BASINDAN YAZILAR
Dr. Bumin DOĞRUSÖZ - Kurumlar Vergisi'nin karanlık yönü - MuhasebeTR

Dr. Bumin DOĞRUSÖZ - Kurumlar Vergisi'nin karanlık yönü

Bildiğiniz gibi 21 Haziran 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5520 sayılı (yeni) Kurumlar Vergisi Kanunu ile 1949 yılından bu yana çeşitli değişikliklerle uygulanagelen 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 1.1.2006 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırıldı ve yeni kanun bazı istisnalarla 1.1.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.

Pek çok ülkede, yaşamda karşılaşılan olay veya durumların çokluğu, mükelleflerin hepsinin vergi mevzuatına ve uygulamasına tam olarak vakıf olamayacakları ve gereksiz yere idari yaptırımlarla karşılaşılmaması gibi gerekçelerle vergi uygulamaları, vergi idarelerince yayımlanan düzenleyici idari işlemlerle yönlendirilir.

Nitekim bizde de Maliye Bakanlığı vergi uygulamalarını, sürekli olarak, açıklama veya uygulamayı yönlendirme amaçlı genel tebliğlerle sirkülerle yönlendirmiştir. Ayrıca ülkemizde yine pek çok ülkede olduğu gibi mükelleflere, kendi sorunları ile ilgili olarak uygulamada tereddütte kaldıkları hususları sorarak idareden yazılı açıklama isteme hakkı tanınmış ve idarece mükelleflere verilen ve adına “özelge (mukteza)” denilen bu yazılı açıklamalar uygulamacılar için son derece önem taşır hale gelmiştir.

Kısacası, bütün bu hukuki metinler, bağlayıcı olsun olmasın, vergi kanunlarını yaşama aktaran metinlerdir.

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu, 1.1.2006 tarihinden sonrası için örtülü sermaye faizi müessesesini yeniden düzenlemiş, kontrol edilen kurum kazancı, vergi cenneti kabul edilen ülkelere yapılacak ödemelerde stopaj gibi yeni müesseseler ihdas etmiştir. İhdas edilen yeni müesseselerin belki en önemlisi 1.1.2007’de yürürlüğe giren transfer fiyatlandırması düzenlemesidir.

Soyut ve kısa kanun maddeleri karşısında bu yeni müesseselerin nasıl yaşama aktarılacağı konusunda ise gerek mükellefler cephesinde gerekse meslek mensupları ve denetim elemanları cephesinde pek çok konuda sorun ve duraksama yaşanmaktadır.

 

Transfer fiyatlandırması

Buna karşılık kanunun uygulanmasını ve belirlemelerini bakanlar kurulu kararına bıraktığı transfer fiyatlandırması, vergi cenneti kabul edilen ülkeler gibi düzenlemelere ilişkin bakanlar kurulu kararları henüz ortada yoktur. 

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) sadece, yaklaşık iki ay önce, web sitesine bir genel tebliğ taslağı koymuş, bu taslağı tartışmaya açmış, ancak neredeyse beyanname döneminin gelmesine rağmen bir türlü kesinleştirememiştir.

Bu yazıyı kaleme almadan önce, bu konuda verilmiş özelgelere bir bakalım istedik ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nın web sayfasında mevzuat bölümünde kanunlar altında eskisinden ayrı olarak, 5520 sayılı yeni kanuna ilişkin satırı görünce, bir tıklayalım dedik.

Ne gördük biliyor musunuz? 59 adet özelge. Bir tanesi, yani en yenisi 14.3.2003 tarihli. Diğerleri ise Aralık 1996 ila Şubat 2001 arası verilmiş özelgeler. Sanki yeni kanuna göre verilmiş özelgeler, yeni kanundan 3 ila 10 sene önce verilmeye başlanmış gibi.

İdare özelgelerini mi saklıyor, açıklamaktan mı çekiniyor, web sayfasını mı ciddiye almıyor, yoksa tam 4 yıldır hiç özelge mi vermedi?

Oysa bildiğimiz kadarıyla yeni kanuna ilişkin olarak sadece Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilmiş özelge sayısı yüzün üzerindedir. 

Özelgelerin yayımlanmama sebebi, her halde “olaya ve kişiye mahsus olmaları ve diğer kişiler için yanıltıcı olabileceği” görüşü olamaz. Çünkü hukuk devletinde olması gereken şeffaf idare anlayışı karşısında böyle bir gerekçe ileri dahi sürülemez.

Vergi Konseyi'nce titiz, uzun ve yorucu çalışmalarla hazırlanan taslak metinden hareketle ve yine bakanlığın aynı nitelikteki yoğun çalışmaları ile oluşturulan tasarıdan hareketle kabul edilen bir yasa, belirsizlik ortamına ancak bu kadar terk edilebilir.

Hukuki ve ekonomik faaliyetlerini hukuk devletinin hukuki güvenlik ilkesi ve hukuki istikrar ilkesi içerisinde yürütmek hakkının doğal sahibi mükellefler, ancak bu kadar karanlıkta bırakılabilir.

Fazla da eleştirmek istemiyorum. Belki de bu uygulama, maliyenin yeni politikasıdır. Vergi uygulamalarını belirsizlik ortamında yürütmek de bir yönetim anlayışı olabilir. Ancak böyle bir anlayışı, ne hukuk devleti ilkesi ile ne de idarenin uyma yemini ettiği mükellef hakları bildirgesi ile bağdaştırmak pek mümkün olmasa gerekir.

Bu yazımı, “Yaz da açıklansın, biz de önümüzü görelim, ne yapacağımızı bilelim” diyen işadamları ve meslek mensuplarının isteği üzerine yazdık.

Bundan sonra yetki Gelir İdaresi'nde ve başkanında. Kurumlar Vergisi Tebliği'ni kesinleştirirler mi, transfer fiyatlandırması ile ilgili belirlemeleri yaparlar mı, şeffaf idare olarak bütün özelgeleri yayımlarlar mı, bilemem.

İzlenen, eskisi gibi konunun sahibi olarak uygulamayı yönlendiren şeffaf ve etkin idare politikası mı, yoksa belirsizlik politikası mı? Bunu da bilemem.

Zaman gösterecek.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 12.03.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM