BASINDAN YAZILAR
Dr. Veysi SEVİĞ, Dr. Bumin DOĞRUSÖZ - Adaletsiz stopaj 130 bin sahte yabancı yarattı - MuhasebeTR

Dr. Veysi SEVİĞ, Dr. Bumin DOĞRUSÖZ - Adaletsiz stopaj 130 bin sahte yabancı yarattı

İşyerlerinde el aletleri ve diğer makineler yer alırken işletmenin kapatılması mümkün değil. Bunun için ya makineleri işveren kendi üzerine fatura ederek çıkış yapması veya tüm varlıkların satılması gerekiyor. İşyeri sahibi satmış olduğu varlıkları şahsi malı olarak muhafaza edilebilir.

 

İşyerim belediyeye ait olduğundan belediye bize bu işyerimizin yıkılacağını bildirerek söz konusu yeri boşaltmamız için üç aylık bir süre verdi. Süre 31 Mart günü dolacak.

İşyerimde mevcut bulunan demirbaş ve benzeri varlıkları elimden çıkartmaya çalışıyorum. Ancak ben sanatkâr olduğumdan el aletlerimin bir kısmını kendimde bırakmak istiyorum.

Ayrıca işyerimde bulunan bazı malzemeyi de satmam mümkün değil. Bu durumda hem işyerimi kapatmak ve hem de satamadıklarımı kendi üzerine almak için ne yapmam lazım?

İşyerinizde mevcut el aletlerinizi ve diğer varlıkları kendi üzerinize fatura ederek işletmenizden çıkış yapabilirsiniz. Böyle bir işlemin yapılması sırasında işletmeden çekmiş bulunduğunuz ve kendi üzerinize geçirdiğiniz bu iktisadi kıymetler için kendinize fatura düzenlemeniz ve fatura üzerinde de ayrıca Katma Değer Vergisi hesaplamanız gerekmektedir.

Daha sonra satın almış bulunduğunuz bu varlıkları kendi şahsi malınız olarak muhafaza edebilirsiniz.

İşletmenizde mevcut iktisadi kıymet varken, söz konusu işletmeyi kapatmanız ve mükellefiyetinizi terkin ettirmeniz söz konusu olamayacağından, tüm bu tür varlıkların ya satılması veyahut da sizin üzerinize fatura edilerek işletmeden çekilmiş olması gerekmektedir.

Diğer yandan Vergi Usul Yasası’nın 161. maddesinde yer alan tanımlamaya göre “Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.” Bu bağlamda da işi bırakmadan, genel olarak ticari veya mesleki faaliyete son verildiğinin anlaşılmasının yanı sıra işletmeyle ilgili iktisadi kıymetlerin tamamen elden çıkarılması da gerekir. Elden çıkartma mutlaka üçüncü şahıslara satış yapmak suretiyle olmaz.

Vergi idaresi işi bırakma fiilini yoklama suretiyle belirlemekte, bu bağlamda da durumu tutanakla saptamaktadır.

İşi bırakma dilekçesinin verilmesinden ve işyerinin terk edilmesinden hemen sonra başka bir adreste işe başlanılması halinde geçici olarak işin bırakılmış olması, mükellefiyetin terkin edilmemesine neden olan ayrı bir hukuki durumdur.

 

YURTDIŞINDAN ELDE EDİLEN KAZANÇ

İtalya’da deri ticareti üzerine yapmış olduğum ortaklık sonucunda elde edilen kazançtan payıma düşen miktar olan 19.250 euro söz konusu ortaklık tarafından 2006 yılının 12 Ekim 2006 tarihinde Türkiye’deki hesaplarımıza intikal ettirilmiş bulunmaktadır. Söz konusu kazancım benim ticari işletmemle ilgili olup, bu bedel işletmemin banka hesabına gönderilmiştir.

Bu kazanç beyana dahil edilecek midir? Herhangi bir istisnadan yararlandırılması söz konusu mudur?

Gelir Vergisi Yasası’nın 85’inci maddesi gereği olarak yabancı ülkelerde elde edilen kazanç ve iratlar;

* Mükellefin bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;

* Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda; elde edilmiş sayılır.

Yabancı ülkelerde elde edilen gelir unsurlarının vergilendirilmesi, sadece tam mükellefler için geçerli bir düzenlemedir. Dar mükellefler ise sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilir.

Yabancı ülkelerde elde edilen gelirin Türkiye’deki hesaplara intikal ettirilebilmesi için hukuki ve ekonomik tasarruf imkânının doğmuş olması gerekmektedir.

Hukuki tasarruf, gelirin gelir sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesidir. Ekonomik tasarruf ise gelirin, ödemeyi yapan tarafından gelir sahibinin kullanımına hazır hale getirilmesidir.

Diğer yandan yurtdışı gelirlerinin Türkiye’deki genel netice hesaplarına intikal ettirildiği tarihteki TC Merkez Bankası döviz alış kuru, kazancın tespitinde değerlemeye esas alınan kurdur. Eğer kazanç TC Merkez Bankası tarafından kuru belirlenmeyen bir para birimi ile oluşmuş ise kazancın tespitinde Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen kur esas alınır.

Sizin yurtdışında elde etmiş bulunduğunuz bu gelirin niteliği eğer ticari kazanç özelliği taşıyorsa, bu takdirde söz konusu gelirinizi matrahınıza dahil etmeniz gerekecektir.

Yurtdışında elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi ile ilgili olarak, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarındaki hükümler, iç vergi mevzuatımızdaki hükümlere nazaran öncelik arz etmektedir. Bu nedenle gelirin elde edildiği ülke ile yapılmış olan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması çerçevesinde elde edilen kazanç (gelir) kaynağının niteliği vergilendirmeyi etkilemektedir.

 

YARGI KARARLARIŞüpheli alacak karşılığı

Danıştay 4.Dairesi E.2004/101 K.2005/503 T. 29.3.2005

Şüpheli alacak karşılığı müessesesi ile tahsil edilmemekle birlikte tahakkuk etmiş olup da tahakkuk tarihinde hasılat olarak kaydedilen ve kârın oluşumunu etkileyen alacağın tahsilinin şüpheli hale gelmesi durumunda, pasifte bu miktar kadar karşılık ayrılarak daha önce yapılan bu gelir kaydının sıfırlanması olanağı sağlanmıştır. Bu nedenle bir alacak için şüpheli alacak karşılığı ancak bu alacağın daha önce hasılat olarak kaydedilmiş olması şartıyla mümkündür.

 

Danıştay 4.Dairesi E.2002/4597 K.2004/355

Şahsi kefaletle teminat altına alınmış alacaklarda da kefilin malvarlığının diğer unsurlar gibi hemen nakde çevrilmesi ve alacaklının uhdesine geçmesinin mümkün olamaması, kambiyo usulüne göre takip gerektirmesi ve risk faktörü taşıması sebebiyle şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir ve bu tip alacaklar teminatlı olarak nitelendirilemez.

 

Danıştay 3.Dairesi E.1998/3101 K.2000/1017

Davacı kurum, ortağından olan alacağını tahsil için borçlu olan ortağı adına ihtiyati haciz işlemi başlatmış, alacağın değerleme günü itibariyle icra safhasında olması ve herhangi bir teminata sahip bulunmaması sebebiyle de şüpheli alacak karşılığı ayırmıştır.  Borçlunun bir kısım mallarının haczedilerek yediemine teslim edildiği hallerde de bu alacak için karşılık ayrılabilir. Haczin alacağın teminatını teşkil ettiği ve dolayısıyla da şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağı ileri sürülemez. Zira icra kanalı ile takibe geçilmiş olması o alacağı şüpheli alacak kılar.

 

Danıştay 4.Dairesi E.1997/1733 K.1998/826 T. 10.3.1998

Bakanlar Kurulu kararı ile faaliyeti durdurulan mevduat için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir.

Danıştay 3.Dairesi E.1999/952 K.2000/974 T. 8.3.2000

Şüpheli alacaklar için karşılığın alacağın şüpheli hale geldiği yılda ayrılması gerekir.

 

ÖZELGELER

Kooperatif muafiyeti

Kooperatif lokalinden aidat alınmaz

1 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13.12.2006 tarih ve 24605 sayılı muktezası:

“Yapı kooperatiflerinde gayrimenkullerin, kooperatifle ilgili bulunmayan 3. kişiye kiralanması, kazanç gayesi güdülmeksizin maliyet bedeli üzerinden satılması veya kamulaştırılması, kooperatifin münhasıran ortaklarla iş görmesi gerektiği yönündeki şartın ihlali sayılır. Bu durumda, şartın ihlal edildiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere kooperatifin mükellefiyetinin tesisi gerekir. Kooperatiflerin mevduat faizi, repo veya devlet tahvili, Hazine bonosu faiz gelir elde etmesi ise muafiyet şartlarını ihlal etmemektedir.

Kooperatifin ana sözleşmede belirtilen kuruluş amacını gerçekleştirip normal şartlarda tasfiye sürecine girmesi ve tasfiyeye ilişkin tasarrufları muafiyet ihlali sayılmaz. Ancak, faaliyet sürecinde edinilen sabit kıymetlerin gayrimenkul veya demirbaşların gerek faaliyet dönemi içinde gerekse tasfiye süreci içinde satışı, muafiyet şartlarının ihlali olarak kabul edilecektir.

stanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20.10.2006 tarih ve 20333 sayılı muktezası:

“Kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden müteahhidin başka bir arsaya yapacağı konut veya işyerleri karşılığında, kooperatife ait arsanın müteahhide devri, muafiyetten yararlanma şartlarından münhasıran ortaklarla iş yapılması şartının ihlali sayılır.”

3 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 2.10.2006 tarih ve 18944 sayılı muktezası:

“Kooperatifin, tasfiyesine ve ortak aidatlarından ve faiz gelirlerinden oluşan kooperatif özkaynağının dağıtılmasına karar verilmesi halinde, sermaye üzerinden kazanç dağıtımı söz konusu olduğundan, muafiyet şartlarının ihlali sebebiyle kooperatifin Kurumlar Vergisi mükellefiyeti doğar. Ayrıca, ortak aidatlarının ve faiz gelirlerinden oluşan kooperatif özkaynağının aidat dışındaki kısmının ortaklara dağıtılması esnasında, GVK’nın 94/6-b-i bendi uyarınca yüzde 15 tevkifat yapılması gerekir.

4 Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın B.07.1.GİB.4.06.16.01 sayı Eylül 2006 tarihli muktezası:

“Kooperatiflerin vergi muafiyetinden yararlanmaları için 5422 sayılı önceki Kurumlar Vergisi Kanunu’nda aranan üst birliğe üye olma şartı, 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun konuya ilişkin 4. maddesinin (k) bendinde yer almadığından, üst birliğe üye olmayan kooperatifler maddede belirtilen diğer şartları taşımaları kaydıyla Kurumlar Vergisi’nden muaf kabul olacaklardır.”

5 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 21.9.2006 tarih ve 17826 sayılı muktezası:

“Kooperatife ait dairelerin kooperatifin ortağı olmayan 3. kişilere kiraya verilmesi, muafiyet şartlarından olan sadece ortaklarla iş görülmesi kuralının ihlali sayılır. Kooperatif tarafından lokal açılması ve yapılan hizmet karşılığında aidat alınması hali de aynı şekilde Kurumlar Vergisi muafiyetinin koşullarını ihlal eder.”

6 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 18.9.2006 tarih ve 17624 sayılı muktezası:

“1.1.2006 tarihinden itibaren kooperatiflerde muafiyetten yararlanmak için üst birliğe üye olma şartı aranılmayacaktır. Ancak, daha önce kurulmuş olan kooperatiflerin 1.1.2006’dan önceki dönemleri için, üst birliğe üye olma şartı aranılmaya devam edilecektir.”

7 Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 9.9.2006 tarih ve 3556 sayılı muktezası:
“Yürürlükten kaldırılan 5422 sayılı kanunda yer alan kooperatiflerin muafiyetten yararlanmak için üst birliğe üye olmaları şartı, 5520 sayılı kanun ile kaldırıldığından, 1.1.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kooperatiflerin muafiyetten yararlanmak için üst birliğe üye olmaları gerekmemektedir.

 

YARGI KARARLARI

Şüpheli alacak karşılığı

Danıştay 4.Dairesi E.2004/101 K.2005/503 T. 29.3.2005

Şüpheli alacak karşılığı müessesesi ile tahsil edilmemekle birlikte tahakkuk etmiş olup da tahakkuk tarihinde hasılat olarak kaydedilen ve kârın oluşumunu etkileyen alacağın tahsilinin şüpheli hale gelmesi durumunda, pasifte bu miktar kadar karşılık ayrılarak daha önce yapılan bu gelir kaydının sıfırlanması olanağı sağlanmıştır. Bu nedenle bir alacak için şüpheli alacak karşılığı ancak bu alacağın daha önce hasılat olarak kaydedilmiş olması şartıyla mümkündür.

Danıştay 4.Dairesi E.2002/4597 K.2004/355

Şahsi kefaletle teminat altına alınmış alacaklarda da kefilin malvarlığının diğer unsurlar gibi hemen nakde çevrilmesi ve alacaklının uhdesine geçmesinin mümkün olamaması, kambiyo usulüne göre takip gerektirmesi ve risk faktörü taşıması sebebiyle şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir ve bu tip alacaklar teminatlı olarak nitelendirilemez.

Danıştay 3.Dairesi E.1998/3101 K.2000/1017

Davacı kurum, ortağından olan alacağını tahsil için borçlu olan ortağı adına ihtiyati haciz işlemi başlatmış, alacağın değerleme günü itibariyle icra safhasında olması ve herhangi bir teminata sahip bulunmaması sebebiyle de şüpheli alacak karşılığı ayırmıştır.  Borçlunun bir kısım mallarının haczedilerek yediemine teslim edildiği hallerde de bu alacak için karşılık ayrılabilir. Haczin alacağın teminatını teşkil ettiği ve dolayısıyla da şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağı ileri sürülemez. Zira icra kanalı ile takibe geçilmiş olması o alacağı şüpheli alacak kılar.

Danıştay 4.Dairesi E.1997/1733 K.1998/826 T. 10.3.1998

Bakanlar Kurulu kararı ile faaliyeti durdurulan mevduat için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir.

Danıştay 3.Dairesi E.1999/952 K.2000/974 T. 8.3.2000

Şüpheli alacaklar için karşılığın alacağın şüpheli hale geldiği yılda ayrılması gerekir.

 

YENİ YAYINLAR
Çok hızlı değişen mevzuat kümelerinden biri de vergi mevzuatı.  Mevzuatta ayrıca her yıl başında, o yıl uygulanacak had, tarife ve oranlar güncellenir. Yıllık beyanname hazırlama tarihleri yaklaştığında el altında güncel bir vergi mevzuatına sahip olmak önem taşıyor. Oluş Yayıncılık, Tüm Vergi Kanunları adlı 2 ciltlik kitabının yeni baskısını yayımladı. Derlemenin birinci cildinde vergi mevzuatının güncel ve son şekli bulunuyor. İkinci ciltte ise uygulamalar için önemli olan ve vergi mevzuatında değişiklikler yapan kanunlarla vergi yargısı mevzuatı yer alıyor. Kitabı edinmek isteyenler, 0312.441 61 47-48 numaralı telefonlarına başvurulabilir.

 

SORUN CEVAPLAYALIM
Sorularınızı 0212 449 60 47 numaları faksa veya veysisevig@referansgazetesi.com
bdogrusoz@referansgazetesi.com
adreslerine gönderebilirsiniz.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 21.02.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM