BASINDAN YAZILAR
Hocamızı Emekli Ettik, İşsizliği Düşürdük... - MuhasebeTR

Hocamızı Emekli Ettik, İşsizliği Düşürdük...

 Gazi Üniversitesi ve Hocamız kelimeleri yan yana gelince benim gibi muhtemelen ülkemizdeki pek çok kişinin aklına Şükrü Kızılot Hocamız gelmekte. Şükrü Kızılot Hoca maliye ve vergi alanında ülkemizin yetiştirdiği en önemli isimlerin başında geliyor. Bu alanlarda yazdığı boyunu aşan kitapları ile yüzlerce makalesi ve akademik yaşama yaptığı katkı herkese nasip olmanın çok ötesinde.

Şükrü Hocamızın kendi akademik alanına yaptığı katkıyı tartışmanın ya da anlatmanın anlamı yok. Zaten bunu herkes biliyor. Ne var ki hocamızın benim için önemli olan, hayatımızın akışını değiştiren çok büyük iki katkısını burada ele almak istedim.
Bunlardan ilki benim de mensubu olmaktan çok övünç ve gurur duyduğum Gazi Üniversitesi'ne yapmış olduğu katkıdır. Gerçekten de Ankara üniversiteleri arasında amansız bir rekabetin yaşandığı ortamda, Şükrü Hocamızın üniversitemizin tanıtımına ve kalitesine yapmış olduğu katkıyı anlatmanın tarifi yok.
Biliyoruz ki, üniversite tercihini yapma aşamasında olan birçok başarılı genç insan onun başarılarını ve medyadaki karizmasını görerek tercihlerini Gazi Üniversitesi'nden yana kullandılar. Bu da elbette başarı seviyesi yüksek öğrencilerin Gazi Üniversitesi çatısı altında bulunmalarına vesile oldu. Hocamızın bir diğer etkisi ise doğrudan benim üzerimde oldu. Kendisinin telkinleri ile akademik çalışma alanlarımızdan biri olan "sosyal güvenlik" alanına daha fazla ilgi gösterdim. Son dönemde yasalarla oldukça karmaşık hale gelen bu alanda yazılar yazıp, yorumlar da bulunmamın önünü açtı.
Sevgili hocamız belki 4- c emeklisi oldu, ancak yazıları ve alanına yaptığı katkı o yaşadıkça devam edecek.
Kendisine üniversiteden emekliliği sonrası dönemde daha verimli daha başarılı günler dileğimizle...

İşsizlik yöntem değişikliğiyle düşer mi?
İşsizlik ekonomik kriz sonrasında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyelerine ulaştı. Daha sonra açıkçası tahmin edemediğimiz bir seviyeye indi. AB ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkeler işsizlikten oldukça ağır bir şekilde etkilenirken Türkiye'de işsizlik oranları ekonomik kriz öncesinin oranlarına geriledi. Bu durum krizin etkilerinin ekonomik ve toplumsal yaşamda hafif kalmasında oldukça etkili oldu.
İşsizlikteki durum genel hatları ile böyleyken şimdi de işsizlik ölçümünde yöntem konusunu tartışmaya başladık. Aslında tartışma da sayılmaz. Kalkınma Bakanı bu konuda en kısa sürede EUROSTAT yani Avrupa Birliği İstatistik Ofisi standartlarına uyum sağlayacaklarını açıkladı.
Standartlara uyum konusunda ilk olarak kademeli bir geçiş gündemde. Bu geçişe göre, 2013 yılında işsizlik ölçümleri yapılırken hem şu anda kullanılan yöntem hem de yeni yöntem bir arada kullanılacak. Daha sonra yeni yöntem 2014 yılında tek başına uygulanmaya başlayacak.

Peki, yeni işsizlik ölçme yöntemi neler getiriyor?
Bu konuda, Kalkınma Bakanlığı ve TÜİK, işsizlik ölçümünde sürekli anket yöntemine geçileceğini açıkladı. Mevcut durumda ise üçer aylık hareketli ortalama yöntemiyle anket yapılmakta. Yeni uygulama bu süreyi 3 aydan 1 aya indirecek.
Halen anket yapılırken bireylere son üç ay içerisinde iş arama kanallarından birini kullandınız mı, yani iş aradınız mı sorusu sorulmakta. Yeni uygulamada ise iş aradınız mı sorusu sadece bir aylık süre ile sınırlanacak.

3 aylık süreye göre bir aylık süre daha sınırlı bir zaman dilimini ifade ettiği için, iş aramayanların bu 1 aylık sürede daha fazla olduğu doğal olarak ortaya çıkmakta. Dolayısıyla 1 aylık sürenin esas alınması işgücü dışında bulunanların sayısını arttırmakta. İşgücü kavramı istihdam edilenlerle işsizlerin toplamından meydana geldiği için, işgücü dışında bulunanların sayısı arttıkça işsizlik oranı düşecek.
Ortalama bir tahmine göre, herhangi bir ekonometrik çalışma yapmadan, işsizliğin bu yeni yöntem kullanılınca 1 ile 1.5 puan arasında azalacağı söylenebilir.
EUROSTAT'ın işsizlik ölçüm yöntemi uygulanabilir. Ne var ki bu yeni yöntemin ne kadar ülke şartlarına uyduğunu da tahlil etmek gerekli. Bu yeni yöntem kentsel alanlarda kullanılabilir bir nitelik taşımakla beraber, kırsal alanda ne kadar doğru bir yöntem bu tartışmalı.

Tarımsal istihdamın gelişmiş ülkelere göre yüksek, istihdamda görünen "ücretsiz aile işçilerinin" ise yaygın olduğu bir işgücü piyasasında AB ülkelerine uygun bir işsizlik ölçme yönteminin fonksiyonel olmadığı söylenebilir.
İşsizlik konusunda yapısal çözümler üretmek yerine, ölçme esasına dayalı "yapay" bir çözümün toplumda işsizlik verilerine var olan temkinli yaklaşımı daha da arttıracağı hatta inanç kaybına neden olacağı da gayet açık.
Bu nedenle işsizliği ölçme işini bir kenara bırakıp gerçekten yapısal işsizliği ortadan kaldıracak çarelere kafa yoralım.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 06.12.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM