BASINDAN YAZILAR
ECB Ne Yapmaya Çalışıyor? / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

ECB Ne Yapmaya Çalışıyor? / Osman Arıoğlu

 Avrupa Merkez Bankası (ECB) uluslararası kredi regülatörlerinden bankacılık sektörü için uygulanan Basel kriterlerinin gevşetilmesi talebinde bulunmuş.

Talebin özünde LCR'nin (likidite karşılaştırma oranı) değiştirilmesi yatıyor. ECB'nin bu isteğinin altında, Avrupa ülkelerindeki ekonomik yavaşlamaları engellemek ya da daha açık deyimiyle piyasalarda canlanma oluşturmak amacıyla kredi hacminin artırılması yatıyor. ABD'li regülatörlerin ve bazı Basel yetkililerinin ECB'nin bu talebine, 2008 yılında Lehman'da yaşanan çöküşün bir benzerinin yaşanmaması endişesiyle sıcak bakmadıkları belirtiliyor.

Avrupa Merkez Bankası bu talebinde ne derece haklı? 

Yunanistan'ı bir kenara bırakırsak İtalya ve İspanya hükümetleri sıkı maliye politikası uygulamaya çalışıyorlar. Elbette Yunanistan'da da sıkı maliye politikası uygulanmaya çalışılıyor, üstelik yeni hükümetin daha da ileri giderek yeni kaynak bulma amacıyla bazı adaları satışa çıkarmaya hazırlandığı basında yer aldı. Buna rağmen Yunanistan'ın krizden çıkışı için mevcut borç yapılandırması yetersiz, ilave bir yapılandırmaya da ihtiyaç var. İtalya ve İspanya'da durum bu derece kötüleşmiş değil. Ekonomik yapı ve sanayileşme seviyeleri de dikkate alındığında çözüm Yunanistan'a göre biraz daha kolay gibi görünüyor. Üstelik hükümetleri daha ciddi bir şekilde sıkı maliye politikası uygulamaya çalışıyor.

Buna rağmen Avrupa Merkez Bankası'nın bir parasal genişleme ile ülke tahvillerini bankacılık sisteminden satın almak suretiyle bankalara fon sağlamak yerine Basel kriterlerinde yumuşama istemesinin nedeni sıkı maliye politikası uygulamasında aksamalar yaşanabileceği endişesinden kaynaklanmaktadır. Zira özellikle İtalya'da yaklaşan seçimler nedeniyle bu sıkı maliye politikasının ne derece devam edeceği konusunda endişeler bulunmaktadır. Bu nedenle ECB'nin normalde yapması gereken bu ülkelerin tahvillerini almak iken, bu şekilde davranmak yerine ülke piyasalarını canlandırmak için bankacılık sisteminin kredi hacmini artırıcı bir öneride bulunma yoluna gidiyor. Bir anlamda Avrupa Merkez Bankası çözüm için kendisini bir kenara bırakarak ülke bankacılık sistemlerini hedef gösteriyor.

Türkiye 2001 krizinde doğruyu yapmıştı

Oysa böyle bir kriz döneminde yapılması gereken bilanço yapısı bozulan bankacılık sisteminden ülke tahvillerinin Merkez Bankası'nca alınması suretiyle hem likidite sıkışıklığının giderilmesi hem de bankaların bilanço yapılarının sağlamlaştırılmasıdır. Elbette bunun sağlıklı sonuç vermesinin temel koşulu sıkı maliye politikasının ödünsüz uygulanmasıdır. İşte burada Avrupa Merkez Bankası'nın haklı olduğu bir tek nokta var. O da AB ülkelerinde ortak bir maliye politikası uygulanmadığı için krizdeki ülke hükümetlerinin Avrupa Merkez Bankası'ndan gelen kaynak nedeniyle yaklaşan seçimleri bahane göstererek sıkı maliye politikası uygulamasından vazgeçebilme veya bu politikayı örtülü de olsa gevşetebilme ihtimalleridir. Bu nedenle ECB direk yapılması gereken yerine dolaylı tedbirler ile top çevirmeye çalışıyor. 

Türkiye 2001 krizi sonrasında tam da bu dediğimiz şekilde uygulama yapmıştı. Bu uygulama uzun bir süre sonra ilk defa oluşan tek parti hükümeti olarak AK Parti hükümetlerince kararlılıkla devam ettirildiği için, ezberler bozulmuş ve uzun bir zaman sonra yeniden sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuşulması sağlanmıştır

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 29.08.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM