BASINDAN YAZILAR
Sağlık Sektöründe Vatandaş-Özel Sağlık Kurumu Balayı Sona mı Erecek? / Şevket Tezel - MuhasebeTR

Sağlık Sektöründe Vatandaş-Özel Sağlık Kurumu Balayı Sona mı Erecek? / Şevket Tezel

 Sağlık sektöründe vatandaş için 2008 yılından beri bir rahatlama söz konusu. Bunun nedeni de kamu sektöründeki canlanmanın yanında özel sektörün de büyük bir iştahla pastasını büyütmesi idi. Elbette özel sektör kâr amacı ile bu sektörüne girmişti ve Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmet bedellerinin belirli bir oranına kadar ilave ücret alarak vatandaşa hizmet vermek suretiyle kamu sektöründeki yığılmanın da erimesini sağlamıştı. 

Otelcilik hizmeti, öğretim üyesi ücreti gibi birkaç istisna dışında ilave ücret alamayan kamu sağlık kurumlarının aksine belirttiğimiz üzere özel sağlık hizmet sunucuları 5510 sayılı Kanun gereği ilave ücret alabiliyor. Yani aslında hizmetin SUT ile belirlenen miktarını alarak önemli kısmını karşılayan özel sağlık sunucuları bu bedelin yanı sıra sunulan sağlık hizmetleri karşılığı genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olunan kişilerden Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmet bedellerinin en fazla %90’ına kadar bir tavan dâhilinde ilave ücret alıyor. 
Bu tutarı da aşan fahiş tahsilâtlar da olabiliyor ve bu halde vatandaş ya boynunu büküp ödüyor, ya da SGK’ya şikâyet ediyordu. 
Özel sağlık kuruluşları ise kamu sağlık kuruluşlarında fark alınmayan bahse konu sağlık hizmetler için almakta oldukları ve oransal olarak adeta tavan vuran bu ilave ücretin düşüklüğünden bahisle Hükümetten bu miktarı artıracak düzenlemelerin çıkartılmasını istiyordu. 
İlave ücret için halen %90 oranıyla alınmakta olan bu tavan miktar önemli ve bu miktar 5510 sayılı Kanuna göre “Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir” biçiminde saptanmış yetkiye istinaden belirleniyor.
Her ne kadar oransal olarak arta arta nihayet yüzde 90’a dayanan ilave ücret uygulamasında gelinen noktada artık oransal artış özel sektörü kesmiyor. 
İşte buradaki “Bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin” ibaresi Başbakanlıkça 24.04.2013 tarihinde TBMM’ye sevk edilen “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile “iki katına kadar alınabilecek ilave ücretin” şekline çevriliyor. 
Peki bu ne demek? 
Bu ilave ücret adı altında özle hastanelerce alınan paraların ikiye katlanması demek. Zira tasarı bu şekilde yasalaşırsa sözgelimi Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca 100 TL olarak belirlenen bir sağlık hizmetinin karşılığında 90 TL ilave ücret alınabilecek iken artık 180 TL ilave ücret alınabilmesinin yolu açılmış olacak. 
Lâfın tam burasında ülkemizde neden bu kadar özel sağlık kurumu patlaması yaşanıyor olduğunu anlamamak ve yakın geçmişten beri yabancı sermayenin neden bu kadar özel sağlık sektörüne girme yönünde iştah kabarttığını anlayıp şapka çıkarmamak (!) mümkün değil. Yurdumuzun Avrupalılar için bile bir tıbbi cazibe merkezi olmasının oluşturduğu iftiharın yanında işin bu tarafı başka soru işaretleri oluşturuyor. 
İlave ücret miktarındaki bu keskin artış, şayet insaflı bir oranla ve rekabet ortamı içinde uygulanmazsa sektörün aktörleri ile yurdum vatandaşı arasındaki balayının sona erebileceğini gösteriyor. Her ne kadar fahiş ilave ücretlerle taze evlilik kavgaları yaşanıyor olsa da asıl darbeyi bu yeni artış vuracak gibi görünüyor.

Soru: 25.12.1989 SSK girişliyim. 06.10.1978 doğumluyum ve 2 bin 298 gün SSK primim mevcut. 2004-2005 yıllarında 6 ay kısa dönem askerlik yaptım, kaç yaşında, kaç iş günü daha prim ödediğimde hangi yıl emekli olabilirim? A.CEYLAN

Cevap: Sigortalılık başlangıcınıza göre 52 yaş ve 5 bin 525 güne tabi bulunuyorsunuz. 5 bin 525 günü tamamlamak şartıyla 52 yaşını dolduracağınız 06.10.2030 tarihinde SSK’lılıktan emekli olabilirsiniz. Son yedi kavramı içerisinde çoğunluğu SSK’lılıkta kalmak şartıyla 4/b (Bağ-Kur) sigortalılığı 4/c sigortalılığı (Memuriyet) kapsamında da prim ödemeniz mümkün. Bağlanacak aylığı olumlu etkilemek bakımından önemle dikkat etmeniz gereken bir başka nokta ise bundan sonra SSK’lılık kapsamındaki primlerin de görece olarak (Şu anki rakamlara göre en az 2900-3000 TL gibi) yüksek matrahtan ödenmiş olmasına dikkat etmenizdir. Bu bakımdan size de tavsiyem bundan sonrası için optimal bir emeklilik planlaması için yapılması gerekli olanları bugüne kadar olan sürelerinize ilişkin detaylı bilgilerle beraber bir uzmandan destek almanızdır. 

(Kaynak: Alitezel.com | 03.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM