BASINDAN YAZILAR
Cari Açığı Azaltmanın Tek Yolu Büyümeden Vazgeçmek Mi? / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

Cari Açığı Azaltmanın Tek Yolu Büyümeden Vazgeçmek Mi? / Osman Arıoğlu

 Türkiye ekonomisinin 1980 sonrası dönemde yıllarca en önemli sorunu yüksek enflasyon olmuştu.

İçeride yaşayanlar fiyatlar sürekli değiştiği için çok farkında olmasalar da, 6 ay veya bir yıllığına yurtdışına giden birisi döndüğünde Türkiye'deki fiyatlara adapte olmakta ciddi zorluk çekiyordu. 2002 sonrasında önce enflasyon rakamları %30'ların altına geriledi. 2005 sonrasında da tek haneli rakamlara alışmaya başladık. Şimdilerde yarım puan veya bir puanın tartışmasını yapar noktaya geldik.

Yüksek enflasyon dönemlerinin etkisiyle olacak ki, paramızdan altı sıfır 2005 yılında atıldığı ve aradan neredeyse 9 yıl geçtiği halde hâlâ siyasilerimiz rakamların etkisini daha güçlü vurgulamak için milyar yerine katrilyon, bazı vatandaşlarımız da bin yerine milyar kullanmaya devam ediyor. Ama artık hiç olmazsa fiyatlar hızlı değişecek endişesiyle bir tüketim çılgınlığı yaşanmıyor. Yani artık bu noktadaki alışkanlık bitti. İşte bu nedenledir ki bireysel talebi yavaşlatıcı politikalar daha kolay sonuç verir oldu.

Şimdi en önemli konu cari açığı minimum düzeyde tutarak büyümeyi sağlamak. Bu anlamda 2012 yılı en önemli test yılı olacak mahiyette. Geçen yılı GSYH'nin %10'u civarında bir cari açıkla kapatan ülkede, bu yıl cari açığın %8'lerde kalacağına büyük çoğunluk inanmış durumda. Açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi rakamlarına göre ilk 7 ayda cari açıkta geçen yılın aynı dönemine göre sağlanan azalma 15,7 milyar dolar düzeyinde. Bunun 13,2 milyar doları ihracat ithalat farkındaki azalmadan, kalan 1,2 milyar dolarlık kısmı ise hizmetler dengesinden kaynaklanıyor.

Karşı çıkmak çözüm değil

Peki cari açığı azaltmak için yapılabilecek şey iç talebi yavaşlatmak ve büyümeyi düşürmekten mi geçiyor? Bu yol sağlıklı bir yol mu ya da soruyu şöyle sorarsak cari açığı azaltmanın başka bir yolu yok mu?

Bu soruya verilecek cevap; elbette tek yolun iç talebi daraltmaktan geçmiyor olduğudur. Ama diğer yollar kısa vadede hemen etki gösterecek durumda değildir. Cari açığın esas azaltılma yolu açığa neden olan konularda yapısal değişimin gerçekleştirilmesidir.

Yapısal değişim denince iki temel konu var: Birincisi bizim cari açığımızdaki en önemli kalem enerji kalemi. Petrolümüz veya doğalgazımız olmadığına göre bu alanda başka kaynaklara yönelmemiz gerekiyor. Hidroelektrik üretimi alanında sınıra yaklaşıldığına, rüzgar ve güneş enerjileri halen yeterince ucuz olmadığına göre, geriye şu an için nükleer enerji kalıyor. O zaman bu alandaki adımların bir an önce atılması gerekiyor. Yoksa daha önceleri termik santraller veya Boğaz Köprüsü yapımlarında yaşadığımız tartışma ortamının arkasına takılır kalır ve böylece yılları kaybetmeye devam edersek bu alandaki zaman kaybının telafisi giderek daha zor hale gelecektir.

Çare kaynak kullanım verimliliğinin artırılması

Bunun dışında cari açığı azaltıcı yapısal tedbir kapsamında yapılması gereken en önemli ikinci konu kaynak kullanımı verimliliğinin artırılmasıdır. Bunu yapmak ise işin en zor kısmı. Biraz da zaman gerektiriyor. Bu konuda da atılmış önemli adımlar var. Ama bugün için bize ayrılan yer bitti. Konuya devam edeceğiz.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 14.09.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM