Kolay

 Çarşamba günü Türkiye'nin en önemli halk ozanlarından Neşet Ertaş'ın cenaze töreni yapıldı.

Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

Kırşehir Ahi Evran Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından kalabalığa hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması çok dikkat çekiciydi. Besmele ile "Her nefis ölümü tadacaktır" mealindeki ayeti kerimeyi okuyarak başladığı konuşmasında Başbakan ancak büyük insanların başarabileceği bir mütevazılığı sergiledi. Rahmetli ozan Neşet Ertaş'tan üstat diye bahseden Başbakan, onun şiirlerinde "Garip" mahlasını kullanarak hepimizin bu dünyada garip olduğumuzun altın çizdi. Daha sonra da cenazeye omuz vererek bir süre taşıdı.

Başbakan'ın gurur verici doğallığı

Beni bu cenaze töreninde etkileyen; Başbakan'ın içten, doğal ve samimi tavrıydı. Başbakan Erdoğan'ın yaptığını belki bir başkası da başbakan olsa yapmaya çalışırdı ama bu kadar doğal, bu kadar içten-samimi ve bu kadar etkileyici olur muydu? İşte meselenin esası burada. Başbakan Erdoğan bu tür hareketleri o kadar doğal, o kadar içten, o kadar samimi yapıyor ki, bundan etkilenmemek mümkün değil.

Bunu gördüğünüzde de AK Parti'nin üç seçim üst üste oyunu artırabilmesinde ve her iki kişiden birinin oyunu alabilmesinde, uygulanan politikaların ve yapılanların yanında Başbakan Erdoğan'ın kişiliğinin ana unsur olduğunu anlayabiliyorsunuz.

Büyük ozana yakışan gerçekleşti

Bu cenaze töreni, devletin üst düzeyi ile birlikte kalabalık bir halk topluluğu tarafından "Devletin sanatçısı olmak yerine halkın sanatçısı olmayı tercih ederim" diyerek kendisine dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından verilmek istenilen "Devlet Sanatçısı" payesini geri çeviren büyük ozanımızın şanına yakışır bir şekilde gerçekleşti. Üstelik toplumumuzda kimilerinin kaşımaya çalıştığı bir ortamda, toplumsal birlik ve beraberliğimizin güçlenmesinde de vesile teşkil etti. Değer olanların yaşamında olduğu gibi ölümünde de topluma katkı sağladığı, değer olmanın kolay olmadığını büyük ozan Neşet Ertaş'ın naşı ile bir kez daha gösterdiğine şahit olduk. Bu anlamda çocukları da olgun bir davranış göstererek o büyük ozana yakışanı yaptı. Kendilerine de baş sağlığı ve sabırlar dilerim.

UNESCO tarafından "yaşayan kültür mirası" ilan edilen bu kıymetli ozanımızın türkülerinden bahsederken hangi birini sayalım? Hepsi birbirinden güzel ve o kadar çok ki, saymak bizim haddimiz değil. Ama ben son zamanlarda kendi dilime pelesenk olan "Ahirim sensin" türküsünün mısraları ile yad etmek istiyorum.
Yerinde rahat uyu büyük ozan. Türkülerinle hep yüreğimizde olacaksın.

Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sözüm yok şu benden kırıldığına
Gidip başka dala sarıldığıma
Gönülüm inanmıyor ayrıldığına
Gözyaşım sen oldun kahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim
Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 28.09.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.