BASINDAN YAZILAR
Veysi SEVİĞ - Stopaj yoluyla vergilendirme - MuhasebeTR

Veysi SEVİĞ - Stopaj yoluyla vergilendirme

Türkiye Cumhuriyeti anayasal buyruk gereği sosyal bir hukuk devletidir. Bu bağlamda sosyal hukuk devleti kişisel özgürlük, sosyal adalet ve sosyal güvenlik öğelerini birbiriyle bağdaştırarak “hukuk devleti ile sosyal devlet arasındaki gerilim ilişkisi”nin çözümü için bir dayanak oluşturmaktadır. Bir yandan birey, kişisel özerkliği, kendi yaşam alanını düzenleme yetkisine sahip olmayı ve istisnasız eşitlemeye karşı güven içinde olmayı sürdürürken diğer yandan devlet hukuk devletinin garanti ettiği özgürlüğün birey için ancak yaşamsal temeller yarattığında gerçekleştirebileceği durumlarda, düzenleyici ve planlı bir şekilde müdahale ile yükümlü tutulmaktadır. (Gören, Zafer "Türkiye Cumhuriyeti Anyasasının Yorumu" Sf: 51)

Hukuk devletinde bireysel özgürlük, toplumsal huzurun oluşumu ve sürdürülmesi ile sınırlıdır. Sosyal hukuk devletinde toplum refah düzeyinin artırılması yanında bireysel nitelikte refah dağılımının adaletli olmasına da önem verilmektedir.

Sosyal hukuk devletinde bireylerin yaşam biçimini, ekonomik gelişimini devletin izlemesi gerekmektedir.

Sosyal hukuk devletinin oluşumunda herkesin mali gücüne göre vergi ödemesi öngörülmektedir. Bir ülkede toplanacak olan vergilerin miktarını, yapılması öngörülen kamu harcamaları belirlemektedir. Bu nedenle de anayasal düzenleme gereği “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.”

Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ise vergilendirmede ana ilkedir. Ülkemizde herkes mali gücüne göre vergi ödemediği gibi, vergi yükü de adaletli ve dengeli olarak bireyler arasında dağıtılamamaktadır.

Toplam vergi gelirleri içindeki dolaysız vergilerin payı her geçen gün azalmaktadır. Buna karşı ortaya çıkan vergi yetmezliğinin dolaylı vergilerle kapatılması öngörülmektedir.

Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergiler bir anlamda mali güç esasına göre vergilendirmenin en somut göstergesidir. Ülkemizde toplam vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 27’si dolaysız vergilerden oluşmaktadır.

Bireylerin gelirlerine göre vergilendirilmesini sağlayan Gelir Vergisi'nin ülkemizde yaklaşık yüzde 95’i stopaj yoluyla sağlanmaktadır. Stopaj yolu ile vergilendirmede esas, ödeme yapılırken ödenen miktar üzerinden belli bir oranda vergi kesilerek kesilen verginin ayrı bir beyanname ile (muhtasar beyanname) vergi dairesine yatırılmasıdır.

Örneğin ticari amaçlı gayrimenkul kiralayanlar, kira öderken ödenen kiranın yüzde 20’sini gayrimenkul sahibine ödemeyerek, kesinti suretiyle kendi nezdinde alıkoyduğu vergiye stopaj (kesinti) suretiyle vergilendirme denilmektedir.

Kesinti suretiyle vergi hesaplayan kişiler bu vergiyi ertesi ayın 23'üncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine bildirmek ve 26'ncı günü akşamına kadar ödemek zorundadırlar.

Kendisinden kesinti suretiyle vergi alınan kişi mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde muhtemelen elde ettikleri gelirleri beyan etmek zorunda değildir. Dar mükelleflerde yani yabancılarda veyahut yurtdışında oturma veya çalışma izni olanlar ise ülkemizde elde ettiği gelirin kesinti suretiyle alınması halinde bu geliri için hiç beyanname vermemektedir.

Kesinti suretiyle vergilendirilenlerin çoğunluğu kendilerine yapılan brüt ödemelerle pek ilgilenmezler. Onlar genellikle ellerine geçen net tutara önem verirler ve bu kişiler kendilerine yapılacak net ödemelerin pazarlığını yaparak iş bağlantılarını yaparlar.

Vergi kesmek ve bunu vergi dairesine yatırmakla yükümlü olanlar bu bağlamda vergi kesme, toplama ve götürüp vergi dairesine yatırmakla yükümlü tutulmakta ve bu yöntemin uygulanmasında ortaya çıkan yanılgılardan veya yapmış bulundukları yanlışlardan doğrudan sorumlu tutulmaktadırlar.

Çağdaş vergilendirme sistemlerinde herkes kendi kazancını hesaplamak ve bu hesaplama ile ilgili belgeleri toplamak ve muhafaza etmekle yükümlüdür.

Bu yükümlülüğün başkalarına terk edilmesi mümkün olamayacağı gibi böylesine hareketler başkaları için bir angarya niteliğini taşımaktadır.

Bu bağlamda da ülkemizde Gelir Vergisi'nin yaklaşık yüzde 95'i başkalarına yıkılan vergisel ödevler sonucunda toplanabilmektedir.

Kesinti yoluyla vergilendirme yönteminde bir kişinin kendisine ait giderlerle belgelendirmesi, bu bağlamda yapmış olduğu harcamaları belgeye bağlaması pek kolay olmamaktadır. Çünkü onun yapmış olduğu ödemeler nedeniyle belge toplaması kazancını hesaplaması gibi bir düşüncesi yoktur.

Türkiye’de stopaj yolu ile vergilendirme alışkanlığı giderek yaygınlaşmakta, buna karşılık da Gelir Vergisi hasılatında beklenen gelişme veya artış sağlanamamaktadır.

Son olarak kira gelirlerinin bankaya yatırılması ve bu gelirlerin banka nezdinde stopaja tabi tutulması yönündeki proje stopaj yoluyla vergilendirmenin değişik bir versiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 02.06.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM