ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, taşımacılığı yapan yabancı ulaştırma kurumu ile taşımaya taraf olan acente ve/veya acentelerin sorumluluklarının netleştirmesi yönünde yapılacak açıklamalar temsilcilerinin mali yükümlülüklerini idarenin görüşü yönünde tekrar gözden geçirirken, eksik bir uygulamayı benimsemediklerine emin olmaları yönünden faydalı olacaktır.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 08.01.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM